İstanbul’a 2018'de yerleşen Mustafa'nın Gazze Şeridi’nin kuzeyinde Cibaliya Mülteci Kampı’nda yaşayan ailesinin kaldığı ev İsrail saldırısıyla yerle bir oldu.
AA muhabirine konuşan Mustafa, "İçinde 30’dan fazla kişinin bulunduğu 6 katlı bina 3 roket saldırısıyla hedef alındı, geriye sağlam tek bir taş bile kalmadı. Evdeki herkes şehit oldu: Babam, annem, amcam, kardeşim, kız kardeşim, yerinden edilen amcam ve eşi, çocukları, torunları." dedi.
Ailesinin evinin Hulefa-i Raşidin Cami yakınlarında olduğunu aktaran Mustafa, "Burası nüfusun yoğun olduğu bir bölge. Bombardımanın ardından, ikinci ve üçüncü derece yanıkları olan ve şu an hareket edemeyen kız kardeşim Ala dışında ailemden kimse kalmadı." diye konuştu.
Mustafa, kız kardeşi Ala’nın Gazze’nin kuzeyinde kuşatma altındaki bir bölgede bulunduğunu ve güneye gidemediğini belirtti.
- Aileyle son görüşme
Ailesiyle en son 31 Ekim’de görüştüğünü aktaran Filistinli gazeteci, şunları söyledi:
"Gazze Şeridi’nin kuzeyi ciddi bir şekilde hedef alınmış, 300’den fazla kişi şehit olmuştu. Aile bireylerimin yaşadığından emin oldum, moralleri yüksekti, azimden, onurdan ve işgale karşı gelmekten bahsettiler."
İsrail’in ailesinden evi boşaltmalarını istediğini ifade eden Mustafa, "Ancak ailem işgalci İsrail’in bu talebine yanıt vermedi ve evlerinden ayrılmadılar. Ancak son görüşmemizde annem ve babam veda mesajı verdi, son saatlerini yaşıyor gibi hissediyorlardı ve bana ailemden geriye kalanlara bakmamı vasiyet ettiler." dedi.
Mustafa, ailesinin kaybını nasıl öğrendiğini şöyle anlattı:
"1 Kasım sabahı aileme ulaşamadım. Haberlere bakarken ‘Mustafa ailesinin evinin hedef alındığına’ dair haberi gördüm ve ailemin evi olduğunu anladım."
- İsrail ordusunun kuşattığı bölgedeki kız kardeşi, 2 farklı saldırıda yaralandı
Filistinli gazeteci, babasıyla son görüşmesine ilişkin ise şunları söyledi:
"Son görüşmemizde babam bana, ‘Aileden geri kalanlara dikkat et Tarık, sana bunu vasiyet ediyorum. Vasiyeti yerine getireceğini ve daha fazlasını yapacağını biliyorum' dedi."
Mustafa, "Annem duayı dilinden düşürmez ve şöyle derdi: Allah senden razı olsun, seni başarılı kılsın, işini kolaylaştırsın. Kardeşlerim benimle bir araya gelmek istiyorlardı ancak görüşmenin bu fani dünyada değil baki cennette olacağını hissettiler." ifadelerini kullandı.
Evlerinin bombalanmasının ardından 20 gün boyunca kardeşi Ala ile iletişim kuramadığını belirten Mustafa, "Sonra kardeşimle temasa geçebildim ancak 7 gün önce İsrail ordusu kardeşimin bulunduğu evin yakınındaki başka bir evi bombaladığı için onunla iletişimim yeniden koptu. Bana, kardeşimin tekrar yaralandığı ve İsrail ordusunun bulunduğu bölgeyi kuşattığı söylendi." dedi.
Mustafa, kız kardeşi Ala’nın kendisine, "Rüyamda kardeşim Ahlam’ın şehit olduğunu ve benim bunu kutladığımı gördüm. Gerçekten de Ahlam ve nişanlısı şehit oldu, bizim evde oturuyorlardı." dediğini aktardı.
Filistinli gazeteci, kız kardeşi Ala’nın, aile bireylerinin sanki yalnızca kendisinin bombardımandan kurtulacağını hissetmiş gibi ona öğütler verdiğini söylediğini belirtti.
- İsrail, Gazze’nin kuzeyinden güneyine giden herkesi de alıkoydu
Gazze’de güvenli bölgenin bulunmadığının altını çizen Mustafa, şöyle devam etti:
"İşgalci İsrail, Gazze Şeridi’nin güneyinde güvenli yerler olduğunu iddia ediyor. Ancak güvenli olduğunu iddia ettiği Refah’ta (güney) çok sayıda katliam gerçekleştirdi ve Gazze’nin kuzeyinden güneyine giden herkesi de alıkoydu."
Gazze’deki durumu "felaket" olarak niteleyen Mustafa, "Yaralıları bile at arabalarıyla taşıyorlar, çok zor bir duruma geldik. Eğer bir kişi, bir yere gitmek isterse yürümek zorunda." diye konuştu.
İsrail saldırılarının durdurulması gerektiğini vurgulayan Filistinli gazeteci, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kız kardeşim Ala dahil tüm yaralıların tedavi için Gazze’nin dışına çıkarılmasını istiyorum. Çünkü Gazze Şeridi’nin kuzeyinde sağlık sistemi tamamen çökmüş durumda. Kemal Adnan ve Endonezya Hastaneleri hizmet dışı kaldı. Elektrikler kesik, tedavi için ilaç yok, sağlık ekipleri bulunmuyor."
(iha)
Kaynak: Diyarbakır Söz