Düşürülen Rus uçağında ölen pilot Türkiye’ye getirildi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye sınırında düşürülen Rus uçağında hayatını kaybeden Rus pilotun cenazesinin Türkiye’ye teslim edildiğini açıkladı.

Düşürülen Rus uçağında ölen pilot Türkiye’ye getirildi

Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

Hükümetimizin yaptığı ilk iş Avrupa zirvesini gerçekleştirmektir. Bunun hazırlıkları uzun zamandır sürüyordu. Bu görüşme, ilişkilere ivme kazandıracaktır. 11 yıl sonra Türkiye-Avrupa zirvesinin gerçekleşiyor olması birçok alanda önem taşıyor. Yeni hükümetle yeni dönem açılıyor.

Suriye krizi sonrası yaşanan mülteci krizi için görüşmeler yapılacak. Mülteci sorununun sadece Türkiye tarafından üstlenilmemesi sonucu çıkmıştı. Ortak eylem planı üzerinde mutabık kalındı. Mülteciler sorununa çözüm için görüşmelerin sonuçlarını paylaşacağız.

Avrupa bizim ortak kıtamız. Avrupa Birliği, Türkiye, Rusya bu kıtanın ortak sahibi olmuştur. Kalıcı istikrarın gelişmesi için işbirliğine önem veriyoruz.

Yarın da NATO'da görüşme gerçekleştireceğiz. Havasahasının ihlali sonrası yaptığımız telefon görüşmesinden sonra yüz yüze bir görüşme gerçekleştireceğiz. Hem muhtemel gelişmeleri ele alacağız ve salı günü yapılacak görüşme öncesi görüş alışverişinde bulunacağız.

Yarın akşam güvenoylaması için Türkiye'ye döneceğiz.

Şu anda cenaze töreni düzenlenen Sayın Tahir Elçi ve şehit düşen iki polis için Allah'tan rahmet diliyorum, ailelere başsağlığı mesajlarımı iletiyorum.

SORU-CEVAP

* AB ile müzakereler son dakikaya kadar sürer. Birçok kez müzakereler geç vakte kadar sürer ve ortak noktada buluşulur. Muhatabımız tek nokta değil. Dolayısıyla birçok boyutu olan bir müzakere süreci. Sayın Merkel'le de konuları üst düzeyde ele aldık. İyi bir işbirliği gerçekleştirdik. Ortak hedeflerimiz konusunda işbirliğine açık bir tutum sergilendi. Bu çerçevede bir mutabakat sağlandı. Bunu bir kriz olarak görmemek gerek. Önemli olan neticedir ve bu netice alınmıştır.

* Sınır ihlali esnasında hayatını kaybeden Rus pilot tarafımıza teslim edildi. Gece Hatay'da bulunan Ortodoks geleneği çerçevesinde dini töreni yapıldı. Biraz sonra silahlı kuvvetlerinden temsilcimizle Rus ateşe Hatay'a hareket edecek ve cenaze Rusya'ya teslim edilecek. Havasahası ihlali, Türkiye'nin hava sahasını koruma saikiyle yaptığı bir harekettir. Hedef ve kasıt Rusya değildir, hangi uçak olursa olsun bu tavır gerçekleşirdi. Uyarılar dikkate alınsaydı böyle bir olay gerçekleşmezdi. Bir sorumluluk aranacaksa, Türkiye havasahasını defaatle ihlal edenlerin kendisini sorgulaması gerekir. Türkiye ile Rusya karşılıklı çıkar ilişkisi içindedir. Ortak çıkar ve komşuluk ilişkilerimiz var. Rusya yetkililerin bunları göze alarak, soğukkanlılıkla değerlendirmeleri en büyük talebimiz. Bu olay aynı havasahası üzerine koalisyon uçaklarının yürüttüğü operasyon bu tür kazalara sebebiyet verebilir.

Türk hava, deniz ve kara sahasının korunması TSK'nın görevidir. Bu görev yerine getirilirken, bu görev Başbakanlık direktifiyle gerçekleştirilir. Demokratik ülkelerde usül budur. 3-4 Ekim'de hava kuvvetleri dışında başlatılan operasyonlarda, o zaman ihlaller gerçekleştiğinde aynı yetki silahlı kuvvetlerimize verilmiştir. Türkiye demokratik bir ülkedir. Silahlı kuvvetlerimiz meşru bir tutum içinde aldığı talimatı yapmıştır. Kim havasahamızı ihlal ederse, sınırlarımızı elek gibi, süzgeç gibi geçilmesine izin verilemez. Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı bu riskler karşısında muhalefete de samimi bir uyarıda bulunmak istiyorum.

* Kayıp sadece Elçi ailesinin kaybı değil, sadece barolarımızın kaybı değil, bütün Türkiye'nin kaybıdır. Olayla ilgili soruşturma bütün kapsamıyla yürütülüyor. Dün Meclis kürsüsünden hükümeti suçlayan, her olayda hükümeti suçlayanlara söylüyorum; "katil hükümet", "katil devlet" derseniz, bu işi devlete, hükümete mal etmeye çalışırsanız, bu hem ülkeye barış getirmez, hem de siyasal alanda sorumluluk getiren bir tutumdur. Siz HDP'nin ağızından şehit edilen polisler için bir şey duydunuz mu? Meclis'te gördüğüm tablodan teessüf ediyorum. Bu tablodan kaos çıkarmaya çalışanlar bilsinler ki, bu olay aydınlatılacaktır, üstü örtülmesi söz konusu değildir. Hukuk kuralları çerçevesinde ne gerekiyorsa yapılacak. İlk saldırı 100 metre ötede 2 polisimizi şehit eden teröristler tarafından yapıldı. Polisler şehit olduktan sonra teröristlerin oradan gitmesine kimse izin vermez. Sayın Elçi de açıklama sırasında orada bulunuyor. Sur'da terör faaliyetleri olmasaydı, bu canlar kaybolmazdı, Diyarbakırlılar huzur içinde yaşıyor olacaktı. Sayın Elçi'nin vefat etmesiyle ilgili tüm çalışmalar yapılıyor. Bu olayın aydınlatılmasını isteyenler, oraya giden başsavcımıza ve ekibine kim saldırdı? Daha sonra gidenlere bomba ile kim saldırdı. Bu olayın örtülmesi isteniyorsa bunu terör örgütü istiyor. Sayın Elçi'nin cenazesinin yanında bulunan tabanca yapılan incelemede, ilk polisimizi şehit eden tabanca olduğu tespit edilmiştir. Şehidimizden çıkan merminin bu tabancadan çıktığı tespit edildi. Bütün bu izlerin üzerinden gidilecek. Hemen bunu istismar ediyorlar. Sebep ne olursa olsun aydınlatılacak, ister suikast olsun, isterse polislerimizin şehit olması üzerine çatışma esnasında hayatını kaybetmiş olsun. Ne olmuş olursa olsun bu mesele aydınlatılacak. Olayın görüntüleri de açık bir şekilde ortaya koyuyor ki, polislerimize haince saldırı yapılmış olmasaydı bu olay yaşanmayacaktı. Bu olayın müsebbibi bölücü terör örgütüdür.

Kaynak: Diyarbakır Söz