Bakan Davutoğlu ile Türkiye'ye çalışma ziyaretinde bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Westerwelle, çok sık bir araya geldikleri Davutoğlu ile aralarında iyi bir eşgüdüm bulunduğunu, çünkü Türkiye'nin birçok sorunun çözümünde anahtar rol oynadığını bildiklerini kaydetti.
Suriyeli sığınmacılara yardımlarından dolayı Türkiye'ye takdir, saygı ve şükranlarını ileten Westerwelle, şunları söyledi:
''Suriye'de süren şiddet bizi çok endişelendiriyor. Annan Planı'nın bir fırsata ihtiyacı var. Esed rejimini ve tüm taraflara şiddete son vermeleri çağrısında bulunuyoruz. Gözlemci misyonunu da Almanya olarak lojistik açıdan destekleyeceğiz. Zira bu misyonun başarılı olması şart. Çok endişeliyiz. Zira çatışmalar ve şiddet, ilk kez komşu ülke Lübnan'a da taştı, orada da alevlendi. Bu çok endişe verici bir gelişme.''
Westerwelle, Suriye'nin Dostları Grubu ile de temas halinde olduklarını söyledi.
''Türkiye'nin nefes kesici ekonomik ve siyasi başarı öyküsü var''
Türkiye'nin nefes kesici ekonomik ve siyasi başarı öyküsü olduğunu bildiren Westerwelle, ''Bu, Türkiye'ye, siyasi ve dış politika açılarından da etki ve stratejik önem kazandırıyor. Biz Almanlar, milyonlarca insanla bağlı olduğumuz bu güçlü Türkiye ile sadece ekonomik olarak değil aynı zamanda siyasi ve stratejik açıdan da işbirliği halinde olmak istiyoruz'' diye konuştu.
Westerwelle, Türkiye ile AB arasında geçen 1,5 yıl içinde hiç fasıl açılamadığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
''Bunun suçlularını aramanın artık pek anlamı yok. Önemli olan, Avrupa'daki son seçimlerden sonra fırsatları değerlendirip, Türkiye-AB ilişkilerine yeniden başlamaktır. Bu konuda Almanya olarak katkı sağlamak istiyoruz. Hareketlenmenin mümkün olduğunu düşünüyoruz. Çünkü ilerleme sağlayabileceğimiz birçok pratik konu var. Türk tarafının vize muafiyeti isteğini anlayışla karşılıyoruz. Uzun vadede destek olmak istiyoruz. Avrupa'daki son seçimlerden sonra ilişkilerdeki mevcut duraklamayı aşmak istiyoruz. Yeni fasılların açılmasını ve ilişkilerin yeniden hareketlenmesini sağlamak istiyoruz.''
Fransa'ın yeni lideri Hollande'ın Almanya ziyareti sırasında Türkiye-AB ilişkilerini Fransız dışişleri bakanı ile ele alıp almayacağının sorulmasına karşılık Westerwelle, Türkiye-AB ilişkilerinin gelişmesinde karşılıklı bir çıkar bulunduğunu belirtti. Westerwelle, iki tarafın eşit düzeyde bulunduğunu, birinin diğerinin üstünde ya da arkasında olmadığını ifade ederek, ''Zaman zaman görüş ayrılıkları olabilir ancak ilişkilerin geliştirilmesinde iki tarafın da önemli çıkarları var'' dedi.
Kıbrıs konusunda çözüm istediklerini de dile getiren Westerwelle, ilişkilerdeki yeniden hareketlenme için ellerinden geleni yapacaklarını, siyasi nedenlerle fasılların sonlandırılamadığını ve yeni fasıllara geçilemediğini bildirdi.
Westerwelle, ''Bunu 'yakında yapacağız' demek istemem ama Alman Bakan olarak son seçimlerden sonra çabalarımı daha da yoğunlaştıracağım. Yeni Fransız mevkidaşımla görüşmelerimde bu konuları tekrar ele alacağım'' diye konuştu.
Avrupa'daki ırkçılık tehlikesi
Avrupa'da ekonomik krizle birlikte giderek yükselen ırkçılığa ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Westerwelle, Almanya olarak, son cinayet olaylarıyla ilgili utanç duyduklarını belirterek, Bakan Davutoğlu ile ölenlerin yakınlarını ziyaret ettiklerini hatırlattı.
Orada çok yoğun ve etkileyici görüşmeler yaptıklarını, bunu hiçbir zaman unutmayacağını dile getiren Bakan Westerwelle, şunları kaydetti:
''Sizi temin ederim ki Almanya'da Nazilere yer yok, aşırı sağa, şiddete, hoşgörüsüz fikirlere de yer yok. Yasaların bize verdiği güçle, kararlı bir biçimde aşırı sağcılık ve yabancı kökenlilere karşı şiddetin her türüyle bütün güçle mücadele edeceğiz.''
Westerwelle, genel olarak Avrupa'daki ırkçılık konusunda, AB'nin zaten ''hoşgörü ve işbirliği'' fikrini temsil ettiğini belirterek, bu nedenle Avrupa'da yabancı düşmanlığının, hoşgörüsüzlüğün ve azınlıklardan nefretin her türüne karşı mücadele edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Davutoğlu: ''Türkiye için ortak Avrupa idealinin en önemli unsuru toleranstır''
Davutoğlu da Avrupa'da artan ırkçılık ile ilgili soruya karşılık, Avrupa'daki son bir yıldaki ekonomik krizin sosyal ve siyasi aşırılıklara da zemin olabileceğini gösterdiğini ifade ederek, bu aşırılıklara Norveç'teki katliamı, Almanya'da ortaya çıkan cinayetler ve Yunanistan'daki seçim sonuçlarını örnek gösterdi.
Davutoğlu, Westerwelle'nin Almanya'da ortaya çıkan cinayetlerle ilgili durumla çok yakından ilgilendiğini, Almanya'dan bu konuda güçlü taahhütler aldıklarını dile getirerek, saldırılara karşı her türlü tedbirin alınacağı ve soruşturmanın kapsamlı bir şekilde yürütüleceğine dair teminatlar aldıklarını kaydetti.
''Biz bu konuda, bu meselenin aydınlanması konusunda Almanya hükümetine özellikle de Sayın Westerwelle'ye güveniyoruz'' diyen Davutoğlu, Yunanistan seçimlerinde de asırı sağ bir partinin yüzde 7 dolaylarında oy almasının ekonomik kriz ortamlarında ırkçılık riskinin yüksek olduğunu gösterdiğini bildirdi.
Bakan Davutoğlu, ''Önümüzdeki dönemde AB idealinin ve ortak Avrupa fikrinin gerçekleşmesinin önündeki en büyük tehditlerden biri böylesi ırkçı eğilimlerin artmasıdır. Hepimizin birlikte, el ele bu tür aşırılıklarla mücadele etmesi önem taşıyor. Türkiye için ortak Avrupa idealinin en önemli unsuru toleranstır, tolerans olmaksızın Avrupa ideali hayata geçirilemez. Ümit ederiz bu kriz de aşılacaktır."
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz