2000'den beri Danimarka'da yaşadığını kaydeden Samarrayi, Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını kabul etmediğini ve yaşananların kendisini derinden üzdüğünü ifade etti.
Samarrayi, "Kopenhag'da geçerken yol kenarında yakılmış bir Kur'an-ı Kerim gördüm ve onu hemen kaldırdım. Kur'an-ı Kerim-i yakan kişi onu taşıdığımı görünce hemen bana saldırdı ve neden onu yerden aldığımı söyledi. Aynı kişi tarafından itildim ve omuzumdan darp edildim." dedi.
"BENİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN KUR'AN-I KERİM'E İLİŞTİRİLEN AYAKKABILARI KUTSAL KİTAPTAN SÖKMEKTİ"
Kur'an-ı Kerim'i yakan Danimarkalı kişinin, başka bir Kur'an-ı Kerim'in üzerine ayakkabı koyduğunu gördüğünü anlatan Samarrayi, bu duruma daha çok sinirlendiğini ve kutsal kitap üzerindeki ayakkabıyı almak istediğini belirtti.
Samarrayi, sonrasında yaşananlar için şu ifadeleri kullandı:
"Kur'an-ı Kerim'in üzerinden ayakkabıları almaya çalışırken Danimarkalı kişi bana yine saldırdı ve belimden darp edildim. Daha sonra ayakkabıları Kur'an-ı Kerim'in üzerine çiviyle yerleştirdiğini gördüm. Kur'an-ı Kerim elimdeyken saldırıya uğramaya devam ettim. O sırada polisi çağırdım ve polisler olay yerine gelince Kur'an-ı Kerim'i yakan kişi, polislere benim onun eşyalarını çaldığımı söyledi. Kur'an-ı Kerim'i elinden aldım ama sonra polisler yakması için Kur'an-ı Kerim'i ona iade etti. Bana saldırdığı için ona dava açtım. Ertesi gün karakola gidince onun da benden şikayetçi olduğunu öğrendim ve bana 'onun eşyalarını çaldığım' iftirasını atmış. Benim için önemli olan yaptığım mücadele sonucunda Kur'an-ı Kerim'in üzerine iliştirilen ayakkabıları kutsal kitaptan sökmekti."
Hakkında atılan iftiradan dolayı söz konusu davanın sürdüğünü söyleyen Samarrayi, Danimarka vatandaşlarının Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılarından memnun olmadığının altını çizdi.
Samarrayi, "Kur'an-ı Kerim'i korumaya çalışmamdan dolayı Danimarka vatandaşlığından olmak umurumda olmaz. Kur'an-ı Kerim'i savunmaktan pişman değilim." dedi.
Kur'an-ı Kerim'e yönelik eylemin Irak Büyükelçiliği önünde yaşandığını söyleyen Samarrayi, kendisine söz konusu büyükelçilikten hiçbir destek gelmediğini de belirti.
KUR'AN-I KERİM YAKMAK İSTEYEN GRUBA MÜDAHALE ETMİŞTİ
Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını engellemek isteyen Samarrayi, grup üyelerinin saldırısına uğramış ve araya giren polis tarafından olay yerinden uzaklaştırılmıştı.
Grubun bulunduğu alana yönelen Samarrayi, üzerine ayakkabı koyulan Kur'an-ı Kerim'i alarak, yakılmasını engellemeye çalışmıştı.
Grup üyelerinin kadına saldırarak elindeki Kur'an-ı Kerim'i almaya çalıştığı sırada polis duruma müdahale etmişti. Tarafları ayıran polis, olay yerinden uzaklaştırdığı kadının elinden aldığı Kur'an-ı Kerim'i gruba yeniden vermiş, tepkisini bağırarak da dile getiren Samarrayi, "Kimse Kur'an-ı Kerim'i yakmaz, size yazıklar olsun." ifadelerini kullanmıştı.
Yerel basındaki habere göre polisin olaydan sonra bir süre konuştuğu ve kimlik bilgilerini sorguladığı Samarrayi hakkında "hırsızlığa teşebbüs" suçlamasında bulunulmuştu.
İSVEÇ VE DANİMARKA'DA KUR'AN-I KERİM'E YÖNELİK PROVOKASYONLAR
İsveç ve Danimarka'da son dönemde Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılar yoğunlaşırken, bu provokasyonlara izin verilmesi tepkiyle karşılanıyor.
Danimarkalı aşırı sağcı politikacı ve Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, 2022'de Paskalya tatili boyunca İsveç'in Malmö, Norköpin, Jönköping kentleri ile başkent Stockholm'de Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü.
Paludan, 21 Ocak'ta Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği ve 27 Ocak'ta Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı.
Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika da Kurban Bayramı'nın birinci gününe denk gelen 28 Haziran'da, Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmıştı.
Momika, 20 Temmuz'da da Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim'i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı.
Danimarka'daki İslam düşmanı ve aşırı milliyetçi bir grup, nisan ayı itibarıyla Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Türk bayrağına ve Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırı düzenlemeye başlamıştı.
İslam karşıtı pankart açan ve İslam'a hakaret içeren sloganlar atan grup üyeleri, 21 Temmuz'da Irak'ın, 24 Temmuz'da İran ve Irak'ın, 25 Temmuz'da da Mısır ve Türkiye'nin Kopenhag büyükelçilikleri önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı.
Grup, 28 Temmuz'da Kopenhag'daki bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim yaktı.
Bu eylemlerin, polis koruması eşliğinde ve yetkili makamlardan izin alınarak yapılmasına, Türkiye başta olmak üzere birçok ülke tepki göstermişti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 25 Temmuz'da, kutsal kitaplara yönelik şiddeti uluslararası hukukun ihlali olarak tanıyan ve bu tür eylemleri şiddetle kınayan karar tasarısı kabul edilmişti.
Kaynak: Anadolu Ajansı