Çipras, Yunan devlet televizyonu ERT’ye verdiği demecinde, Brüksel’de Yunanistan’ın borcuyla ilgili sürdürülen kritik müzakereleri ve kreditörlerle varılan anlaşmayı değerlendirdi.
Brüksel’de varılan ön anlaşmanın zor ve kötü bir anlaşma olduğunu ancak kreditörlerin daha önce önerdiği tekliflerden daha iyi teklifler içerdiğini savunan Çipras, şöyle konuştu:
“Anlaşma çok ağır reformlar içeriyor ancak daha önceki tekliflerle kıyaslanamaz. Daha önce yeni kredi vermeyi reddediyorlardı. Şimdi 82 milyar vermeyi kabul ettiler ayrıca borç yeniden yapılandırılacak. Memur ve emekli maaşlarında kesinti olmayacak. 7 milyarlık tedbirler 3 yıla yayılacak. Yunanistan için finans sorunu gelecek yılar için sona eriyor. Bundan sonra Yunanistan’ın borç sorunu olmayacak.”
Çipras, Brüksel’de çok zor anlar yaşadığını, büyük manevi ve ekonomik baskılar altında ülkenin ve halkın çıkarları ölçütüyle hareket edip, zor seçimler yaptığını kaydetti.
Brüksel’deki müzakerelerin son günlerde tamamen çıkmaza girdiğini ve kimseden destek görmediğini anlatan Çipras, şunları söyledi:
“Son 10 gün tamamen çıkmazdaydık. Önümüze konulan seçeneklerden birini almak zorundaydım. Bu, kişisel bir mesele değildi. Seçimimi ülkenin ve halkın çıkarını ölçüt alarak yaptım. İflas olsaydı, başka para birimine geçmek zorunda kalacaktık ve bu, ülke için bir felaket olacaktı. Çünkü Rusya’ya gittim, Başkan Obama ile görüştüm, Çinli başbakan ile görüştüm ama kimse bana 'Yürü arkandayız, yardım edeceğiz' demedi.”
"SİYASETTE BAZEN RİSK ALMAK GEREKİYOR"-
Çipras, referandum kararıyla ilgili bir soru üzerine, o günlerde müzakerelerde varılan noktada yapılacak en iyi durumun bu olduğunu belirterek, bu konuda sonunda haklı çıktığını iddia etti. Çipras, “İlk başta ‘evet’ olasılığının üstün olduğunu gördüklerinde avro ya da drahmi ikilemini ortaya attılar. Ancak, sandıktan ‘hayır’ çıktığında ben kazandım ve onlar bunu unuttular ve müzakere masasına geldiler. Siyasette bazen risk almak gerekiyor. Ben bu riski aldım. Programın dışına bile çıktık” dedi. Çipras, kreditörlerle varılan anlaşmaya rağmen henüz hiçbir şeyin kesin olmadığını anlatarak, Avrupa’da hala bazı çevrelerin anlaşmayı engellemeye çalıştığını savundu. Avrupalı muhafazakarların sol bir hükümeti istemediklerini ve bu konuda AB Parlamentosu’nda bir bölünmüşlüğün olduğunu kaydeden Çipras, şöyle devam etti: “Henüz her şey bitmedi. Nihai anlaşma zaman alacak. Bir hafta önce parlamentodaki bu bölünmüşlüğü fark ettim. Muhafazakar kesimin bazıları iki vitesli AB istiyor. Ancak, çoğunluk Yunanistan ile ilgili olası gelişmelerin kontrolden çıkmasından endişe ediyor. Bu düşünce ileride daha da yaygınlaşacak ve kemer sıkma politikaları yakın zamanda tek yol olmaktan çıkacak.” Başbakan Çipras, sürecin normal şekilde devam etmesi halinde ATM’lerden çekilen miktarın aşamalı olarak artırılmasına gidileceğini bildirdi. "SYRIZA’YI BİR BÜTÜN OLARAK TUTMAK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM"-
Kreditörlerle varılan anlaşma konusunda SYRIZA içindeki tepkilerle ilgili soruları yanıtlayan Çipras, ülkenin anormal koşullar içinde bulunduğunu dile getirerek, “Kimse ideoloji defnelerini başına takıp koltukta oturmayı düşünmemeli. Gerçekleri görmeli” değerlendirmesinde bulundu. Hükümetin düşmesi durumunda Avrupa’da bazı çevrelerin buna çok sevineceğini ifade eden Çipras, “Ancak bizim verdiğimiz mesaj, yer buldu. Avrupa’da muhafazakar çevrelerin istediği olmayacak. İspanya'da yakında seçim olacak ve böyle bir hükmet oradan da çıkabilir. Bu yüzden dayanmamız lazım. SYRIZA’yı bir bütün olarak tutmak için elimden geleni yapacağım” diye konuştu. Çipras, eski Maliye Bakanı Yanis Varufakis’in doğru bir seçim olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Varufakis’in, Yunanistan’ın Avrupalı ortaklarıyla müzakerelerine büyük bir dinamik kazandırdığını ve bu yüzden istenilmediğini kaydetti. Kaynak: Diyarbakır Söz
