Bölgedeki askeri ve yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) desteğinde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından yaklaşık 6 aydır yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'nın toplumsal hayata olumlu yansımaları gözle görülür hale geldi.
TSK ve ÖSO tarafından DEAŞ'tan kurtarılan ve güvenliğin sağlandığı yerlerde, halkın evlerine dönerek normal yaşantılarına geçmeye başladıkları görülüyor.
Yetkililer, Cerablus civarında yaşayan bölge insanının dile getirdiği en önemli sorunun eğitim olduğunu belirtiyor.
Terör örgütü DEAŞ'ın kontrolünde olduğu dönemde, okula gitmenin yasaklandığı, binaların zarar gördüğü ancak TSK desteğindeki ÖSO unsurlarınca Cerablus ve çevresine hakim olunmasından sonra yıkılan okulların Türkiye tarafından onarıldığı, çocukların tekrar okullara gitmeye başladıkları ifade ediliyor. Cerablus'a bağlı köylerde ise okul binalarının onarımı sürüyor.
- Münbiç'te zorla Kürtçe eğitim
PKK/PYD hakimiyetinde bulunan ve aslında bir Arap kenti olan Münbiç'te okullarda zorla Kürtçe öğretilmeye çalışıldığını kaydeden yetkililer, Münbiç'te Arapların bundan rahatsız olduklarını ve çocuklarını eğitim amacıyla Cerablus'a getirdiklerini belirtti.
DEAŞ'ın kontrolündeyken hastane, doktor ve eczanenin olmadığı, yaralananların çaresizce ölüme terk edildiği kentte doktorların çoğunun ise korkutularak kentten kaçmaya mecbur bırakıldığı ifade ediliyor.
Suriyelilerin, Türkiye'nin hizmete soktuğu sahra hastanesinin faaliyetleri ve ilaç desteğinden memnun olduğu hatta Münbiç'ten bile hastaların tedavi için Cerablus'a geldikleri belirtiliyor.
Münbiç'te PKK/PYD'nin insanlara sağlık hizmetleri anlamında çeşitli zorluklar yaşattığı, tedavi olmak için Ayn-el Arab'a gitmek isteyenlere izin verilmediği, halkın tedavi olmak için sadece Cerablus'a gelebildiği kaydedildi. Pek çok kişinin tedavi göremediği için basit rahatsızlıkları dahi atlatamadıkları, ilaç bulamadıkları belirtiliyor.
- Bölgede elektrik ve su sıkıntısı
Bölgede, ayrıca DEAŞ terör örgütünün sadece düğün, cenaze gibi özel zamanlarda elektrik verdiği, bölge halkının bu sebeple büyük sıkıntılar çektiği de dile getiriliyor.
Ancak son dönemde Türkiye'nin destekleriyle elektrik probleminde sıkıntıların azaldığı ve sorunun çözümü için gerekenlerin Türk makamlarınca yapıldığı bildiriliyor.
Cerablus'taki elektrik altyapısının Türkiye'den gelen elektriği kaldıramadığı, bu sebeple de bazı bölgelerde enerji ihtiyacının jeneratörler aracılığıyla sağlandığı ifade ediliyor.
Jeneratörlerin çalışması için gerekli akaryakıtın bölgede çok pahalı olması, bölge halkının içinde bulunduğu olumsuzluklara bir yenisini ekliyor.
Halkının bütün bu sıkıntılarının temelinde Münbiç'te bulunan ve Münbiç ile Cerablus'a elektrik sağlayan barajın terör örgütü PYD tarafından sahiplenildiği ve bu barajdan elde edilen elektriğin kullanıma sunulmadığı da dile getiriliyor.
Buradaki bir diğer sorunun, yaklaşık bir yıldır devam eden su sıkıntısı olduğu belirtiliyor. Yağışların yetersizliği, Cerablus'un civar köylerinde su sıkıntısı çekilmesine neden oluyor.
Elvaniye köyünün büyük bir su deposu olduğu ve bu depodan civar köylerin istifade ettiği dile getiriliyor. Ancak bu deponun DEAŞ tarafından kullanılamaz hale getirilmesi nedeniyle su sıkıntılarının daha da arttığı belirtiliyor.
Güvenlik konusunda ise özellikle Cerablus'ta, Türkiye'de yetiştirilen polislerin göreve başlamasıyla birlikte emniyetle ilgili yaşanan sıkıntıların azaldığı bildiriliyor.
Halka önemli ölçüde rahatsızlık veren silahlı protestoların da Türk ve Suriyeli emniyet ekiplerinin çalışmalarıyla son bulduğu dile getiriliyor.
- Münbiç'e yönelik operasyon
Cerablus halkı, Fırat Kalkanı Harekatı ile yurtlarının terör örgütü DEAŞ'ın olumsuz faaliyetlerinden kurtulduğunu, ilerleyen dönemde Münbiç'in terör örgütü PYD'den kurtulmasını dört gözle beklediklerini, bu sayede istedikleri gibi akrabalarını ziyaret edebileceklerini belirtiyor.
Münbiç'teki adalet anlayışının da insan haklarına aykırı olduğunu dile getiren bölge halkı, mahkeme kararlarının bölgenin etnik yapısı gözetilerek verildiğini, bu durumun da topluluklar arasında kırılmalara ve anlaşmazlıklara sebep olduğunu belirtiyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz