Beşşar Esed rejiminin Mart 2011'de başlayan halk hareketlerine şiddet kullanarak müdahale etmesiyle patlak veren iç savaş süresince Cenevre'de uluslararası toplumun geniş katılımıyla 3 toplantı yapıldı.
Toplantılara, Esed rejimi ve muhaliflerin yanı sıra ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya, Türkiye ve Körfez ülkeleri katıldı.
İç savaştaki dengelerin hızla değişmesi ve rejimi uzlaşmaya zorlayan şartların ortadan kalkması, Esed ve destekçileri açısından siyasi çözümü gereksiz hale getirirken, rejimin çökme eğilimine girdiği dönemlerde de İran ve Rusya, Esed'i yaşama döndüren destekler verdi.
- Cenevre 1, İran'ın savaşa girmesiyle rafa kalktı
Cenevre 1 görüşmeleri, iç savaşın muhalifler lehine seyrettiği, rejimin zor günler yaşadığı şartlarda, Haziran 2012'de düzenlendi.
Rejim ve muhaliflerin karşılıklı rızasıyla seçilen isimlerden oluşacak tam yetkili bir geçiş yönetiminin, anayasayı hazırlaması ve ülkeyi seçimlere götürmesinde uzlaşıldı. Bu çerçeve, Cenevre 1 Bildirisi olarak adlandırıldı. Bildirinin esasları daha sonra, Aralık 2015'te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 nolu kararıyla tescillendi.
Rejimin düşme eşiğinde olduğu bu dönemde, Cenevre 1 Bildirisi'nin hayata geçmesi beklenirken, görüşmelere çağrılmayan İran sahneye çıktı.
2012'nin ikinci yarısından sonra ve 2013 boyunca kendi askerleri ve Hizbullah militanlarıyla savaşa giren İran'ın bu askeri çıkarması, Esed rejimini düşmekten kurtardı ve rejim, siyasi geçiş planını rafa kaldırdı.
- Cenevre 2 ortamını DEAŞ ve Rusya bozdu
Ocak 2014'te, Esed ve destekçileri Cenevre 2'ye, savaşta dengeyi sağlamanın öz güveniyle geldi.
Cenevre 1 kararlarının uygulanmasına yanaşmayan Esed ve destekçileri, bu sırada iç savaşta hala muhalifler karşısında askeri üstünlüğü ele geçirememişlerdi.
Rusya'nın artan yardımlarıyla toparlanmaya çalışan rejim, savaşın en büyük sürpriziyle hayata döndü. 2014 baharında DEAŞ ile şiddetlenen çatışmalar, muhaliflere büyük darbe vurdu.
Rejim karşıtı silahlı muhalefet, adeta içten çöküş yaşadı. İç savaşın dengesi muhalifler aleyhine değişmeye başladı.
Bu arada PYD/PKK da ABD desteğiyle büyümeye başladı.
Muhalifler 2015 yazından sonra yeniden toparlanarak rejim, İran ve Hizbullah üzerinde baskı kurdu.
Yeniden düşme eğilimine giren rejimin yardımına bu sefer de Rusya yetişti.
Ekim 2015'ten itibaren Rusya, etkili hava saldırılarıyla savaşın gidişatını değiştirdi. Muhalifler tümüyle savunmaya geçti. Ardından birçok bölgeyi kaybetti.
- Cenevre 3'e rağmen "savaşarak kazanma stratejisi"
Rusya'nın savaşın seyrini değiştirmesi ve bu sırada sivil katliamına yol açması üzerine ABD'nin ısrarıyla Cenevre 3 toplantısı düzenlendi.
Şubat 2016'ta yapılan Cenevre 3'e, İran ilk kez davet edildi.
İç savaşta yakaladıkları ivmeyi sürdürmek isteyen Rusya, İran ve rejim, "Önce savaş meydanında kazanma" stratejisi izledi ve muhalifleri daha fazla köşeye sıkıştırmak için siyasi çözüme yine mesafe koydu. Nitekim, muhaliflerin sahadaki gerilemesi sürdü.
Savaşın dengelerini rejim lehine çeviren ve askeri hedefine ulaştığını açıklayan Moskova, Mart 2016'dan itibaren askeri müdahalesini tedricen azalttı.
ABD'nin güçlü desteğini alan PKK/PYD, muhalifler ve DEAŞ karşısında büyük toprak parçaları ele geçirmiş, muhalifler karşısında bu rejime büyük rahatlama getirmişti.
Cenevre 3 için diplomasi devam ederken, Esed rejimi, İran ve Rusya desteğiyle, Halep'te yüz binlerce kişiyi kuşatmaya aldı. Bunun üzerine, muhalifler görüşmelerden çekildi.
- Cenevre 4'e doğru
Rusya, Suriye'deki askeri operasyonlarını azalttıktan sonra Türkiye ile işbirliğini artırdı.
Bu arada Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlatan Türkiye'nin sahadaki ağırlığı arttı.
Aralık 2016'da iki ülke, Halep'teki sivillerin tahliye edilmesi için muhalifler ve rejim arasında ara buluculuk yaptı.
Tahliyenin ardından Ankara ve Moskova, ateşkesin ülke geneline yayılması için mutabakata vardı.
İki ülkenin öncülüğünde 23-24 Ocak'ta Astana'da ateşkesin güçlendirilmesi ve uygulanmasının sağlanması için İran'ın da dahil edildiği üçlü mekanizma kurma kararı alındı.
Ateşkesin, Esed ordusu ve İran destekli militanlarca sık sık ihlal edilmesine rağmen ülke genelinde savaşın şiddetini büyük ölçüde azaltmasıyla beraber Cenevre süreci yeniden canlandı.
Cenevre'de 4. tur görüşmelerin, şubat sonunda Birleşmiş Milletler gözetiminde yapılması için uluslararası toplumda konsensüs oluştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz