Kopyasına ulaşılan belge ABD’nin Suriye’de Esad’lı geçişi ve bölgesel yönetimleri dışlamadığına yönelik önemli ipuçları taşıyor. ABD, kurulacak anayasa komisyonunda ‘kuzeydoğu Suriye’den de temsilciler bulunmasını istiyor. ‘Kuzeydoğu Suriye’, PKK’nın uzantısı YPG’nin ana unsur olduğu SDG’nin kontrolünde bulunuyor.
ABD başta olmak üzere Batı’nın Suriye’de siyasi çözüm arayışlarının adresi olarak gördüğü Cenevre sürecinin canlandırılması için Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, yeniden devrede. Mistura, Cenevre’de hafta boyunca süren toplantılarda Suriye krizinin başat aktörleriyle kurulması öngörülen yeni anayasa komisyonu ile anayasal reform sürecini masaya yatırdı. Mistura, ilk iki gün Astana sürecinin garantörü Türkiye, Rusya ve İran’ın temsilcileriyle bir araya geldi. Hemen ertesinde ise Mistura’nın masasında, ABD’nin başını çektiği Fransa, Almanya, İngiltere, Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan’dan oluşan ‘Küçük Grup’ temsilcileri vardı. Toplantıda ABD’yi Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey ile yardımcısı Joel Rayburn temsil etti.
ABD heyeti Cenevre’de masaya Trump yönetiminin Suriye için öngördüğü siyasi vizyonu ortaya koyan, bağlayıcılığı olmayan bir belge (non-paper) koydu. Kamuoyu ile paylaşılmak üzere hazırlanmadığı vurgulanan belgenin Suriye’de siyasi çözüm için ABD’nin ‘Küçük Grup’taki ülkelerle birlikte çizdiği hedefler açısından rehber niteliğinde olduğu belirtildi. Belgede siyasi çözüm parametresi olarak sekiz maddeye yer verildi:
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararına bağlı olarak ‘Küçük Grup’ şöyle bir Suriye hükümetinin arayışında olmalı:
Teröristleri desteklemeyen ve onlara güvenli alan sağlamayan;
Kitle imha silahlarından arındırılmış ve kitle imha silahı programlarını kanıtlanabilir bir biçimde sonlandırmış;
İran rejimi ve onun militan uzantılarıyla ilişkisini kesmiş;
Komşularına tehdit oluşturmayan;
Sığınmacıların evlerine gönüllülük esasına dayalı, güvenli ve onurlu dönüşü için gerekli koşulları sağlayan;
Savaş suçlularını ve insanlığa karşı suç işleyenleri yargılayan ya da bunu yapması için uluslararası toplumla işbirliği içinde olan.
BM himayesinde ve BMGK 2254 sayılı kararı uyarınca işletilecek siyasi süreç, anayasal reformlar ve BM’nin gözetiminde yapılacak seçimlerle sonuçlanmalı.
Suriye hükümeti tarafından kontrol edilen alanlarda, bağışçı ülkeleri tatmin edecek, anayasal reform ve BM gözetiminde seçimle sonuçlanacak bir siyasi sürecin olmaması durumunda uluslararası yeniden inşa desteği verilmeyecek.
Anayasa reformu, seçimler ve Suriye’de siyasi çözüm için uygun mekanizma BM himayesi ve kontrolündeki bir anayasa komisyonudur. BM en kısa zamanda anayasa komisyonunu kurmalıdır.
KUZEYDOĞU SURİYE’DEN TEMSİLCİLER VURGUSU
Anayasa komisyonunun belirlenmesi BM’nin sorumluluğunda olmalı. Küçük Grup, BM’yi anayasa reformu ve seçimlerin uygulanması için Suriye hükümetinin, kuzeydoğu Suriye’den temsilcilerin ve burada bahsedilen prensiplere bağlı bir çözümden yana olan Suriye muhalefetinin de aralarında bulunduğu bütün siyasi güçleri sürece dahil etmeye teşvik eder.
DEAŞ’ın kalıcı biçimde yenilgiye uğratılması ile Küresel Koalisyon ve ortakları tarafından temizlenen bölgelere istikrar desteği Suriye’de siyasi çözümün vazgeçilmez unsurlarıdır.
Özellikle Ürdün, Golan ve Türkiye sınırlarında burada bahsedilen prensiplerle uyumlu biçimde insani krizi hafifletmeye yönelik çabaların tümü teşvik edilmeli.
Küçük Grup, Suriye’de kimyasal silahların kullanımını engellemek için gerekli tüm adımları atacaktır.
MERKEZİYETÇİ YAPI YERİNE YETKİ DEVRİ
ABD’nin Cenevre’de masaya getirdiği metinde Suriye’deki siyasi sürecin ilk adımı olarak gördükleri ‘anayasa reformu’ için gereken adımlar ise altı maddede özetlendi. Yeni anayasada cumhurbaşkanının yetkilerinin bölgesel hükümet kurumlarının bağımsızlığını garanti edecek şekilde düzenlenmesi gerektiği belirtiliyor. Merkeziyetçi yapı yerine bölgelere yetki devri vurgusu da var. Detaylar şöyle:
Cumhurbaşkanının yetkileri hem kuvvetler ayrılığını daha geniş biçimde sağlayacak, hem de diğer merkezi ve bölgesel hükümet kurumlarının bağımsızlığını garanti edecek şekilde yeniden düzenlenmeli.
Hükümet, güçlendirilmiş yetkileri olan bir başbakan tarafından yönetilmeli. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın yetkileri arasında net bir ayrım olmalı. Başbakan ve hükümet, cumhurbaşkanı onayına bağlı olmayan bir biçimde atanmalı.
Yargı daha geniş bir bağımsızlığa sahip olmalı.
Güvenlik kurumları reformdan geçirilerek sivil otoritenin gözetimi sağlanmalı.
Yönetme yetkisi açık biçimde devredilmeli, sorumluluk bölgesel bazı kapsayacak şekilde dağıtılmalı.
Seçimlerde aday gösterilebilme üzerindeki sınırlamalar kaldırılmalı. Sığınmacıların, yerlerinden edilmişlerin ve sürgündekilerin de cumhurbaşkanlığı dahil olmak üzere tüm makamlar için aday olabilmeleri sağlanmalı.
BİLGİ NOTU: Belgede terör örgütü PKK’nın uzantısı YPG’nin ana unsur olduğu SDG’nin kontrolündeki bölgelerden ‘kuzeydoğu Suriye’ diye bahsediliyor. Kuzeydoğu Suriye’den temsilcilerin de anayasa komisyonunda yer alması gerektiği belirtiliyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz