ABD Senato Dış İlişkiler Komitesi üyesi Demokrat senatör Chris Murphy, Washington Post'ta kaleme aldığı makalesinde 1980'ler ve 1990'larda Libya devrik lideri Muammer Kaddafi'nin, kendini eleştirenleri öldürtmek gibi bir alışkanlığı olduğu yorumunda bulunarak, bu seferde suçlunun Trump yönetiminin Ortadoğu politikasının temel taşı ve ABD'nin müttefiki Suudi Arabistan olduğuna işaret etti.
Senatör Murphy, "Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın muhtemel cinayeti nedeniyle ABD'nin Suudilerle olan ittifakı gözden geçirilmeli." ifadesini kullandı.
Şu ana kadar elde edilen bilgiler ve haberlere göre, Suudi yönetimini sürekli eleştirdiği için Suudi Arabistan'ın, Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğunda acımasızca öldürülmesi için bir ekip gönderdiğini gösterdiğine işaret eden Murphy makalede, "Suudiler bu bilgileri yalanladı ve aksini ispatlayacak herhangi bir kanıt sunmadı, ayrıca bize herhangi bir açıklama yapmak zorunda olmadıklarını ifade etti." değerlendirmesine yer verdi.
10 yıldan fazla süre önce Kongreye geldiğinde, Suudi Arabistan'a büyük bir desteğin olduğunu fakat şimdilerde yeni veliaht prensin umursamaz tavırları nedeniyle Suudi Arabistan'ın eylemlerinin kendilerinin çıkarına olup olmadığının sorgulandığına dikkati çeken Murphy, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın aile üyelerinin hapse atılması, Lübnan Başbakanı'nın alıkonulması, Katar'la olan anlamsız düşmanlığı gibi dengesiz eylemlerinin listesinin fazlasıyla kabarık olduğunu ifade etti.
Murphy, "Bu yönetimin bu konuyla ilgili kararlı bir şekilde harekete geçmeyeceği anlaşıldı. O zaman sonuçları belirleme Kongreye kalıyor. Yemen'de devam eden dehşette tam yetki sağlayan askeri yardıma son vermek bunun sonuçlarından biri olabilir." ifadesini kullandı.
Son üç yıldır ABD'nin Suudi Arabistan'ın Yemen'de Husilere yönelik bombalı saldırılara yardım ettiğini belirten Murphy, Yemen'de ABD yapımı bombaların sivil otobüslere, düğün, cenaze törenlerine ve tıbbi tesislere düştüğü değerlendirmesinde bulundu. Murphy, oradaki savaşın binlerce sivilin ölümüne neden olduğuna ve üzerinde "Amerika'da üretilmiştir" etiketinin yer aldığı insani bir krize dönüştüğünü kaydetti.
Murphy, "Suudiler, sivil ölümlerin bilerek yapılmadığını söyledi. ABD'de yasa, savaş suçlarına iştirak etmemizi engelliyor. Bizim hükümetimiz defalarca onlara inanmayı tercih etti. Son dönemde sivil ölümlerinde artış görülüyor. Yemen, kıtlığın eşiğinde. Binlerce çocuk açlıktan ve susuzluktan hayatını kaybediyor. Yeni bir araştırma, Koalisyon stratejisinin oradaki gıda üretimi ve dağıtımını yok ettiğine yönelik güçlü kanıtlar sunuyor. Suudi Arabistan gıda, yakıt ve ilaç gibi yardım malzemelerinin gönderimini geciktiriyor ya da engelliyor. Suudi uçakları su kaynaklarını, hastaneleri hedef alıyor. Fakat bizim yardımımız halen devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Sonuç olarak Suudilerin gerçeği sakladığını belirten Murphy, Kaşıkçı'ya ne olduğunu gizlemelerinin, Yemen'de oynadıkları oyunun aynısı olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Kongrenin Suudi Arabistan'a yapılacak silah satışını engellemesi gerektiğine işaret eden Murphy, savaş suçlarına yardım etmeye dur demenin zamanı geldiğini vurguladı.
Suudi Arabistan'ın ABD için önemli bir ülke olduğunu belirten Murphy, Suudilerle ilişkiyi kesmemek için bazı sebepler bulunduğunun farkında olduğunu ifade etti.
Murphy, "Bu olayla ilgili ne olduğunu öğrenmemiz gerekiyor, bunu Kaşıkçı'ya borçluyuz. Büyük bir ihtimalle bu cinayeti düzenleyen bir ülkeyle ilişkimizi yeniden düzenlemeliyiz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı