Sur ilçesinde şiddet ve terör nedeniyle polis gözetiminde evlere temizliğe giden bazı kadınlar, olup bitene büyük tepki gösteriyor.
Sur ilçesinde 11 Aralık'ta Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş mahalleleri ile Gazi Caddesi'ndeki sokağa çıkma yasağı sürerken, teröristlerin saldırıları nedeniyle can güvenliği endişesi taşıyan vatandaşlar, ilçeden ayrılmaya devam ediyor.
Kırsaldan şehirlere taşıdıkları saldırılarıyla yaşamı hiçe sayan hendekler ve barikat siyaseti ile tuzaklanan patlayıcılar nedeniyle büyük sıkıntı yaşayan ancak imkanı olmayan aileler de saldırıların gölgesinde yaşamlarını "ölümüne mücadele" vererek sürdürüyor.
Dezavantajlı ailelerin ağırlıkla yaşadığı ilçede sokağa çıkma yasağı uygulanan mahallelere yakın yerlerde oturan ve çocuklarının geçimini sağlamak için gündelikçi olarak çalışan kadınlar da saldırılardan dolayı mağduriyet yaşıyor.
- "Kendilerini dinlemeyeni öldürüyorlar"
Sur ilçesinde yaşayan kadınlardan K.S, Sur'da can güvenliklerinin olmadığını, terör örgütü üyelerinin ilçeden ayrılmaları halinde evlerini bombalamakla tehdit ettiğini belirtti. K.S, "Evden taşınmamıza izni vermiyorlar. Can korkumuzdan mecbur ateş altında kalıyoruz. Ben evimi çok büyük zorluklarla aldım, şimdi nasıl çıkar, bombalamalarına nasıl göz yumarım?" diye konuştu.
"Bunların Allah'tan korkuları yok. Kendilerini dinlemeyeni öldürüyorlar" diyen K.S, 3 çocuğuna bakmak için evlere temizliğe gitmeye mecbur olduğunu bildirdi.
K.S, duvar diplerinden korka korka dualar ederek çalışmaya gittiğine işaret ederek, "Her gün ölüm korkusuyla evden çıkıp evlere temizliğe gidiyorum. 3 çocuğuma bakmak için canımı hiçe sayarak çıkıyorum evden. Evden çıkarken çocuklarımızla vedalaşıp çıkıyoruz. Çıkarken, geri döneceğimizin garantisi yok" ifadesini kullandı.
- Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin"
Devletin kendilerine her türlü yardımı yaptığını belirten K.S, halkı mağdur eden örgütün ne yapmaya çalıştığına anlam veremediklerini söyledi. K.S, devletin hasta bezine kadar halkın tüm ihtiyaçlarını karşıladığını aktararak, "Daha ne istiyorlar, anlamıyorum. Neleri eksik? Allah devletimizden razı olsun" dedi.
- "Askerler bize siper oldu"
Zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiklerini vurgulayan K.S, şöyle konuştu: "Asker, polis bize yardımcı oluyor. Geçen gün çocuğum hastalandı, doktora götüremedim. Askerler yardıma geldi ve kızımı kucaklarına alarak dışarı çıkardılar. Askerler bize siper oldular hastaneye gidip geldik, yoksa kızım ölecekti. Eğer askerler bize siper olmasaydı bizi vuracaklardı. Geçen gün birisini vurdular. Yaşlı bir teyzeyi, 'Allah bu ateşe su döksün' dediği için evine kadar takip edip çay istediler. Mecburen verdiği sıcak çayı kadının başından döküp, 'İşte Allah bir su döktü' dediler. Bu insanlık mı? Teyzemin kızı evinden çıkarken bir battaniye almasına izin veremediler. Böyle zulüm olur mu?"
- "Artık bu zulüm son bulsun"
S.M ise saldırılardan dolayı ilçedeki halkın mağdur olduğunu belirtti. Para kazanmak için canını hiçe sayarak çocukları için evlere temizliğe gittiğini ifade eden S.M, terör saldırılarından dolayı tüm ilçe halkının perişan olduğunu aktardı. S.M, çocuklarının geceleri kabuslar görmeye başladığını belirterek, "Çocuklarımızın korkuyla yaşamasını istemiyoruz. Gece gündüz patlama ve silah seslerinden uyuyamıyoruz. Bizden ne istiyorlar? Çocuklarımız okula gidemiyor. Kış mevsiminde sefil olduk. Artık bu zulüm son bulsun. Eskiden olduğu gibi rahat yaşamak istiyoruz" dedi.
Barış ve huzurla yaşamayı arzu ettiklerini dile getiren S.M, sorunun çözülmesini ve bölge halkının huzura kavuşmasını istediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz