Çözüm İçin Sivil İnisiyatif Derneği (ÇÖZÜM-DER) Genel Başkanı Avukat Ercan Ezgin, Türkiye, bölge, Ortadoğu ve dünyadaki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"BİNLERCE İNSAN ADETA MOĞOL İSTİLASINDAN KAÇTI"
"Maalesef, bölgede çok üzücü gelişmeler, insanların bedenlerinin bombalarla moleküllere ayrıldığı, tarihin görmediği insanlık dışı dramlar yaşandı." diyen avukat Ezgin, yüz binlerce insanın adeta Moğol istilasından kaçarcasına, yuvasını, geleceğini, hayallerini terk edip göç etmek zorunda kaldığını ifade etti.
"ÖZ YÖNETİM PROJESİ OYUNU, ÖZ YIKIM, ÖZ ÖLÜM, ÖZ ZULÜM HALİNİ ALDI"
Bölgede yüzyılın trajedisinin yaşadığını dile getiren Ezgin, şunları söyledi: "Sözde Kürtlere özgürlük ve onurlu bir yaşam vaadiyle şehirlere, sivil yerleşim alanlarına bu savaşı bile bile taşıyanlar, Kürtleri ve geleceklerini, kazanımlarını, binlerce Kürt çocuğuyla beraber Hendek'lere gömdürdüler. Öz yönetim projesi oyunu, 'öz yıkım, öz ölüm, öz zulüm' halini aldı. Net olan husus şu ki bu kirli savaş kesinlikle Türkiye Kürtlerinin savaşı değildir. Çünkü Türkiye'de Kürt sorununda artık gelinen noktada silahla elde edilebilecek bir hak ve silahı meşru gösterecek bir siyasi atmosfer yoktur.
"YÜZYIL SONRA YOL AYRIMINDAYIZ"
Bu savaş Rojavanın, Kobani'nin savaşıdır. Bu savaşın Çözüm yeri de Türkiye'den ziyade Suriye'nin kuzeyi ve Kuzeydeki gelişmelerdir. Yüzyıl önce kapanan parantezi tekrardan açmaya, coğrafyada etnik ve mezhepsel farklılıklar üzerine yaraları kaşımaya, Türkiye'yi Suriye paylaşımı haritasından uzak tutmaya, gelişmeleri olu bitti ile zorla dayatmaya yönelik çok riskli ve kritik gelişmeler yaşanıyor. Yüzyıl sonra yol ayrımındayız. Ya gönüllerimiz birleşecek ya da bizi lime lime edecekler. Hepimiz Türküyle, Kürdüyle aynı geminin tarihe yelken açan yolcularıyız. Ülkenin her hattında, ittifaka, müdafaa, kardeşliğe son derece zaruret var.
"KÜÇÜK REFORMLAR BÜYÜK UMUTLAR YEŞERTECEK"
Gelinen son noktada ortada bir enkaz ve cenaze var. Ülkenin tüm dinamikleriyle, devleti ve STK'larıyla kardeşlik ve gönül bağını ortaya koyarak Normalleşmeyi sağlayacak, bölgeyi ayağı kaldıracak, insanları rehabilite edecek ve yaraları saracak adımları derhal ve gecikmeden atması lazım. Gün bu bölgeyi, yani kaos ve şiddete alet olmayan, tüm tahrik ve kışkırtmalara rağmen sokaklara dökülmeyen bölgenin sağduyulu ve soğukkanlı Kürtlerine destek olma, yaralarını sarma, aidiyetlerini güçlendirme günüdür. Tam da bu zamanda ve bu ortamda atılacak en küçük adım, yapılacak en küçük reform büyük umutlar yeşertecek, büyük jest olarak algılanacaktır."
Kaynak: Diyarbakır Söz