Koronavirüs (Kovid-19) salgını konusunda atılan normalleşme adımlarıyla birlikte hem dünyada hem de Türkiye’de vaka sayılarındaki artış yükselmeye başladı. Günlük vaka sayısının 5 ila 6 bin arasında seyrettiği Türkiye’de, Delta varyantının da görülmesiyle tehlike büyüdü. Vaka sayısındaki artışa rağmen aşılama oranlarının yüzde 20’lerde kaldığı bölge kentleri için ise tablo daha da vahim bir noktaya geldi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın paylaştığı verilere göre, Diyarbakır, Siirt, Ağrı ve Bitlis vaka sayısının giderek arttığı iller arasında bulunuyor.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, aşılama oranının düşük kalmasının yanı sıra salgın tedbirlerinin yeterince uygulanmamasından dolayı risk haritasında kırmızıya dönen Diyarbakır'daki durumunu değerlendirip, uyarılarda bulundu.
REHAVET UYARISI
Diyarbakır’ın vaka artışında ilk beş şehir arasında yer aldığına dikkati çeken Turan, yaz sezonu başlangıcında tedbirlerin ortadan kaldırılmasıyla dolayısıyla bu durumu öngördüklerini dile getirdi. Tedbirlerin kaldırılmasıyla insanlarda rehavet oluştuğunu söyleyen Turan, “İnsanlar ‘koranavirüs bitti’ diyerek, neredeyse maske kullanmayacak duruma geldi. Fakat tekrar söylüyoruz; pandemi daha bitmedi, devam ediyor” diye uyardı.
Turan, geçen yılın yaz döneminde yaşananlar konusunda dair ise şu hatırlatmalarda bulundu: “O pikler zirveyi görünce durum çok kötü. Geçen yaz bunu acı bir şekilde yaşadık. Neredeyse her evden bir kişiyi kaybettik ve her evden en az iki kişinin testi pozitif çıktı. Hastaneye yatış yapamadık çünkü yer yoktu. Daha önceden de hastanelerimizde yer sorunu ve sağlık personeli sayısı yetersiz olduğu için bu süreci daha derinden hissettik. Sedyelerde hastalar yatış için bekliyordu.”
VAKA PİKTE, AŞI DİPTE
Şuanda da dördüncü pikin yaşandığını söyleyen Turan, “Yani zirveye doğru gidiyoruz. Vaka sayısında ciddi bir artış var. Diyarbakır’da 15 gün öncesinde pozitif sayısı 140 idi, fakat şimdi günde 400-500 kişinin testi pozitif. Hastaneye yatan hasta sayısı ise 160, ki bayramda bir kısıtlama olmadı ve bir sirkülasyon oldu. Bunun etkilerini de ilerleyen günlerde göreceğiz. Vakalarda piki yaşıyoruz fakat aşılama da dipteyiz maalesef. Birinci dozda dahi Türkiye ortalamasının çok çok altındayız. Birinci dozda yüzde 39’larda, ikinci dozda ise yüzde 17’lerdeyiz” diye konuştu.
DELTA VARYANTI
Diyarbakır’da da görülen Delta varyantının daha hızlı yayılıp, bulaştığını belirten Turan, vaka sayısındaki artışın bundan kaynaklı olabileceğini kaydetti. Sürecin başından beri pandeminin bilimsel yöntemlerle yönetilmesi gerektiğini vurguladıklarını belirten Turan, “Çünkü başka çıkış noktası yok. ‘Vakalar arttığında tedbirleri alalım, azalınca kaldıralım’ olmaz. Toplum katılımını sağlamadan ve güven verici bir şekilde pandemi yönetilmeden süreç işlemez. Yaz gelince kaldırıp, kış gelince tedbir almak insanları da rehavete düşürür. Böyle olduğunu da gördük” diyerek, yetersiz tedbirleri eleştirdi.
MASKE MESAFE HİJYEN
Tabip Odası Başkanı, pandemi sürecindeki yetersiz bilgilendirmenin aşılama sürecine yansıdığını da ifade etti. Aşı konusunda bir zorluğun olmadığını, randevusuz da gidilebileceğini dile getiren Turan, ancak bu konuda toplumda kafa karışıklığı, güvensizlik ve yan etkileri konusunda tedirginlikler olduğunun altını çizdi. Bu konuda toplumun saygı duyduğu kimi isimlerden gelen çağrılarla 20 gün öncesine kadar yüzde 20’lerde olan aşılama oranının yüzde 39’lara yükseldiğini paylaşan Turan, şöyle devam etti: “Fakat bu yeterli değil. Yeterli bir toplumsal bağışıklığın sağlanması için yüzde 75-80’in aşılanması gerekiyor. Yoksa daha da yayılmasına ve yeni varyantların çıkmasına neden olacak. Hastaneye yatanların yüzde 75’i aşı olmayanlar. Aşı yaparak daha hafif atlatabiliriz. Ve maskeye, mesafeye, hijyene dikkat etmeye devam edelim.”
TEK ÇIKIŞ AŞI
Aşılama oranını yükseltmek için hem Türkçe hem de Kürtçe dillerinde çağrılarda bulunduklarını belirten Turan, “Şuan tek çıkış noktamız aşı. Çünkü halen etkin bir tedavi yöntemi yok. Ancak semptomatik tedavi yapabiliyoruz. En büyük avantajımız aşılarımızın olması. Bu aşılar hastalığı daha hafif ve az zararla atlatmamızı sağlayacak. Aşılar bulaşıcı hastalıkları önleme açısından en önemli araçlarımızdan biri. Bugüne kadar birçok hastalık aşılar sayesinde yok edildi. Bu bilinçle hareket etmeliyiz. Aşı olmak, toplumsal sorumluluğumuz” dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz