Diyarbakır’da 112'ye yapılan bir ihbarla başlayan soruşturmada 10 yaşındaki 4 öğrencisini istismar ettiği iddiasıyla hakkında 135 yıl hapis istemiyle dava açılan öğrenmenin akılalmaz bir kumpasa kurban edildiği ortaya çıktı.
Diyarbakır’ın Dicle İlçesinde sınıf öğretmenliği yapan D.B. 112 ihbar hattına gelen ihbar üzerine gözaltına alındı. İhbarda öğretmenin, okuldaki kız öğrencilerine cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi. Tümü 10 yaşında olan öğrencilerin ayrı ayrı Çocuk İzleme Merkezinde pedagog eşliğinde ifadeleri alındı. Çocuklardan D.C., öğretmenlerinin kendisi dahil hiçbir arkadaşının özel bölgesine dokunmadığını, öğretmeniyle arasının iyi olduğunu söyledi.
A.D. “Kimse özel bölgeme dokunmadı. Böyle bir duruma şahit olmadım” dedi. B.Ö. de böyle bir durumun olmadığını, başka arkadaşlarının da bu tür bir olaya maruz kalmadığını, olması halinde ailesine kesinlikte anlatacağını söyledi.
N.K da kimsenin kendisine istismarda bulunmadığını, böyle bir duruma şahit olmadığını belirtti. Adli görüşmeci tarafından düzenlenen raporda ise çocukların dördünün de ifadelerinin ön görüşme ve adli görüşme ile birbiriyle uyumlu olduğunu, yaşlarına uygun mental kapasiteye sahip olduklarını, sakin davranışlar sergilediklerini bildirdi.
Çocukların aileleri de öğretmeni tanıdıklarını ve istismar suçunu işleyebilecek biri olmadığını, sürekli okulda sohbet ettiklerini kendisinden şikâyetçi olmadıklarını belirttiler.
VELİLER BAŞVURDU, ÖĞRENCİLER İFADE DEĞİŞTİRDİ
Bir hafta sonra veliler tekrar savcılığa başvuru yaparak çocukların erkek pedagog eşliğinde ifadelerinin alındığını, bu nedenle rahat konuşamadıkları için yeniden ifadelerinin alınmasını istediler.
Tekrar ifadesi alınan çocuklar bu kez öğretmenin özel bölgelerine dokunarak istismarda bulunduğunu iddia etti.
Adil görüşmeci de raporunda çocukların ifadelerinin güvenilir olduğunu belirtince öğretmen adli kontrol şartıyla nöbetçi Sulh Ceza sorgu hakimliğine sevk edildi.
SUÇLAMAYI REDDETTİ, “TORBACILARIN KUMPASI” DEDİ
Öğretmen D.B. ise iddiaları kabul etmeyerek şunları söyledi:
“Çocukların tümü ve aileleri ilk ifadelerinde böyle bir şey olmadığını açıkça Adli Gözlemci huzurunda belirtmişlerdir. Olaydan 1 hafta sonra diğer aile bireyleri ve akrabaların yönlendirmesiyle çocuklar ifade değiştirmişlerdir.
Sıcağı sıcağına alınan ifadelerinde hiçbiri böyle bir durumun yaşanmadığını ifade etmiştir. Bana bu iftirayı atan ve hakkımda 112'ye ihbarda bulunan kişiler okul etrafında rahatlıkla uyuşturucu kullanan, torbacılık yapan kişilerdir.
Ben bunlarla defalarca tartıştım ve okul çevresinde uyuşturucu kullanımına engel olmaya çalıştığım için bu iftiraya uğradım. Kamu görevlisiyim, suçsuzum ve daha fazla yıpratılmak istemiyorum.”
HAKİM ADLİ KONTROLÜ BİLE KABUL ETMEDİ SAVCI DAVA AÇTI
İddiaları soyut bulan ve yeterli delil olmadığına kanaat getiren hakim, savcılığın adli kontrol talebini geri çevirip öğretmenin serbest bırakılmasına karar verdi. Ancak 4 öğrenci ve ailesi sonradan şikayetçi olunca öğretmen hakkında “Çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak” suçundan 135'er yıl hapis istemiyle dava açıldı.
İFADELER BİRBİRİYLE ÇELİŞİYOR
Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan sanık öğretmen önceki savunmalarını tekrar etti ve okul çevresinde uyuşturucu satıcılarıyla tartıştığını, bundan dolayı aralarında husumet olduğu için kendisinin polise ihbar edildiğini belirterek suçsuz olduğunu, öğrencileriyle arasının çok iyi olduğunu ve buna dair soruşturma aşamasında da kimsenin kendisinden şikayetçi olmadığının altını çizdi.
Böyle bir durum yaşanmış olsaydı öncelikle çocukların ve ailelerinin şikayetçi olabileceğini, ancak 112’ye giden ihbar üzerine soruşturma başlatıldığını belirtti. Ailelerin bir kısmı da öğretmenden şikayetçi olmadıklarını belirtti.
İFADELER ÇELİŞKİLİ, “TUTUKLAMAYA GEREK YOK”
Mahkeme soruşturma aşamasından yargılamanın başladığı sürece kadar alınan mağdur ve müşteki ifadelerinin birbiriyle çelişmesi nedeniyle öğretmenle ilgili tutuklama talebini reddedip duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz