Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi, 476. gününde sürüyor.
Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişlerini sürdüren annelerden Fatma Akkuş, kızı Songül için aylardır eylemde olduğunu ve evlatlarının HDP il binasından dağa götürüldüğünü söyledi.
HDP'nin, çağrılarına kayıtsız kaldığını ve onları görmezden geldiğini aktaran Akkuş, "Onlar Kürt milletvekili değil, Kandil'in milletvekili. Onlardan ne beklersin. Bizim çocuğumuzu onlar götürdü. Benim kızımı onlar kaydetti ve götürdü. Bizden ne istiyorlar. Bizim çocuklarımızı versinler" dedi.
TEK İSTEKLERİ EVLATLARINA KAVUŞMAK
Dağa götürülen çocuklara da çağrıda bulunan Akkuş, "Gelin teslim olun, devlet sizlere ceza vermiyor. Ananıza, babanıza sizi veriyor. Elinizden kaleminizi alıp silah verdiler. Sizi devlete karşı kullanıyorlar. Annenize, babanıza, devletinize düşman ettiler. Orası sizin yeriniz değil" ifadelerini kullandı.
4 yıl önce dağa kaçırılan oğlu Mehmet'e kavuşma ümidiyle Ağrı'dan gelerek eyleme katılan baba Salih Gökçe de kendi çocuğu ve diğer ailelerin evlatlarını almadan eylemlerini sonlandırmayacaklarını vurguladı.
HDP'nin terör örgütü PKK ile arasına mesafe bırakmış olması durumunda olayların bu aşamaya gelmeyeceğini dile getiren Gökçe, "HDP, PKK'yı savunuyor. Bizim çocuklarımızı toplayıp dağa götürüyor. Oğluma da her zaman için sesleniyorum, 'gel devletin şefkatli kollarına teslim ol. Bu çocuklar geldi ve hiçbiri ceza almadı. Sizi ceza var diye kandırıyorlar" diye konuştu.
'HDP MİLLETVEKİLLERİ MECLİS'TE KÜRTLERİ SAVUNMUYOR'
Usta birliğine giderken, 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde kaçırılan oğlu Müslüm için Gaziantep'ten gelerek, oturma eylemine katılan Songül Altıntaş, artık dayanacak gücünün kalmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Bunlar çocuklarımızı kaçırdılar, bırakmıyorlar. Çocuklar vatani görevine gitmiş. Ne hakları var bizim çocuklara bunu yaşatmaya? Bizlere bu eziyeti yaşatmaya ne hakları var? Onlar bir çocuğu bir askeri almışlar ama bütün aileyi öldürmüşler. Bir aileyi yok ettiler. Ben evime gitmek istemiyorum. Eve gidince oğlum evde yok. Ben o evi görmek istemiyorum. Oğlum o evde olmazsa dayanamıyorum. Ne uyku uyuyabiliyoruz ne yemek yiyebiliyorum. Oğlum acaba yemek yedi mi? Oğlum nerede yatıyor acaba? Ne hakları ve bize bunu yaşatmaya. Bu kadar zalimlik olmaz. Yeter artık. Kürt partisi kurmuşlar. Kürtlerin haklarını savunacaklar ama ne yaptılarsa Kürtlere yaptılar. Ben Kürt'üm siz bana ne yaptınız? HDP milletvekilleri Meclis'te Kürtleri savunmuyorlar ama Kürtlere düşmanlık yapıyorlar."
Kaynak: Diyarbakır Söz