İlçedeki saldırılar nedeniyle güvenlik endişesi yaşayan ve evlerini terk ederek başka semtlerdeki akrabalarının yanında ya da kiraladıkları evlerde barınan aileler, zor şartlarda hataya tutunmaya çalışıyor.
Terör saldırılarının en yoğun yaşandığı ve sokağa çıkma yasağının uygulandığı Fatih Paşa Mahallesi'nde yaşayan 8 kişilik aile de evlerini terk edip Yenişehir ilçesindeki yakınlarının yanına sığındı.
- "Hep zulmeden onlar oldu"
Baba R.Ç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sur'da terör saldırıları başlamadan eşi ve 6 çocuğuyla evlerinde huzurlu şekilde yaşadıklarını anlattı.
Teröristlerin evinin önüne kazdıkları hendeklere ve kurdukları barikatlara patlayıcı yerleştirdiğini aktaran R.Ç, evlerine gelip kendilerini de tehdit ettiğini, baskı ve tehdide daha fazla dayanamayıp mahalleden ayrıldıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Maddi durumumuz zaten iyi değildi bunları da yaşayınca ne yapacağımızı şaşırdık. Benim gibi yüzlerce insanı evinden ettiler, bu adalet midir? 'Bize, sizleri zulümden kurtaracağız' diyorlardı ama bize hep zulmeden onlar oldu. Evime girdiler, evimi ve eşyalarımı kullanılamaz hale getirdiler. Niye bunları başka yerlerde yapmıyorlar da fakir fukara yurdu olan Sur'da yapıyorlar."
"PKK'lılar bizim mahallede hendek kazarken biz de sürekli dışarı çıkıp onları engellemeye çalışıyorduk" diyen R.Ç, şöyle devam etti:
"Onlar da bize 'Burayı Kobani'ye çevireceğiz. Siz de ya bizim yanımızda olun ya da buradan defolup gidin' diyordu. Uzun bir süre evimizden kaldıktan sonra PKK'lılar evimize girip çıkmaya başladığı için kaçmaya karar verdik. Evimizden kaçarken PKK'lılarla karşılaştık, bize doğru yönelip 'nereye gidiyorsunuz'? dediler. Ben de 'buradan çıkıyoruz, perişan olduk' dedim. Onlar da bana ve çocuklarıma bağırıp 'gidin ne haliniz varsa görün' dediler."
- "PKK'lılar evimize girmiş eşyalarımı kullanıyorlar"
Öğrenci T.Ç. (17) ise evde yaşadıkları süre boyunca teröristlerin baskısına maruz kaldıklarını belirtti.
Evden kaçarken kitap ve eşyalarını alamadıklarını, teröristlerin sadece sokakları değil evlerini dahi ellerinden aldığını belirten T.Ç, "Biz PKK'lılardan artık çok rahatsızız ve hepsinin bitmesini istemiyoruz. Okula giderken dahi çok korkuyorduk. Çünkü hepsinin yüzü kapalı, ellerinde silahla dolaşıyorlardı. Bunların istedikleri barış falan değil, savaş istiyorlar ve ülkeyi bölmeye çalışıyorlar" diye konuştu.
Teröristlerin evlerinden zorla eşya, kıyafet ve yiyecek aldığını anlatan R.Ç, "Ailece 22 gün boyunca bombaların altında kaldık. Evimiz de yiyeceğimiz de kalmamıştı. Sur'da kalan aileler ise evlerinin bodrumunda yaşıyor. Değil dışarı çıkmak, başımızı dahi pencereden dışarı çıkaramıyorduk. PKK'lılar her yere patlayıcı döşemiş" ifadelerini kullandı.
T.Ç, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na hazırlandığını ancak yaşanan terör olaylarından dolayı ders çalışamadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kaç aydır evimde mahsurum ve özgürlüğümü kısıtlıyorlar. PKK, hayallerimi, ümitlerimi ve hedeflerimi yok etti. Sadece beni değil, benim gibi birçok gencin hayalleriyle oynadılar. Şu an benim gibi birçok genç psikolojik olarak ders çalışamıyor. Bizim gibi gençlerin hayalleriyle oynayanların bir an önce bitmesini istiyorum."
- " Bizleri kalkan olarak kullanıyorlardı"
Teröristlerin saldırılarından dolayı uzun bir süre okula gidemediğini aktaran P.Ç. (14) de silah ve patlama seslerinden dolayı psikolojisinin bozulduğuna değindi.
Teröristlerden çok korktuğunu anlatan P.Ç, "Okula giderken teröristlerin ellerindeki silahlardan korkuyorduk. 22 gün boyunca evde mahsur kalınca ailece psikolojimiz bozuldu. Evimizden çıkmak istiyorduk ama onlar istemiyordu. Bizleri kalkan olarak kullanıyorlardı. Patlama ve silah seslerini unutamıyorum" şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz