Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2015 yılında yaşanan “Hendek Çatışmaları” ve uygulanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle zarar gören ve evleri yıkılan mülk sahipleri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde eylem düzenleyerek, kendilerine verilen sözlerin tutulmasını istedi.
Merkez Sur ilçesinde, 2015'de yaşanan çatışmalar sonucu evleri kullanılamaz hale gelen yaklaşık bin 200 Surlu aile, aradan geçen 5 yıla rağmen evlerine kavuşamadıklarını ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından da mağdur edildiklerini iddia etti. Yüzlerce Sur mağduru aile, seslerini Cumhurbaşkanlığına ulaştırabilmek için, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önüne gelerek kendilerine yöneltilen tekliflere tepki gösterdi. Polis eyleme izin vermedi.
YAŞANAN MAĞDURİYETLER
Sur mağdurlarından Cemal Yılmaz Mahallesi muhtarı Koçero Topdemir, yaşadığı mahalle de dahil 6 mahallede hala yasak uygulandığını söyledi. Her gün Diyarbakır burçlarına çıkarak mahallesini izleyen Topdemir, “Evim biraz zarar gördü ama yıkılmadı. Evim hem tescilli hem de tarihi bir yapı. Ne bizim onarmamıza izin veriliyor ne de kendileri yapıyor. Aradan 5 yıl geçti ama şu ana kadar yalnızca 500 konut inşa edildi. Bu nedenle halk mağdur durumda, kirada ve perişan halde” dedi.
YAPILAN SÖZLEŞMELER
Evleri yıkılan mağdurlar TOKİ tarafından yapılan konutlara yerleştirilecekti. Proje kapsamında mülk sahiplerine maddi tazminat, ayrıca TOKİ’nin başka bir bölgede yaptığı binalardan daire verme ve Sur’da inşaatı devam eden evlerden konut verme gibi seçenekler sunmuştu. Sur sakinlerinin büyük bir çoğunluğu Sur’da kalmak istediklerini belirterek, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile sözleşme imzaladı. Ancak Sur Mağdurları Platformu’nun aktardığına göre, hak sahipleri ile yapılan sözleşmeler Çevre ve Şehirclik İl Müdürlüğü tarafından hayata geçirilmedi.
CUMHURBAŞKANINA SESLENDİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesini duyurmak isteyen Sur Mağdurları Platformu Sözcüsü Mehmet Kaya, “Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Ulucami’nin önünde bize söz verdi. Şimdi Şehircilik Bakanlığı Ankara size mal ve mülkünüzü vermiyor diyor. Buna innamıyoruz. Ankara bizim mal ve mülkümüze ne yapacak? Ona buna peşkeş çekiyorlar. Zenginlere satıyolar. Külliye duy sesimizi. Biz de bu ülkenin vatandaşlarıyız. Müfettiş gönderin. Çevre Şehircilikte çalışan müdür yardımcısı bize başka yer vereceklerini, bizim mallarımızı başkalarına vereceklerini söylüyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bizim tapularımız var, biz kendi mal ve mülkümüzü istiyoruz. Eğer Türkiye Cumhuriyete kendi vatandaşının malını gasp ediyorsa buyursun etsin” diye konuştu.
Yasak ve çatışmalar nedeniyle 5 yıldır evini bırakan mağdurlar için şu ana kadar herhangi bir çözüm bulunamadı. Başlatılan çalışmalar doğrultusunda yıkılan evlerin yerinde yapılacak olan yeni konutlar, tapu sahiplerine imzalanan sözleşme neticesinde verilecekti. Sur sakinlerinin iddialarına göre 2015 yılından bu yana farklı gerekçeler ile ailelere yeniden dilekçeler imzalatılmış ve süreç uzatılmıştı.
Mehmet Nezir adlı mağdur da, “Evimizi bizden alıp zenginlere veriyorlar. Sur zenginlerine veriyorlar” dedi. Erkan Şenol ise, “Mülkümüzü bize versinler. Şehircilik Bakanlığı malımızı gaspediyor, zorla bizden alıyor. Bize ya gelin imza atın ya da mülkünüzü vermiyoruz diyorlar. Böyle birşey olabilir mi?”
10 DİLEKÇE YAZDIK SES YOK
2015 yılından bu yana yaşadıkları sıkıntıları anlatan Sur mağdurlarından Bilal Aslan, 20 gün önce kuruma yeniden dilekçe yazılması için çağrıldıklarını belirterek, "Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne geldiğimizde yetkili kimseyi bulamadık. Orada bize söylenilen, uzak adreste kura yöntemi ile konut verileceğiydi ve bizler de bunu kabul etmedik. Çünkü sonuçta bu adreste bir yapı yapılmışsa neden bize verilmiyor? Zaten borçlandırarak verecekler, o da kabulümüzdür. Ama onu da yapmadılar." ifadelerini kullandı.
Aslan, "Alınan bu karardan Cumhurbaşkanımızın haberdar olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü kendileri kimseyi mağdur etmeyeceklerini söylemişlerdi. Ama şu anda Sur halkının elinde olan evlerini ellerinden almaya çalışıyorlar ve bizler de bunu kabul etmiyoruz. Tüm hukuki haklarımızı kullanacağız." şeklinde konuştu.
TAPUDAKİ ARAZİDEN DAHA KÜÇÜK
Yeni yapılacak yapıların tapuda belirtilen metrekareden daha küçük olduğuna dikkat çeken mağdurlardan Mehmet Aydın, "2015'te evimiz yıkıldı. Toplamda arsam 150 metrekare iken yaşam alanı ise 237 metrekare idi. Şu anda devletin bize tahsis ettiği 153 metrekare, arsa alanı ise 143 metrekare üzerine bir sözleşme imzalayıp 214 bin liranın altına imza atmış bulunmaktayız." ifadelerini kullandı. Aradan yıllar geçmesine rağmen ailelerin mağdur durumda olduğunu ve aynı zamanda kira yardımı yapılmadığına vurgu yapan Aydın, "Sözleşme imzalarsınız kira yardımı yapılacak! denilmesine rağmen halen kira yardımı yapılmamış ve söz konusu sözleşmeler şu anda iptal edilmiş durumda. Bize verilecek olan evler nerede? Hangi amaçla kullanılacaksa biz kendimiz kullanmak istiyoruz. Kesinlikle malımızı, mülkümüzü vermiyoruz." şeklinde konuştu.
KİRA YARDIMI YAPILMIYOR?
Verilen vaatlerin yerini bulmadığını söyleyen Hıdır Atli, "Bize ilk başta dükkan vereceklerini söylediler. Sonra telefonla aradılar, tekliflerinin iptal edildiğini belirterek yeniden konuşmak üzere kuruma çağırdılar. 3-4 yıldır zaten kira parası verdikleri yok. Bizleri mağdur ettiler." dedi. Sur mağdurlarından Abdullah Fidan ise, "5 yıldır evlerimizi yıkmışlar. Verdikleri kira desteğini de kestiler. Sur'da ev vereceklerini söylediler ve şu an evimi yapmış, benden izinsiz başkalarına veremeye çalışıyorlar. Bizim malımızı neden elimizden zorla almaya çalışyorlar. Evimizi de tapumuzu da hiç kimseye vermiyoruz."ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz
