Eşini kaybeden Aynur Yaman, Tanışık köyünde 2 odalı toprak evde 7 çocuğu ile taziyeleri kabul ediyor. Yaman "Böyle şeyleri sadece televizyonlarda görüyorduk, bizim de başımıza geleceğini nereden bilebilirdik? Eşim evden çıktı, bir daha haber alamadım. 7 çocuğum var ve artık babaları yok. Ne yapacağız bilemiyorum"
Dürümlü Mezrası'nda 12 Mayıs gecesi PKK'lı teröristlerçe patlatılan 15 ton bomba yüklü kamyondan sonra Tanışık Köyüne kurulan taziye çadırına ziyaretler 1 haftadır devam ederken, köylüler yaşadıkları bu acının kolay kolay dinmeyeceğini söyledi. Patlamada birinci dereceden 10 yakını ve yine akrabaları olan 6 kişiyi yitiren Hacı Çelebi Yaman, olayın yaşandığı gece köyde yaşamını yitiren Mehmet Mehdi Yaman için kurulan taziye çadırında yasın son günü olduğunu; bu nedenle taziye evinde çok sayıda kişinin bulunduğunu hatırlattı.
Mehmet Mehdi Yaman, olay gecesi taziye evine telefon geldiğini, bir kamyondan söz edilerek söz konusu kişilerin Seyithan Yakar'a silah çektiğin söylendiğini belirterek, "Biz de bu köyden birine silah çeken kimdir, hırsız mıdır, sarhoş mudur, neyin nesidir diye taziye evinde bulunanlar buldukları araçlarla kamyonun peşinden gittiler. Eğer o gece köyde taziye olmasa, bu kadar kişi bomba yüklü kamyonun peşinden gitmezdi, belki en fazla bir kaç kişi gidebilirdi" dedi.
"BOMBA 10-20 SANİYE GEÇ PATLASA FACİA DAHA BÜYÜK OLURDU"
Köylülerin bomba yüklü olduğunu bilmedikleri kamyonun peşinden gittiğini ve yaşamını yitiren 16 kişinin kamyonun çevresine vardıktan sonra patlama olduğunu söyleyen Hacı Çelebi Yaman da olayı anlatırken şöyle dedi: "Eğer patlama 10 veya 20 saniye sonra gerçekleşse facia daha büyük olurdu. Çünkü, bir çok kişi yolda iken ve kamyona yetişmeden patlama gerçekleşiyor. Akrabalarımız o kamyonda bomba olduğunu bilse ona bu kadar yaklaşmazdı. Biz kimseden bir şey istemiyoruz. Olayda hayatını kaybedenlerin şehit sayılmasını ve geride kalan yakınlarına sahip çıkılmasını istiyoruz. Olayın yaşandığı gece bazı yakınlarımız, bazı basın yayın organlarında terörist ilan edildi. Akrabalarımız bilerek ya da bilmeyerek büyük bir faciayı canları pahasına önledi." EVİMİZİN DİREĞİ GİTTİ
Eşini kaybeden Aynur Yaman, Tanışık köyünde 2 odalı toprak evde 7 çocuğu ile taziyeleri kabul ediyor. Yaman, olay gecesi eşinin evden ayrıldığını ve bir daha geri dönmediğini söyledi. Eşinin ölümüyle çok sarsıldığını dile getiren Yaman, "Yaşadıklarımız katliam. Böyle şeyleri sadece televizyonlarda görüyorduk, bizim de başımıza geleceğini nereden bilebilirdik? Eşim evden çıktı, bir daha haber alamadım. 7 çocuğum var ve artık babaları yok. Ne yapacağız bilemiyorum. 16 insan gitti, ne diyeyim?" ifadelerini kullandı. Yaman, en büyüğü 13, en küçüğü 4,5 aylık olan çocuklarının bakımı için kaygılandığını vurgulayarak, kendilerine bakacak kimse bulunmadığını belirtti. Eşinin kardeşinin de olayda yaralandığını, bu nedenle çaresizliklerinin daha da arttığını kaydeden Yaman, "Ailem var ama eşimin yerini hiç kimse tutamaz. Evimizin direği gitti. Zaten yoksulduk, eşimin ölümüyle daha da perişan olduk. Keşke çadırda yaşasaydık da yeter ki eşim yaşasaydı." dedi. SANKİ ATOM BOMBASIYDI
Geçirdiği trafik kazası sonucu engelli duruma düşen ve patlamada 15 yakınını kaydeden Faruk Bayram Yaman da olay gecesi taziye evinde bulunduğunu ve patlamada hayatını kaybeden yeğeninin yardımıyla evine gittiğini anlattı. Diğer aile bireylerinin gecikmesi üzerine taziye evini aradığını, "Dayısının kamyondaki bir kişi ile kavga ettiği ve bu nedenle herkesin bu aracın ardından gittiği" bilgisini aldığını aktaran Yaman, o esnada silah sesleri duyduğunu, yaklaşık 20 saniye sonra da patlamanın meydana geldiğini bildirdi. Yaman, patlamayı evlerinin penceresinden gördüğünü dile getirerek, "Patlama çok dehşet vericiydi. Anlatacak ifade bulamıyorum. Sanki atom bombasıydı. Çok büyük bir patlamaydı. Şoka girdim. Evimizin demir kapısı yerinden söküldü. Herkesi aradım ancak ulaşamadım. Kardeşim geldi, hiç kimsenin kalmadığını söyledi." ifadelerini kullandı. Kaynak: Diyarbakır Söz
