Sanat değil batakhane!

Özellikle genç kesimin yoğun olduğu sanat sokağında şahit oldukları gayri ahlaki durumların kendilerini rahatsız ettiğini belirten semt sakinleri yetkililerin olaya duyarsız kaldığını belirterek duruma sitem etti.

Sanat değil batakhane!

Diyarbakır'ın merkez Yenişehir ilçesi Ofis Semtinde bulunan sanat sokağı sakinleri; gece geç saatlere kadar yüksek sesli müzik dinletileri, alkollü kimselerin bağrışmalar ve madde bağımlılarının silahlı kavgalarından huzursuzluk duyduklarını belirterek denetimlerin yetersiz olduğunu, yaptıkları şikayetlerin hiçbir şekilde karşılık bulmadığını dile getirdi.

Sanat sokağında ikamet eden Korkmaz ailesinden Zafer Korkmaz, yaklaşık 40 yıldır sanat sokağında ikamet ettiklerini belirterek "Özellikle yazın evde oturamaz hale gelmiş durumdayız. Çünkü yüksek sesle canlı müzik ve köpek sesleri bir yana alkol bağımlısı gençlerin uğrak yeri haline geldi. Daha önce caminin karşısında küçükte olsa çocuk parkı yapılmıştı. Bu çocuk parkı zamanla kafe sahipleri tarafından her gece bir parçası parçalanarak yok edildi. Tamamen kaldırıldıktan sonra eski Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu zamanında işletme sahiplerine kafe olarak geri verildi." dedi.

"GECE YARILARI KÜFÜR VE KAVGALAR EDİLİYOR, SİLAHLAR ÇEKİLİYOR"

Korkmaz, "Bina sakinleri evlerine rahat bir şekilde girip çıkamaz durumunda. Belediyeye ve 155'e yapılan ihbarlar düzenli bir şekilde gelip kontrol edilmiyor, geri dönüş yapılmıyor. Burası sanat sokağı olarak yapılmış ama sanatın dışında her şeyi burada görebiliyorsunuz. Bu kafeler rant savaşları haline gelmiş. Sanat sokağına ailece rahat bir şekilde girip çıkamıyoruz." ifadelerini kullandı.

Aşırı gürültüden dolayı evini satmayı dahi denediğini fakat söz konusu semtinden varlığından ötürü satışını gerçekleştiremediğini dile getiren semt sakinlerinden Zahide Korkmaz, "Bizim apartmanın etrafında 5-6 kafe var, bu çekilir gibi değil. Bazen gece yarısı küfür ve kavgalar ediliyor, silahlar çekiliyor. Buradan çıkıp gitme imkanımızda yok. Eskiden burası iyi bir semtti ama şimdi öyle bir hale getirmişler ki bizlere 'burada nasıl oturabiliyorsunuz' diyorlar. Nereye gidelim? Gitme imkânımız yok!" şeklinde konuştu.

Daha önceki yeşil alanları yapılan dönüşümlerle yok edildiğini sözlerine ekleyen Korkmaz, "Bize dediler imza verin sanat sokağı yapalım, park olacak, çocuklar oynayacak, sizlerde orada oturacaksınız denildi ama öyle bir hale getirildiler ki geçmeye bile utanıyorum. Ben yaşlı biriyim. Gece 12-1'de o gümbürtüler olur mu? Üstelik çıkıp kavgalar, küfürler havada uçuşuyor. Burayı yönetenlerden şikayetçiyim, eskiden buralar böyle değildi." diye belirtti.

"MÜZİK GÜRÜLTÜSÜNDEN ÇOCUĞUM DERS ÇALIŞMAYA KONSANTRE OLAMIYOR"

Sanat sokağı sakinlerinden Şenol Korkmaz ise "İsmi sanat ama sanatın dışında fuhuş, içki, uyuşturucu ve kumar var ve bu sokak hakkında söylenecek çok şey var" diyerek duyduğu rahatsızlıkları ilgili birimlere iletmesine rağmen şu ana kadar herhangi bir işlem yapılmadığına dikkat çekti.

Sanat sokağı ilk yapıldığı zaman trafiğe kapalı yeşil alan olacak şekliyle kendilerinden imza alındığını ifade eden Korkmaz, "Başta yeşil alan oldu, sonra trafiğe kapandı ve en son eski Valimiz Sayın Münir Karaloğlu burası için vermişti ki bir sabah kalktığımda her yer yıkılmıştı. Hatta buradaki birçok kafenin üzerine 'devren satılıktır' yazısı yazılmıştı. Bunu görünce bu caddeyi gerçekten 'sanat sokağı' haline getireceklerini sandık. Aradan bir hafta geçtikten sonra çalışmalar durdu. Çalışmalar tekrardan başlayınca satılı ilanları kaldırıldı ve her bir kafe işyeri önlerini parselleyerek almaya başladı." dedi.

Korkmaz, "Sanat sokağına baktığımızda 100 metrekarelik işyeri dışarıda 200 metrekarelik yeri gasp etmiş. Hangi mantıkla yapılıyor bilemiyorum. Dışarıya verdikleri yüksek müzik sesini belediyeye bildirdiğimde desibel ölçülerinden bahsediliyor. İşyerlerinde bulundurulan TV veya müzik sesinin dışarıya verilmeyecek şekilde dizayn edilmesi gerekirken maalesef geç saatlere kadar burada yüksek seslerden duramıyoruz. Çocuğum ders çalışmaya konsantre olamıyor. Bir veya iki kafe değil hepsi öyle. Burası aslında sanat değil, kafeler sokağıdır." ifadelerine yer verdi.

"Ortaokul-lise öğrencilerinin bulunduğu kafelerde içki satılıyor"

İlgili kurumlara şikâyet ettiğini ve hiçbir çözüm bulunamadığını belirten Korkmaz, buradaki işyerlerinin niteliği kafe olduğu için ortaokul ve lise öğrencilerinin çok rahat girip çıkabiliyor iken buralarda içki satıldığını iddia ederek öğrencilerin bulunduğu alanda içki satılmaması gerektiğine yönelik de şikâyette bulunduğunu ve bundan da sonuç elde edemediğini söyledi.

Sadece sanat sokağı değil, çevresinin de çok sıkıntılı olduğunu sözlerine ekleyen Korkmaz, kaldırım ve caddelerin kürsülerle cadde işgal edildiğini ve kimsenin bunlara ses çıkarmadığını belirterek şunları söyledi:

"Burada madde bağımlılarının kavgaları, kafelerin taranması, silahların sıkılması… olaylar haddinden fazla. Daha önce internet kafe işlettiğim dönemde gece 24.00'ü geçtiğinde hemen uyarı gelirken şimdi kafeler gece geç saatlere kadar açık. Polisi arıyorum, gelmiyor. Gelse de çözüm bulamıyor. Belediyenin buranın tümünü kontrol etmesi lazım ama etmiyor. Buradaki birçok kafenin ruhsatı dahi yok. Herkes bir binanın boşluğunu bulup kafeye çevirmiş durumda. Belediyenin zabıta kulübesi var, sabahtan akşama kadar oturuyorlar. Zabıtanın görevi usulsüzlükleri bulmakken buranın her tarafı usulsüz. Kişilerin görevlerini hatırlatmamıza gerek olmamalı, hatırlatıyoruz da yine yapmıyorlar."

"Buradaki seyyar satıcıların dahi birbirlerini çirkin ithamlarla suçlayarak kavga ettiklerine şahit oluyoruz"

Korkmaz, "Dışarıdan buraya seyyar satıcı alınmaz fakat burayı mesken edinmiş seyyar satıcıların birbirlerini çirkin ithamlarla suçlayarak kavga ettiklerine şahit olduk. Yani burada uyuşturucu, kumar ve bunun gibi her türlü kötülük var. Bizim görüp duyduklarımızı yetkililer acaba duymuyor mu?" dedi.

Sanat sokağındaki kafe kültürünün Diyarbakır'ın kültürüyle bağdaşmadığına vurgu yapan Salih Kalır, "Burada her türlü pislik dönüyor, Diyarbakır eski Diyarbakır değildir. Özellikle sanat sokağı, sanatın ötesinde her şey var. İçimize kafe kültürünü kurdular. Kafe kültüründe gençlerimiz uyuşturucu ve kristal gibi her türlü kötülüğe bulaşıyor. Sanat sokağında sanatın olması gerekirken kafe, sevgili, arkadaş kültürü oldu. Diyarbakır halkının kültürü bu değil. Her tarafta uyuşturucu, fuhuş, hadleri aşan şeyler olmaya başladı. Bunlar serbest bırakıldığı için gençlerde hemen bu ateşe düşüyorlar. "ifadelerini kullandı.

Kaynak: Diyarbakır Söz