Farklı kültür, kimlik ve inançların bir arada yaşadığı Doğu ve Güneydoğu’da 2 yıl sonra baş gösteren şiddet ve terör olayları, ibadetlerin aksamasına da yol açtı. Güvenlik güçleri ve PKK’nın şehir yapılanması YDG-H üyeleri arasında ağır silahlarla günlerdir çatışmaların sürdüğü Şemdinli, Silvan, Yüksekova, Nusaybin, Varto, Cizre, Silopi, Lice, İdil ve Sur ilçelerinde risk nedeniyle imamlar camileri açtıramıyor.
Şiddetli çatışmaların cereyan ettiği mahallelerde 5 vakit ezan çoğu zaman okunmazken, bölgenin diğer illerinde ise can güvenliği nedeniyle merkez camiler dışındaki ibadethanelerde sabah, akşam ve yatsı namazı kılınmıyor.
‘Ezan okunmuyor, camiler açılmıyor’
Diyarbakır Müftüsü Burhan İşleyen bazı ilçelerde camileri tamamen kapatmak zorunda kaldıklarını söylüyor: "Cemaatimiz camilere gelemediği gibi görevli hocalarımız da can endişesi nedeniyle camileri açamıyor. Merkezî camiler dışında kalan camilerde havanın karardığı sabah, akşam ve yatsı ezanları okunmuyor. Huzurlu bir ibadet için emniyete, huzura ve güvene ihtiyacımız var. Cuma hutbelerinde Türkçe ve Kürtçe olarak sürekli barış, kardeşlik vurgusu yapıyoruz.”
'İmamlar tayin istiyor'
Olaylar nedeniyle akşamları sokağa çıkamayan ve görevli oldukları camilere gidemeyen pek çok imam tayin için müftülüğe başvuruyor. Diyarbakır Müftüsü Burhan İşleyen, örgütün tehdit ettiği bazı imamların ise görev yerlerinin değiştirildiğini söyledi.
‘Bütün bölge aynı durumda’
Diyarbakır dışında Doğu ve Güneydoğu illerinin neredeyse tamamında aynı durumun hüküm sürdüğünü belirten Diyanet-Sen Şube Başkanı Ömer Evsen; çok sayıda din görevlisinin bölgeyi terk etmek üzere harekete geçtiğini anlatıyor. “Çok sayıda din görevlisi arkadaşımız bölgeyi terk etmek için başvuruda bulundu. Özellikle batı illerinden gelen arkadaşlarımız çok sıkıntılı. Gitmek istiyorlar. Yarın öbür gün durum normalleştiğinde pek çok camide sıkıntı yaşanacak. Dileğimiz ve isteğimiz odur ki bir an önce bu çatışmalar sona ersin.”
Beşinci harem-i şerif olarak adlandırılan Diyarbakır'ın en eski tarihi camiisi olan Sur ilçesindeki Ulu Cami'de yaşanan çatışmalar nedeniyle iki gün süreyle, ibadete kapanmıştı.
‘Üç haftadır ibadetimizi yapamıyoruz’
Buarada, Diyarbakır Protestan Kilisesi ruhani önderi Ahmet Güvener olaylar nedeniyle üç haftadan beri ayin ve ibadetlerini yapamadıklarını, ne kendilerinin ne de cemaatlerinin kiliseye gidebildiğini söylüyor. “Diyarbakır’da 60 kişilik cemaatimiz var. Tamamı Diyarbakır çevresinde oturuyorlar. Biz Sur bölgesinde olduğumuz için sıkıntı oluyor. Olaylar, akşamları sokakların tekinsizliği ve sokağa çıkma yasakları nedeniyle kimse kiliseye gelemiyor. Akşam oldu mu herkes evine kapanıyor. Ayin yapamıyoruz ve dini vecibelerimizi yerine getiremiyoruz."
‘Yalvarıyorum artık yeter!’
Ahmet Güvener çatışmaların sona ermesi için bir de çağrıda bulunuyor. “Bu olaylar ne batıdaki ne de doğudaki insanları mutlu ediyor. Herkes büyük sıkıntı ve moral bozukluğu içinde. Herkese yalvarıyorum, lütfen bu çatışmalara bir son verin. Bu durum devam ettikçe acılar derinleşecek ve daha güçleşecek her şey. Yalvarıyorum, lütfen söylemleri yumuşatın, uzlaşma yoluna girin.”
‘Kurşunlar kiliseye isabet etti'
Diyarbakır Süryani Kadim Meryemana Kilisesi yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden birisi. Ancak kilise bu günlerde bomboş. Kilisede görevli üç kişi dışında kimse yok. Fotoğraflarının çekilmesini ve isimlerinin yazılmasını istemeyen sakinleri çoğu zaman kapalı kaldıklarını, açıldıkları zaman da üç kişiyle ayin yaptıklarını anlatıyorlar. Diyarbakır’da Surp Giragos Ermeni Kilisesi ve Diyarbakır Katolik Kilisesi de çatışmalardan hasar görmüş. İki kilisenin de duvarlarında kurşun izleri var ve camları kırık.
Kaynak: Diyarbakır Söz