Diyarbakır,28 Aralık 2011 akşamı Şırnak'ın Uludere ilçesi yakınlarındaki Irak topraklarında F–16 savaş uçaklarının yaptığı bombardıman sonucunda 34 vatandaşın hayatını kaybetmişti. Bombardımanda hayatını kaybedenlerin, Irak’tan Türkiye’ye mazot ve sigara getirmek isteyen bir kaçakçı kafilesi olduğu anlaşılmıştı. Olayın ardından hayatını kaybeden vatandaşların ailelerine devlet büyük destek sunmuş ölenlerin ailelerine tazminat ödemişti.
HAİNLER BULUNDU MU?
Olayın ardından 2012'de başlayan tartışmalarda olayı gerçekleştirenlerin devlet içerisindeki hainler olabileceği sık ifade edilmiş ancak bir kanıt bulunamamıştı. 15 Temmuz günü Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu bir grup askerin darbe girişiminde bu hainlerin kim olduğu da ortaya çıkmış oldu.
Darbe girişiminde Diyarbakır ile Malatya’dan, Başkent Ankara’da TBMM dahil bir çok yeri vurmak için havalanan savaş uçağı pilotları ve onlarla işbirliğinde bulunan 100’e yakın pilot, pilot eğitmeni ve komutanları ile darbecilerin listesinde adı Hava Kuvvetleri Komutanı olarak geçen Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan gözaltına alındı.
SORUŞTURMANIN DETAYI
Darbe girişimine katılan uçakların Roboski olayıyla ilişkilerinin bulunabileceğine dikkat çeken uzmanlar, bu olayın Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) örgütüyle bağlantılı pilot ve komutanlar tarafından yapılmış/yaptırılmış olabileceğini belirtiyorlar. Bu kapsamda o dönemde bölgede görev yapan Fethullahçı Terör Örgütüne bağlı pilotların Roboski olayıyla alakalı da sorgulanması gerektiği belirtiliyor.
Uzmanlar, Roboski dosyasının Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tekrar elden geçirilmesinde fayda olacağı görüşlerini bildirdiler.
BÖLGEDE KAOS ÇIKARMAK İSTEDİLER
Buarada, Emekli Polis Özel Harekatçılar Derneği Başkanı Yesugay Aksakal, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, "Paralel yapı, Güneydoğu'da kaos çıkarıp ardından darbe yapmak şeklindeki planı uygulamaya koydu." dedi.
Yesugay Aksakal, geçen yıl aralık ayında Güneydoğu'ya gittiklerini ve burada Özel Harekat polisleri ile görüşmelerde bulunduklarını söyledi.
Cizre'de yaşananlara tanıklık ettiklerini aktaran Aksakal, "Orada büyük bir mücadele vardı ama arkadaşlarımızın çorabı yok, yiyeceği yok, bir sürü sorun yaşıyorlar. Böyle bir koordinasyonsuzluk olamaz. Bir sürü yabancı, uluslararası terörün desteklediği aktörler, hepsi orada. Cizre’de bu nasıl olur? Burada farklı bir şeyin olduğunu gördük." dedi.
Aksakal, kırsal bölgeden terör örgütüne insan ve malzeme desteğinin kesilmemesine şaşırdıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bana göre orada senaryo uygulandı. Paralel yapı, Güneydoğu'da kaos çıkarıp ardından darbe yapmak şeklindeki planı uygulamaya koydu. Planı gerçekleştirmek için, kırsaldaki geçişleri, sınırdaki geçişleri engellemediler. Bizim konuştuğumuz şey, kaos, terör, arkasından darbe gerçekleşecekti. Bugün tutuklanan, açığa alınan o bölgedeki generallerin ya da bu yapıya bağlı darbeci ve Fetullahçı yapıya bağlı asker gruplarından orada çalışanların mutlaka incelenmesi lazım."
Aksakal, Güneydoğu'daki özel harekatçı polislerin yaşadıklarını devlet büyüklerine de aktardıklarını dile getirerek, "Şimdi bakıyoruz ki, hepsinin etrafında özel kalemiydi, yaveriydi paralelciler var. Doğru bilgiler ulaşmıyordu yani o zaman büyük ihtimalle. Bize inanmak istemediler. Devlet nasıl muhtaç bırakır, oradaki arkadaşlarımıza, düzgün yemek vermez." dedi.
Ankara'daki Polis Özel Harekat Eğitim Merkezine yapılan saldırıya da değinen Aksakal, "İki yer bombalandı. Biri parlamento, biri Özel Harekat. Niye Özel Harekatı bombaladılar? Özel Harekatın yapısı ve dik duruşu belli. Karşılarındaki bu darbeci zihniyetin karşısındaki gücün özel harekat olacağı da belli. Onun için bize bu eylemi yaptılar." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz