''Peygamberlerin atası'' kabul edilen Hazreti İbrahim'in doğduğu, Hazreti Eyyüp, Hazreti Elyasa ve Hazreti Şuayp peygamberlerin yaşadığı rivayet edilen kent, dünya inanç turizminin yanı sıra kültürel değerleriyle de ön plana çıkıyor. Hazreti İbrahim'in doğduğu makam ile ateşe atıldığına inanılan Balıklıgöl, Hazreti Eyyüp'ün çile çektiği makam olarak kabul edilen "Sabır Mekanı" da kentteki önemli ziyaret noktalarının başında geliyor.
Ramazanda oluşan manevi atmosferiyle dikkati çeken kentte, ziyaretçilerin ibadetlerini yaptıkları, vakitlerinin çoğunu geçirdikleri dini mekanlar bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle ziyarete kapatıldı. Ramazan ayını, ilk kez bu mekanları ziyaret etmeden geçirecek Şanlıurfalılar, on bir ayın sultanını buruk bir şekilde karşıladı.
"GERÇEKTEN HER BİRİMİZ BU BURUKLUĞU YAŞIYORUZ"
İl Müftüsü Mehmet Taştan, koronavirüs nedeniyle buruk bir ramazan yaşayacaklarını söyledi. Kovid-19 nedeniyle ramazanın bu yıl farklı geçeceğini belirten Taştan, "Ramazan ayı bu yıl bir başka geldi. Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra çok değerli olan peygamberler şehri Şanlıurfa'ya ramazan öyle bir buruk geldi ki gerçekten her birimiz bu burukluğu yaşıyoruz." dedi.
Salgın nedeniyle toplu yapılan birçok ibadetin bu yıl gerçekleştirilemeyeceğini anımsatan Taştan, inananların bu ibadetlerini tek başlarına yapabileceklerini ifade etti.
Taştan, kentteki dini mekanların ziyarete kapalı olması nedeniyle vatandaşların ramazanı evlerinde aileleriyle birlikte en güzel şekilde geçirmeleri gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti:
"Ramazan oruç ayıdır, Kur'an'ın bu ayda indirilmesi aslında bu aya değer vermektedir. Kur'an-ı Kerim'i belki çoğumuz okuyoruz ama onun anlamanı, manasını belki hiçbirimiz oturup da okumadık. Bu bir fırsattır evde kaldığımız sürece çoluk çocuğumuzla okuduğumuz Kur'an'ın mealini okuyarak Rabb'imizin bize gönderdiği mektubun içeriğini anlamaya çalışırsak, Resulullah'ın hadislerini okuyarak Resulullah'ı anlamaya çalışırsak ramazan ayını salgın nedeniyle gidemediğimiz o güzel mekanların verdiği manayı da yaşayarak bu ayı güzelce geçirmiş olacağız."
"BİR FAKİRİN EVİNDE BİR İFTAR SONRASININ AÇILMASINA SALGIN MANİ DEĞİL"
Taştan, kentte ramazan ayında yaşatılan mukabele geleneğinin salgın tedbirleri kapsamında camilerde yapılamayacağını dile getirdi. Bunun yerine mukabeleyi televizyonlardan yayınlayarak gerçekleştireceklerine dikkati çeken Taştan, şunları kaydetti:
"Her ramazanda birlikte yapılan mukabele bu yıl yine olacak. Diyanet TV ve kentimizin 3 kanalında hocalarımızın okuyacağı hatimleri, mukabeleleri yine dinleyeceğiz, onlara eşlik edeceğiz. Toplu iftar sofralarımız olmayacak ama bir fakirin evinde bir iftar sofrasının açılmasına salgın mani değil ki... Belki birlikte iftar sofrasına oturmayacağız ama bir kardeş aile edinip acil ihtiyaçlarını karşılayabiliriz. Gelin hep beraber bu ayın teması olan 'sorumluluk bilinci'ni yeniden hatırlayalım. Bu süreçte komşumuza, ailemize, çoluk çocuğumuza, şehrimize sahip çıkalım. Gelin ramazanı yine dinleyeceğimiz mukabelelerle, evimizde kılacağımız teravihlerle, devletimizin bize yüklediği görevleri yerine yetirmekle geçirelim."
Kaynak: Diyarbakır Söz