Şaban YILMAZ/Filiz YAŞA/Yılmaz YAŞAR
DİYARBAKIR-Söz Haber ekibi yıllardır atanamayan öğretmenlerin atanabilmek adına her yıl tomar para vererek, kurs merkezlerinin yolunu tutan mutsuz insanların sorunlarını dinledi.
Türkiye'de eğitim alanında en çok tartışılan konulardan biri, hiç şüphesiz ataması yapılamayan öğretmenlerin içler acısı durumu. Bir kısmı Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki okullarda ücretli öğretmen olarak çalışırken, bazı öğretmen adayları ise özel okullarda mesleklerini icra ediyorlar. Atanmak için canının dişine katan birçok öğretmen adayı ise yüksek ücretler karşılığında, kurs merkezlerinin yolunu tutuyorlar. Söz haber ekibi kurs merkezleri önünde atanamayan öğretmenlerin sorun ve görüşlerini aldı.
“TEKLİ EĞİTİM SİSTEMİNE GEÇİLMESİ BİZİM İÇİN İYİ OLUR”
İsmail Baran isimli öğretmen tekli eğitim sistemine geçişle birlikte atanma şanslarının artacağına olan inanıcını dile getirerek, “Türkçe öğretmenliği mezunuyum. KPSS ye hazırlık için dershaneye geliyorum. Eğitim Fakültesinden mezun olan bir öğrenci en az 23-24 yaşına belli bir olgunluk seviyesine geliyor. Dolayısıyla hem aileden hem çevreden hem de insanın kendisinden beklentileri artıyor. Bu durumda bir şeyler yapamamak çalışamamak kişiye dokunuyor. Şu an öğretmenler adaylarını en çok tedirgin eden sınavdan sonra mülakatın yapılması.2019’da tekli eğitim sistemine geçilecek diye biliyorum. Tekli eğitim sistemine geçilmesi durumunda bir nebzede olsa bizim için iyi olacaktır” dedi.
“YANLIŞ EĞİTİM POLİTİKALARI”
Eğitim politikalarının yanlışlığına dikkati çeken Resul Demir de, “Çok büyük bir açık var bunun giderilmesi lazım. Herkesin kendi alanına yönelik çalışmasını sağlayacak projeler yapılması lazım. Günümüzde beli bir çoğunluk alanı dışında iş yapıyor. Bunu da uygulanan politikaya bağlıyorum” diye konuştu.
“ESKİ SİSTEM OLMUŞ OLSAYDI SINAVA GİRERDİM VE ATANIRDIM”
Atanmak için ümidinin kalmadığını ifade eden İsmail Sönmez, “Türkçe öğretmeniyim atanamadım zorlukları şu yönde özel sektörde çalışmak zorunda kalıyoruz ve özel sektörde sıkıntılıdır her zaman iş bulamayabiliyoruz. Sorunlarımız buna yönelik oluyor. Son dönemlerde FETÖ sorunlarından dolayı dershanelerde öğretmen alma konusunda sıkıntılar yaşıyor. Sorunun çözümü için ancak esprilerini yapabiliriz daha zengin bir ülke olabilir. Zengin bir ülke olursa eğitime önem verir ya da verebilir. Geçen sene Türkçe öğretmenliğinden mezun oldum ama hiçbir şekilde sınava kayıt yapmadım gerekte duymadım bu sende aynı şekilde sınava girmeyeceğim kayıt parasına değmiyor. Kayıt parasına vereceğim ücretle güzel bir yemek yerim diye düşünüyorum. Sınava girmeye gerek duymayacak kadar sorunlu bir sistem olarak görüyorum. Eski sistem olmuş olsaydı sınava girerdim ve atanırdım ama şimdi öyle değil ne olacağını bilmediğimiz bir sınav sistemi 7 ay çalışacağım sonra sınava girecek akabinde mülakata gireceğim bir tane adam çıkıp diyecek ki ben senin kaşlarını sevmedim gibi şeylerle karşılaşmak istemediğim için riski göze almak istemiyorum” şeklinde konuştu.
“FARKLI BRANŞLARDAKİ ÖĞRETMENLER BAŞKA DERSLERE GİRİYOR”
Mehmet Görkmen de, devletin atanamayan öğretmenlerle ilgili ciddi bir plan yapması gerektiğini düşündüğünü ifade ederek, “Eğer atama yapılmıyorsa bari fakülteleri kapatsınlar ki öğrencilerde okumasın. Öyle bir hal almış durumdaki artık kimse eğitim fakültelerine gitmek istemiyor öğretmenlikten vazgeçmiş durumdayız başka meslekler arıyoruz. Farklı branşlardaki öğretmenler başka derslere giriyor. İlk önce branşlardaki açığın kapatılması lazım. Bir türlü çözüm üretemiyoruz” dedi.
“MÜLAKAT DEDİKLERİ OLAY TORPİLLE İŞLİYOR”
Atanma konusundaki torpil iddialarına değinen Erdal Çiftçi, “Şuan ki koşullara baktığımız zaman kişinin KPSS puanı iyi olsa bile güvenlik soruşturması mülakat gibi ekstralarla karşılaşıyor. KPSS puanı iyi olup hala atanamayan öğretmenler var ne kadar doğru bir sistem eleştirilir bu durum. Günümüz şartlarında mülakat dedikleri olay torpille işliyor adam kayırma yani. Sistemin değişmesi lazım” diye konuştu.
“ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİN, ÖĞRETMENLER GÜNÜ BİLE KUTLANMIYOR”
Ücretli öğretmen yerine kadrolu öğretmen alınması gerektiğini aktaran Şükran Kurtoğlu, “2 yıldır atanamıyorum ve kimya öğretmeniyim. Atanamadığım için psikolojik baskı altındayım. Şuan ücretli öğretmenlik yapıyorum ve bu en büyük adaletsizliklerden biri. Atanan ve atanamayan öğretmenler aynı okulda görev yapıyor ama eşit koşullarda değiliz. Geçen yıl öğretmenler günüm bile kutlanmadı. Çünkü siz atanamadınız dediler. Bunu söyleyen bir öğretmendi. Çok üzülmüştüm. İnşallah bu yıl iyi olur ve atamalar olur. Demek ki çok ihtiyaç var ki ücretli öğretmenler alınıyor. Ücretli öğretmen yerine normal atama yapılsın. Tek temennim budur. Bu sistemin düzelmesi için emeklilik yaşını düşürmeleri gerekir. Bizim de önümüz açılır o zaman. Çünkü ihtiyaç var. Herkes bunun bilincinde” şeklinde konuştu.
“MİLLETVEKİLİNİN MAAŞI ÖĞRETMEN MAAŞINI GEÇMESİN”
Ayten Beren ise Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenlerle ilgili bir sözünü hatırlatarak, “Bende 2016 mezunuyum ve atanamıyorum. Tarih dersi çalışırken, Atatürk’ün çok güzel bir cümlesini görmüştüm. Demişti ki, milletvekilinin maaşı öğretmen maaşını geçmesin şeklindeki konuşması çok önemli bence. Keşke bunu şimdi uygulasalar. Çünkü mecliste uyuyanlar var. Öğretmenlerin hali ise ortada. Milli Eğitim Bakanlığının başına, milli eğitimden biri gitsin. Çözüm yine onlarda” dedi.
“ÖNCELİKLE MÜLAKATIN KALDIRILMASI GEREKİR”
Esra Çelik de, “Bende ücretli öğretmenlik yaptım. Bunun doğru olduğuna da inanmıyorum. 4 yıl okuduktan sonra bu tür şeylere girişmemiz doğru değil bence. 4 yıl okudum ve diplomamı almışsam, benim direk göreve başlamam gerekir diye düşünüyorum. Öncelikle mülakatın kaldırılması gerekir. Bence eğitim sistemine zarar verecek en büyük şeylerden bir tanesidir. İyi ve nitelikli öğrenci yetiştirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz
