Diyarbakır'da 7 Haziran seçimlerde Ak Parti adayı olan ve 1 Kasım seçimlerinde listeye konulmayan Salim Ensarioğlu, Diyarbakır'da bağımsız milletvekili adayı oldu. Dün basın toplantısı düzenleyen Salim Ensarioğlu, 'Biz savaşın kölesi değil, barışın elçisi olacağız' yazılı pankart altında açıklamalarda bulundu. Ensarioğlu, uzun yıllardır barış sürecini savunduğunu ve katkıda bulunmak için çeşitli çalışmalarda bulunduğunu belirterek bağımsız aday olmasının en büyük nedenin yaşanan süreçte kendisine büyük görevlerin düştüğünü söyledi.
YENİ BİR OLUŞUM GELİYOR
Seçimlerden sonra Türkiye'de yeni bir oluşumun olacağını öne süren Ensarioğlu, "Ben bağımsızım ama Türkiye'de yeni bir oluşum olacaktır. Çünkü mevcut partiler güven kaybetmiştir. Yeni bir oluşumun görevi olan bir parçası benim. Arkadaşlarımızla zaman zaman görüşüyoruz. Yeni bir oluşum vardır. Ve bu oluşum seçimden sonra daha da açığa çıkacaktır. Çünkü bu saatten sonra bu mevcut partiler o güveni halka veremezler ve bu kanın da durması için yeniden bir hareket olması lazım. Bu oluşum vardır, çalışma vardır o oluşumun da bir parçası da benim" dedi.
PARTİLER BÖLGEDE GÜVEN KAYBETTİ
Güneydoğu’da mevcut partilerin güven kaybettiğini belirten Salim Ensarioğlu, yeni bir oluşumun olacağını söyledi. Her zaman barış dilini kullandığını anlatan Ensarioğlu, Ankara’nın Güneydoğu’ya karşı kullandığı dili bölge halkının rahatsız ettiğini belirtti. Ensarioğlu, “Milletvekili adaylarıyla, ilçe başkanları ve il koordinatörü ile toplantı yaptık. Seçime 13 gün var. Dedim ki il koordinatörüne Ankara’nın Güneydoğu ile ilgili dili beni rahatsız ediyor. Dedim bunu Ankara’ya iletir misin? Dedi ki bunu biraz daha açın. Dedim ki mesela, Çorum'da 50 alkış almak için, Manisa’da 100 oy almak için, orduda 500 oy almak için insanlar rencide ediliyor. Ben bunu kabul etmiyorum. Ben bunu cevaplayamıyorum. AK Parti’nin bölgedeki oy kaybının nedeni de budur. Ankara’nın dili, süreç bitmiştir. Bazı genel başkan yardımcılarının ağır lafları bölgedeki insanı rencide etmiştir.” dedi.
“ÇATIŞMALI ORTAM BİR AN ÖNCE BİTMELİ”
Bölgede yaşanan çatışmalı ortamın bitmesi gerektiğini dile getiren Ensarioğlu, ülkenin bu durumu hak etmediğini kaydetti. 7 Haziran’da AK Parti’den zorla aday olduğunu belirten Ensarioğlu, barış dilini kullandığını vurguladı. Barış sürecinin en önemli aktörlerinin başında Abdullah Öcalan’ın olduğunu savunan Ensarioğlu, 7 Haziran’dan önce de Abdullah Öcalan’ın televizyona çıkarılması gerektiğini söylediğini ifade etti. Ensarioğlu, “Eskiden ben Doğru Yol Partisi’nde de söylüyordum, rahatsızlar oluyordu, burada böyle bir rahatsızlık olmuş galiba. Partinin tüm teşkilatına saygım var. Her partinin kendine göre bir farklı yapısı var. Ama bu partide gördüm ki disiplin fazla. Konuşanı pek konuşturmak istemezler. Barış masası kurulduğunda sadece HDP, AK Parti veya Genelkurmay ile PKK ile olmamalı. Masada HÜDA-PAR’ın ve bölgedeki feodal yapılar, kurucuların başındaki kişiler olmalıdır. Ben kuruculuk sistemine karşıydım. Kuruculuk sistemi devletin bir politikasıydı. Bu yanlıştı. Ama silahları devlet verdi ellerine. İnsanları birbirine düşman etti. O insanları da ortada bırakmamak lazım.” ifadelerini kullandı. ÖCALAN'LA GÖRÜŞMEK İÇİN
Bölgede kan aktığını ve bu kanın durdurulması için herkese büyük sorumluluklar düştüğünü ifade eden Ensarioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemizde bölgemizde kan akıyor. Şimdi Silvan'ın, Gazze'den ne farkı var. Oradaki insanların yaşadıkları korkunç. Beni arıyorlar ameliyatlı hastalar evlerinden çıkamıyor. Böyle bir şey olamaz. Ben barışın elçisi olarak ortaya çıktım. Barış için varım. Kalan ömrümü ülkeme, ilime, bölgeme barış için harcamak istiyorum. Öcalan'la görüşmek için Adalet Bakanlığı'na yasal müracaatımı yapacağım. Bana ne zaman böyle bir imkan sağlanırsa şerefle giderim, dönerim mevcut hükümet kimse onlara da gerçeği anlatırım. Ve gerekirse MHP'ye, CHP'de aynı şeyi anlatırım. Ayrım yapmadan çünkü bu siyaset üstü bir olaydır. Kan dökülüyor." Kaynak: Diyarbakır Söz
