Diyarbakır'da, PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 206 ailenin HDP binası önündeki oturma eylemi, 537'ncı günde de sürüyor. Evlat nöbetine iki aile daha katıldı.
AİLELER NÖBETE KATILDILAR
Hakkari'den 9 yıl önce 14 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Emircan için gelen anne Nihal Çiftçi ile Diyarbakır'dan 6 yıl önce 14 yaşındayken dağa kaçırılan kızı Nupeldan için gelen baba Ali Şahin de eyleme dahil oldu.
Anne Çiftçi, 9 yıl önce evladının okula gittiğini ve bir daha eve dönmediğini belirterek, araştırmaları sonucunda terör örgütü PKK'nın oğlunu kaçırdığını öğrendiklerini söyledi.
Oğlunun yokluğunda büyük acılar çektiğini ifade eden Çiftçi, "Gece sabahlara kadar uyumadım. Kış günlerinde oğlum soğukta diye ben içeri giremiyordum. Çoğu zaman balkonda uyudum. Oğlum açtır diye yemek yiyemiyorum. Bu acıyı çeken bilir. Bir kadına bir anneye, bunu yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yok." dedi.
OĞLUMU İSTİYORUM ONLARDAN
Evladının kaçırılmasının sorumlusunun HDP ve PKK olduğunu aktaran Çiftçi, oğlu için sonuna kadar eylemi sürdüreceğini dile getirdi.
Terör örgütü tarafından 2018'de oğlunun öldüğü yönünde duyuru yapıldığını ve bunun için söz konusu kişinin evladı olup olmadığı yönünde araştırma yapıldığını aktaran Çiftçi, "Tabii ki yalandı, bundan eminim. DNA testi yaptırdım, onların dediği cenaze oğluma ait çıkmadı. Ya beni öldürecekler ya oğlumu verecekler. Oğlum gelene kadar buradayım, bu çadırdayım ve buradan kesinlikle ayrılmayacağım." ifadelerini kullandı.
Çiftçi, oğlunun geri gelmesini ve kendisini bu azaptan kurtarmasını istedi.
Van'dan 7 yıl önce dağa kaçırılan oğlu Nevzat için eylemini sürdüren baba İbrahim Eregli de evladından bugüne kadar bilgi alamadığını anlattı. Mücadelelerinde kararlı olduklarını ifade eden Eregli, "Oğlum gelmeden buradan gitmeyeceğim. Evladımı HDP'den istiyorum. Oğlum gelsin devlete teslim olsun. Devletimiz güçlüdür, Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin." diye konuştu.
'ELİMİZDE KALAN SON FOTOĞRAFI'
Siirt'in Şirvan ilçesi Ormanbağ köyünde, 1993 yılında 8 yaşındayken, çobanlık yaptığı sırada terör örgütü PKK tarafından kaçırılan Ekrem Şeflek için dün HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki evlat nöbetine katılan kardeşi Erdal Şeflek, ağabeyinin asker olmak istediğini ve son çekilen fotoğrafında da üzerinde üniforma olduğunu söyledi. Hastalığından dolayı evlat nöbetine katılamayan, Ormanbağ'da yaşayan anne Huri Şeflek (72) de 28 yıldır oğlundan haber alamadığını ve evlat hasretiyle hastalandığını anlattı. Baba Naif Şeflek (78) ise "Çocuğum sürüyle birlikte kaçırıldı. Daha sonra sürünün bulunduğunu söylediler. Asker ve güvenlik korucuları olarak bölgeye gittik. Olay yerine gittiğimizde yüzlerce hayvanımızı telef edilmiş bulduk ancak çocuğumdan herhangi bir iz bulamadık" dedi.
Şirvan ilçesine bağlı Ormanbağ köyünde, 1993 yılında 8 yaşında olan Ekrem Şeflek, çobanlık yaptığı sırada, PKK'lı teröristler tarafından hayvanlarıyla birlikte kaçırıldı. Şeflek ailesi, durumu jandarmaya bildirerek, güvenlik korucuları eşliğinde de çocuklarını aramaya başladı. Bir süre sonra yüzlerce hayvanı telef edilmiş bulan aile, Ekrem'den herhangi bir ize rastlamadı. Asker olmak isteyen ve son çekilen fotoğrafında da üzerinde üniforma bulunan Ekrem'den 28 yıldır haber alamayan aile, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunması için Diyarbakır'da HDP binası önünde 1,5 yıldır evlat nöbeti tutan ailelerin arasına katılmaya karar verdi. 28 yıldır kayıp olan Ekrem için annesi Huri ve babası Naif Şeflek, yaşlılık ve hastalıklarından dolayı Diyarbakır'a gidemeyince 3 yaş küçük kardeşi Erdal Şeflek, HDP binası önünde ailelerin arasına katıldı.
'HASRETİNDEN HASTA OLDUM'
Ekrem'in annesi Huri Şeflek, acısını dile getirerek, "Oğlumu kaçıran bu terör örgütünün Allah belasını versin. Ben oğlumun hasretinden hastalandım. Kocam ve diğer oğullarım güvenlik korucusudur. Bizler kendimizi bildiğimiz günden bu yana devletimizin yanında olduk. Oğlum; sağ isen gel yanımıza. Ölü ise kemikleri bize verilsin" diye konuştu.
'OĞLUMDAN ÖNCE 2 GENÇ KAÇIRILDI, 1'İ ÖLDÜRÜLDÜ'
Naif Şeflek de oğlu Ekrem kaçırılmadan önce 2 gencin daha kaçırıldığını ve 1'inin öldürüldüğünü anlatarak, "27 Ekim 1993'te saat 16.00 sıralarında çocuğum, sürü ile birlikte kaçırıldı. Akşam bulamadık. Sabah erken saatlerde bize haber verdiler. Sürünün bulunduğunu söylediler. Bizler de burada bir korucu tim ve askerle birlikte gittik. Olay yerine gittiğimizde bine yakın koyunu, kesilmiş ve şişlenmiş halde bulduk. 100 koyun bize aitti ancak çocuğumdan herhangi bir iz yoktu. Sabaha kadar orada kaldık sonra tekrar köyümüze döndük. Benim oğlumdan önce 2 genç kaçırıldı. Biri öldürüldü diğeri ise geri verildi ancak benim oğlumdan bir iz yoktu" diye konuştu.
Ekrem'in ağabeyi Übeyit Şeflek ise ailesinin kaçırılma olayından sonra büyük sıkıntılar çektiğini kaydederek, "Ailem çok acılar çekti. Kardeşim 28 yıldır kayıp. Kendisinden hiç haber alamadık. Ben ve ailemin tek isteği Ekrem'in dirisinin ya da ölüsünün bulunmasıdır. Yani kardeşimin bir mezarı olsun ve bizler de bu mezara giderek dualarımızı edelim" dedi.
ÇOCUKLUK ARKADAŞI: O FOTOĞRAFI KARAKOLDA ÇEKTİK
Çocukluk arkadaşı Süleyman Tünüklü de o dönem hayvanları Ekrem'le otlattıklarını anlatarak, "O fotoğrafı karakolda çektik. Askerlerle sürekli iç içeydik. Babalarımız o zaman güvenlik korucusuydu. Bir gün Ekrem’in kaçırıldığını ve koyunlarının öldürüldüğünü öğrendim. Ekrem'in bulunmasını çok istiyorum. Ailesinin çektiği acıyı çok yakından biliyorum" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz
