PKK'nın patlayıcı yüklü kamyonu infilak ettirmesi sonucu 16 kişinin parcalanarak hayatını kaybettiği, 23 kişinin de yaralandığı Dürümlü katliamına, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği başta olmak üzere, İşadamlarını bünyesinde tutan SİAD'lar ve geniş kesimlere hitap eden bazı STK'ların sessiz kalması, tepki gördü.
Hükümete ve Devlete, en küçük siyasi gelişmelere karşı kitlesel basın açıklamalarıyla tepki koyan bu kuruluşların, 16 sivil köylünün öldüğü Dürümlü katliamına karşı herhangi bir tepki vermeyişleri, kamuoyunda tartışma konusu olurken, İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Mehmet Karadağ tarafından eleştirildi.
Karadağ, "Saldırılarda yaşamını yitiren insanlar masumdur. Benzer bazı olaylarda en üst perdeden tepki gösteren sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler, bu katliama sessiz kaldılar. Tepki vermediklerini üzülerek izledik. Oysa sivillere yönelik bu bombalı saldırıya STK ve partilerin tepki göstermesi gerekirdi." diye konuştu.
İhvan Der Başkanı Solmuş "PKK, Dürümlü'de patlattığı bomba yüklü aracı Diyarbakır'da patlatacaktı. 16 kişi değil, binlerce insanın ölümünü planlıyorlardı çünkü Sur ve Cizre'de halk onlara destek vermedi" derken, Hür Der Diyarbakır Şube Başkanı Dalgın "Halk, artık bu olaylara kitlesel mitingler düzenleyerek tepki göstermelidir" dedi.
PKK'nın patlayıcı yüklü kamyonu infilak ettirmesi sonucu 16 kişinin parcalanarak hayatını kaybettiği, 23 kişinin de yaralandığı Dürümlü katliamına, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası başta olmak üzere odaların, STK ve SİAD'ların "sessiz" kalması "neden susuyorsunuz" sorusunu gündeme getirirken, bazı STK'lar duruma sergilenen tavrı kınadı.
ODALAR VE BORSA, SİAD'LAR
Bünyesinde binlerce üyesi olan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği başta olmak üzere, İşadamlarını bünyesinde tutan SİAD'lar ve geniş kesimlere hitap eden bazı Sivil Toplum Kuruluşlarının büyük çoğunluğunun, Dürümlü katliamına karşı, sessizliğe bürünmesi dikkat çekiyor.
KATLİAMA NEDEN SUSKUNSUNUZ?
Siyasal iktidara ve devletin bir çok kurumuna karşı, en sıradan bir olumsuz hadisede bir araya gelerek toplu basın açıklaması yaparak, tepki gösteren, tavır sergileyen kuruluşların, 16 masum köylünün parçalanarak hayatını kaybettiği PKK'nın katliamına, duyarsız kalmaları, bir çok STK tarafından da sert bir dille eleştirildi. HDP'nin, PKK'nın bu katliamını eleştirirken, "Özür dilemeye" çağırırken, söz konusu Oda ve Borsa başta olmak üzere, SİAD ile STK'ların bir basın açıklaması dahi yapmamaları, "Neden susuyorsunuz" sorusunu gündeme getirdi.
İSLAMI STK'LAR TEPKİ GÖSTERDİ
PKK'nın gerçekleştirdiği katliamlardan duydukları üzüntüyü dile getiren sivil toplum kuruluşlarının özellikle, İslami STK'lar olması da dikkat çekti. İlim Ahlak ve Kardeşlik Derneği (İhvan Der) Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Solmuş, dış mihrakların maşa olarak kullandığı terör örgütü PKK'nın, bölgede gerçekleştirdiği saldırılarla halka büyük zarar verdiğini söyledi.
Örgütün amacının, Kürtlerin haklarını savunmak olmadığını vurgulayan Solmuş, "Kürtler, terör örgütüne karşı demokratik bir şekilde haklarını aramalılar. Bu insanları, köylerine ve evlerine almamaları gerekir. PKK'nın 40 yıldır Kürtlere çektirmediği acı kalmadı. Artık halkın yakasından düşmeliler." dedi.
SALDIRI DİYARBAKIR'A YAPILACAKTI
Dürümlü'de 5 gün önce gerçekleştirilen olayı örgütün Diyarbakır'da yapmayı planladığını ifade eden Solmuş, şöyle konuştu: "PKK, Dürümlü'de patlattığı bomba yüklü aracı Diyarbakır'da patlatacaktı. 16 kişi değil, binlerce insanın ölümünü planlıyorlardı çünkü Sur ve Cizre'de halk onlara destek vermedi. Bu nedenle toplumu cezalandırmaya çalışıyorlar. PKK tarafından mazlumca bir şekilde katledilen insanlar, bir dönemler barış gelsin diye HDP'ye oy vermiş insanlardır."
TEPKİ VERMEDİKLERİNİ ÜZÜLEREK İZLEDİK
İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Mehmet Karadağ, tonlarca bombanın yerleşim yerinde patlatılmasının izah edilebilecek bir durum olmadığını söyledi.
Şehir merkezlerinde Çukur ve barikatlar oluşturularak bombalı saldırı gerçekleştirilmesinin vatandaşa zarar verdiğini aktaran Karadağ tepkisini şöyle dile getirdi;
"Saldırılarda yaşamını yitiren insanlar masumdur. Bu ve benzer sonuç doğuran her türlü şiddet yöntemlerine bir an önce son verilmesi çağrında bulunuyoruz. PKK, bu olayın sorumlusu olarak halkımızdan özür dilemelidir. Vahşetin sorumlularını tespit edip gereğini yapmak yerine klasik örgüt yaklaşımı ile mağdurları suçlayan, horlayan ötekileştirmeye çalışan bir dil ve üslupla olayın değerlendirilmesi ve mağdurların haklı refleks ve tepkilerinin işbirlikçilik olarak nitelendirilmesi kabul edilemez bir tavırdır. Kendisi dışındaki tüm kişi ve grupları dışlayan, düşman gören bir zihniyetin barış ve hoşgörü adına topluma sunacağı bir değer olamaz.
ROBOSKİ'DEN FARKLI DEĞİLDİR
Olaya çifte standartçı bir anlayışla yaklaşan, sadece tek yönlü bakış açısıyla eylem ve söylem geliştiren bazı STK ve çevrelerin bu olay karşısında üç maymunları oynamasını da kınıyoruz. Bu olayın vahameti ve halkımıza yaşattığı acı Roboski’den farklı değildir. Lime lime parçalanmış ceset parçalarını kilometrelerce ötede arayan mağdur yakınlarının olduğu bir tabloya gözlerini kapatanların toplum nezdinde inandırıcılığı kalmayacaktır.
Kimden gelirse gelsin her türlü zulme ve haksızlığa karşı hak temelinde karşı durmayı ve mazlumun yanında olmayı temel şiar edinen cemiyetimizin meselenin takipçisi olacağının bilinmesini istiyoruz. Kamuoyuna da gerekli hassasiyeti gösterme ve sinmişlik psikolojisinden sıyrılarak şiddeti ve ölümü dayatan zihniyete ortak tavır alma çağrısı yapıyoruz.
ŞİDDET İLE MEŞRU HAKLAR TALEP EDİLEMEZ
Tepki gösteren Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür Der) Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Nazlıcan, halk için mücadele ettiğini iddia eden örgütün toplumu hedef almasının hiç bir şekilde izahı olmadığını söyledi.
Vatandaşın kendisini hedef alan vahşi bir örgüt ile karşı karşıya kaldığını ifade eden Nazlıcan, "Bu saldırıların hiç kimseye bir faydası yoktur. PKK, artık Kürtlerin temel haklarını savunmaktan ziyade, örgütün kendi siyasetini dayatması olarak ortaya çıktı. Şiddetle meşru haklar talep edilemez. Bombalarla yaralanan ve ölen insanlar var, yetim kalan çocuklar, dul kalan kadınlar var. Bunlar hiçbir zaman bir hak savunuculuğu olamaz." şeklinde konuştu.
"KÜRTLER ÖLSE ÖNEMLİ DEĞİLDİR"
İnsani Hak ve Hürriyetleri Derneği (Hür Der) Diyarbakır Şube Başkanı Şaban Dalgın ise, Dürümlü mezrasında meydana gelen patlamanını çok vahim bir olay olduğunu söyledi. Olayda çok sayıda çocuğun yetim, kadınların ise dul kaldığını ifade eden Dalgın, şunları kaydetti: "Halk, artık bu olaylara kitlesel mitingler düzenleyerek tepki göstermelidir. Örgütün gözünde sivil halkın ölümü bir önem taşımamaktadır. PKK'ya göre bütün Kürtler de ölse önemli değildir. İnsanları öldürmenin hak aramayla bir alakası yok. PKK, halkımızı özgürleştirmiyor tam tersine köleleştiriyor. Hiç kimsenin masum insanlara bunları yaşatmaya hakkı yoktur."
Kaynak: Diyarbakır Söz