Mucizeyi başardılar

Türk doktorlar mucizeyi başardı: Kovid hastası anne, yapay kalp ve akciğerle bebeğini dünyaya getirdi

Mucizeyi başardılar

Türkiye'de ilk kez gebe bir Kovid hastasına yapay kalp akciğer cihazı ECMO altındayken sezaryenle doğum yaptırıldı. Kavuşacakları günü bekleyen anne ve bebek, dünyada birkaç vakadan biri olarak literatüre girecek.

31 haftalık hamileyken Kovid'e yakalanan ve Gebze'de özel bir hastaneye kaldırılan Nida Pelit'in (27) durumu hızla ağırlaştı. Solunum cihazına bağlanan, akciğerleri adeta iflas eden ve artık normal tedavilere yanıt vermeyen genç kadın için son bir umut Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ECMO ekibi ile irtibata geçildi. Durumu değerlendirildi ve yapay kalp akciğer cihazı ECMO ile kurtarılabileceğine karar verildi.

ECMO ekipleri, dakikalarla yarışan anne ve bebeğini kurtarabilmek için hastayı hemen cihaza bağlayarak Kartal'daki hastaneye nakletti. Mihra bebek, akciğer gelişimini tamamlaması için 10 gün daha anne karnında yaşatıldı ve Türk doktorlar bir mucizeyi başararak, Türkiye'de ilk kez bir Kovid hastasına ECMO cihazı altında başarılı bir sezaryen operasyonu gerçekleştirdi. Mucize bebek Mihra, prematüre doğduğu için birkaç gün yeni doğan yoğun bakım servisinde izlendikten sonra normal servise alındı. Dünya prematüre gününü de gözlem altında tutulduğu hastanede, babasının kucağında geçirdi. Genç anne ise toplamda 40 gün süren ECMO tedavisinden zaferle çıktı ve geçtiğimiz hafta cihazdan ayrılarak normal servise alındı. Kavuşacakları günü bekleyen anne ve bebek, Türkiye'de ilk, dünyada da birkaç vakadan biri olarak tıp camiasının da ilgi odağı oldu.

"NORMALDE HASTAYI ECMO'YA BAĞLAMADAN ÖNCE BEBEĞİ ALIRIZ"

İlk doz aşısını olduktan 11 gün sonra Kovid'e yakalanan Nida Pelit'in durumunu, yattığı hastane ile görüştüklerinde günler saatler değil, artık dakikalarla yarışır durumda olduklarını anlatan Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ECMO ekibinden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Mustafa Mert Özgür, "Ülkemizde maalesef gebelerde aşılanma oranı hala düşük. Bazı gebe hastalarımızda da hastalık ağırlaşabiliyor ve ölümcül boyutlara ulaşabiliyor. Bu hastalar ağırlaştığı zaman genelde doğum sonlandırılır ve eğer akciğer yetmezliği ileri evredeyse ECMO tedavisi için bize danışılır ve hastanın durumunu değerlendiririz. Hasta uygunsa ECMO tedavisine karar verebiliyoruz. Daha önce de onlarca lohusa hastamızı bu şekilde tedavi ettik ve taburcu ettik. Bu cihazın görevi, Kovid-19 enfeksiyonuna bağlı ileri akciğer harabiyeti gelişen hastalarda, akciğeri bir nevi by-pass etmek ve o görevi bu cihaza bırakmak aslında. Bu hasta bize danışıldığı zaman ise açıkçası hem anne, hem de bebeğin hayatı dakikalarla sınırlıydı. Gebeliği o anda sonlandırsak bebeği kaybederdik, akciğer gelişimini tamamlamamıştı. Anne de o halde bir ameliyatı kaldırabilecek durumda değildi. O nedenle hızlıca karar alarak hastayı bu şekilde ECMO'ya bağladık ve ardından da hastanemize getirdik" dedi.

"TEDAVİYE DEVAM EDEBİLMEMİZ İÇİN 10 GÜN SONRA DOĞUMU YAPTIRDIK"

Nida Pelit'in 10 günlük yoğun bir tedaviden sonra perinatoloji bölümü ve kadın doğum uzmanlarının da değerlendirmesi ile ECMO cihazına bağlıyken sezaryen ameliyatına alındığını anlatan Opr. Dr. Özgür, Pelit'in kalan tedavisini sürdürebilmesi için gebeliğinin sonlandırılması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bebeğin akciğer gelişimini tamamlamasının ardından hem annenin, hem de bebeğin hayatını idame ettirebilmesi için doğumun yapılmasına karar verdik ve Türkiye'de ilk kez bu cihaz altında doğumu gerçekleştirdik. Bebek kısa bir yoğun bakım sürecinden sonra, hayati fonksiyonları ve genel durumunun iyi olması nedeniyle servis takibine alındı. Anne ise bu süreçten sonra yaklaşık 30 gün daha ECMO tedavisini almaya devam etti. Akciğerleri zamanla toparladı ve yaklaşık 1 hafta önce anneyi de cihazdan ayırdık. Solunum cihazına bağlılığını tamamen ortadan kaldırdık. Şu anda kendi yemeğini de kendisi yiyebilir durumda. Birkaç gün içinde de servise alacağız. Dünyada da daha önce Kovid enfeksiyonu geçiren gebe hastalarda (doğum sonlandırılmadan) ECMO tedavisi uygulanması, birkaç vaka ile sınırlı. Biz hem bu açıdan hem de lohusalardaki ECMO vakalarımızı da yayınlamayı düşünüyoruz. Yani Türkiye'de ilk vaka olduğu için, dünyada da birkaç vakadan biri olduğu için tıp dünyası ile paylaşacağız elbette."

TAM 40 GÜN BOYUNCA GECE GÜNDÜZ BAŞINDA DURDULAR

Genç anne Nida Pelit'in 40 gün süren ECMO tedavisi boyunca gecelerce başından ayrılmayan, onu ve bebeğini kurtarmak için yoğun bir çaba gösteren Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon ekibinden Uzm. Dr. Ece Altınay ise şunları söyledi: "Bu süre boyunca hastamızın akciğerlerinin düzelmesi beklendi. 40 gün sonra ECMO cihazından ayırarak bir iki gün de mekanik ventilatörde takip ettik. Sonrasında solunum cihazından da ayırarak tamamen düşük akım oksijen altında trakeostomi (boyundan açılan tüp) ile takip etmeye başladık. Şu anda rehabilitasyon aşamasında. Bizim için de ilk kez karşılaştığımız bir vaka oldu. Çünkü bugüne kadar ECMO altında sezaryen yapılan bir hasta olmadı Türkiye'de. Dünyada da oldukça az sayıda örneklerini gördük. Bu hastamızda yaklaşık 10 gün kadar bebeği anne karnında yaşatıp yine yapay kalp akciğer makinesi altında sezaryenini sağladık."

"BEN AİLEME HABER VERENE KADAR EKİP MUCİZE GİBİ HASTANEYE YETİŞMİŞTİ"

Henüz 5 yıllık evli olduklarını söyleyen Anıl Pelit ise Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ekiplerine minnettarlığını dile getirmekte dahi zorlandı. İki yaşında bir oğlu daha olduğunu söyleyen Pelit, ailede herkesin aşılı olduğunu, eşinin de kadın doğum uzmanının takibinde onun önerdiği zamanda ilk doz aşısını yaptırdığını anlatarak "Ama ilk doz aşısından 11 gün sonra Kovid'e yakalandı. 5 gün içinde yoğun bakıma alındı ve entübe edildi. Oradaki doktoru yüzüme bakarak 'Eşinin sadece 2 saati var, ECMO ekipleri bu süre içinde gelemezse eşinizi ve çocuğunuzu kaybedebiliriz' dedi. Koşuyolu ECMO ekibi Gebze'deki hastane ile görüştü ve bir mucize gibi çok hızlı bir şekilde geldiler. 20 dakikada falan hastaneye gelmişlerdi. Ben daha anne babayı arayana kadar, onlar hastanedeydi. Bir de oğlumuz var, oğlumuz için bekledik, sabrettik. Allah'a şükür yakın zamanda da inşallah kavuşacağız. Bebek iyi, herhangi bir problemi yok. Koşuyolu Hastanesi'ndeki doktorlarımızın sayesinde, eşim ve çocuğuma kavuştum. Sözlerle anlatamayacağım kadar minnettarım hepsine" şeklinde konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler