Suriçi’nde gerçekleşen restorasyon çalışmalarının bir kültürü ve tarihi yok etme çalışmalarına dönüştüğü belirten TMMOB'a bağlı Mimarlar Odası Şube Eşbaşkanı Ferit Kahraman, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne sürecin neden şeffaf yürütülmediğini sordu.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu (İKK) üyeleri, Suriçi Kentsel Sit Alanı'nda yapılan restorasyon çalışmalarına ilişkin açıklama yaptı. SİT Alanı’nın bulunduğu Yenikapı'da yapılan açıklamada, "Hafızamız, tarihimizi yıkmaktan vazgeçin" pankartı açıldı. İKK Sekreteri Doğan Hatun, 6 yıl sonra ilk defa Suriçi’ne gelerek bir açıklama yaptıklarını belirtti. Sur’da tarihten eser kalmadığını ve yerine “ucube” diye tabir ettiği şuan ki yapıların yapıldığını söyleyen Hatun, “Sur’da yaşayan aileler 6 yıldır mağdur durumda. Yapılan yapılardan hiçbiri Sur halkına teslim edilmedi. Diğer yasaklı mahaller Yenikapı Sokak’ta ticari amaçla yapılan yapılara kurban edildi” dedi.
HANGİ FİRMANIN KONTROLÜNDE?
Yapılan yapıların kimlere verildiğinin de netleşmediğine dikkat çeken Hatun, “Netleşen tek bir şey var yapılan ticari yapıların hiçbiri Sur halkına teslim edilmeyecek. Arkadaki yapıların sözde restorasyonu yapılıyor ama bunların neye, kime göre ve nasıl yapıldığı bizlere söylenmemekte ve halktan da gizlenmektedir. Yaklaşık 6-7 firmaya ihale edilmiş ancak hangi firmanın kontrolünde tam anlamıyla belli değil” diye ifade etti.
YAPILAN TAHRİBATLAR
TMMOB'a bağlı Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Ferit Kahraman, Suriçi bölgesinin 1988 yılında “Kentsel Sit Alanı” ilan edildiğini ve Dünya Miras Alanı için tampon bölge konumunda olduğunu hatırlattı. Sokağa çıkma yasakları ve 6 mahallede 21 Mart 2016 tarihinde buralar için “acele kamulaştırma” kararının alındığını kaydeden Kahraman, “Çatışmalar sırasında Suriçi Kentsel Sit Alanı dışında kalan UNESCO Dünya Miras Alanı olan Diyarbakır Surları ve Burçlar zarar görmüş, Keçi Burcu’nun üzerine prefabrik tuvalet yapılmış ve atık sular burcun çörtenlerinden aşağı akıtılmıştı. Fındık Burcu, Yenikapı ve Keçi Burcu üzerine beton dökülerek bayrak direkleri ankre edilmiş ve tarihi kapılar beton bloklar ile kapatılmıştı” dedi.
KÜLTÜREL MİRAS YOK EDİLİYOR
Çatışma sonrası uydu verileri ve alanda yapılan tespit çalışmalarıyla, onlarca tescilli, yüzlerce tescile değer ve binlerce yapının iş makineleri ile yıkıldığının kaydedildiğini aktaran Kahraman, bugün de Kentsel Sit Alanı'nda tahribatların devam ettiğine ve kültürel mirasın izlerinin yok edildiğine dikkat çekti.
BAKANLIK TALEBİ REDDETTİ
Dünya Miras Alanı ve Kentsel Sit Alanı'nda çalışma yürüten idarelere, alanlarda inceleme izin başvuruları yaptıklarını ifade eden Kahraman, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin çalışma yürüttüğü ilgili alanlarda Diyarbakır Surları 1’inci, 2’nci ve 3’üncü etap restorasyon çalışmalarını inceleme izni verdiğini söyledi. Kahraman, buna karşın 14 Temmuz 2021 tarihinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden, 30 Temmuz 2021 tarihinde ise Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’ndan çalışma yürüttüğü alanlarda inceleme yapma izni talep ettiklerini ancak bu taleplerine olumsuz cevap verildiğini dile getirdi.
GERÇEKLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTEMEZSİNİZ
Suriçi Kentsel Sit Alanı'ndaki tescilli sivil mimari yapılarda sürdürülmekte olan restorasyon çalışmaları için inceleme izinlerinin yanlış ve aykırı tablonun ortaya çıkmasını engellemek amacıyla verilmediğini vurgulayan Kahraman, “Fakat hiçbir engel var olan gerçeklerin üzerini örtemeyecektir. Çatışmalı süreçten sonra yetkinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devri ile birlikte alan talan edilmiştir. 2016 yılından bugüne Bakanlığın Kentsel Sit Alanındaki bütün uygulamaları, yapılan yıkımlar, hafriyat ve kazı çalışmaları, yeni yapıların inşası ve restorasyon faaliyetlerinin bir kültürü ve tarihi yok etme çalışmalarına dönüştüğü görülmektedir” diye ifade etti.
SÜREÇ NEDEN ŞEFAF DEĞİL
Karaman son olarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne şu soruları yöneltti:
“* Surlarda yürütülen restorasyon çalışmalarını inceleme izni ilgili kurum tarafından veriliyor iken Suriçi Kentsel Sit Alanında yapılan restorasyonları inceleme izni neden verilmemektedir?
* Surların restorasyon çalışmaları için her hafta yapılan haber ve paylaşımlar halkın takdirine sunuluyor iken Suriçindeki tescilli yapılarda süren 5 yıllık çalışma neden basın ve medyada paylaşılmamaktadır?
* Defalarca basın açıklaması yapmış olmamıza ve izin başvurusunda bulunmamıza rağmen yanlış ve aykırı uygulamalar yok ise yetkililer neden çıkıp bir açıklama yapma cesaretinde bulunmuyor?
* Yeni inşa edilen ucube yapılar gibi her şey olup bittikten, yapısal izler, özgün dokular yok edildikten, arkeolojik katmanlar tahrip edildikten sonra bunun hesabını kimler verecektir?
* Kültürel Mirasa sahip çıkılıyor ve korunuyorsa, süreçler neden şeffaf yürütülmemektedir?
* Hak sahipleri neden sürece dahil edilmemekte, çalışmalar neden katılımcı bir şekilde yürütülmemektedir?
* UNESCO Dünya Kültürel Miras Alanı olması sebebiyle, Reaktif İzleme Komitesi yakın zaman içerisinde alan ziyareti gerçekleştirecektir. Bize açmadığınız kapıları, onlara da kapatabilecek misiniz?
* Bu engellemeleriniz bu aykırılıkları teşhir etmenin önüne geçecek midir?
* Kültürel Mirası Etki Değerlendirmesi Raporu açıklandığında içinde yer alan aykırılıkları yaptığınız belgelenmiş olmayacak mı?”
Kaynak: Diyarbakır Söz