DİYARBAKIR-Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde memur bir babanın 8. çocuğu olarak dünyaya gelen Mukadder, dünyaya gözlerini ilk açtığında ailesi önce büyük bir üzüntü yaşadı. İki kolu omuz hizasında olmadan dünyaya gelen Mukadder, bir süre sonra zorluklar içinde yaşayan ailenin en büyük mutluluğu haline geldi. İlk başlarda annesinin yardımı ile hayata tutunan ve kollarının yokluğunu hiç hissetmeyen Mukadder, yaklaşık 3 yıl önce annesinin ani ölümü ile derin üzüntüye kapıldı. Bir süre hayat sevinci kaybolan Mukadder’in yardımına bu sefer de yengesi koştu. Tıpkı annesi gibi onu giydirip duş aldıran, gece yatağa koyup üstünü örten yengesi ile kollarının olmadığını unutan Mukadder, engelinin yaşantısına engel olmasına izin vermedi.
Hiç okula gitmeden okuma yazma öğrendi
Kolları olmadığı için okul hayatı da başlamadan biten Mukadder, evde önce annesinin sonra yengesinin çabaları sayesinde okumayı söktü. Elinden hiçbir zaman kitaplarını düşürmeyen Mukadder, evde canı sıkıldığı her an ayaklarına aldığı kitaplarını okuyarak tüm sıkıntılarını unuttu. Bir zaman sonra artık yazması gerektiği isteği gelen Mukadder defter ve kalemi önüne bırakarak, bazı insanların elleri ile zar zor yaptığı yazma işlemini ayakları ile denedi. İlk başlarda çok zorlanan hatta bir ara artık umutsuzluğa düşen Mukadder, yengesi, ağabeyi ve babasından aldığı destekle bununda üstesinden geldi. Evde zamanının çoğunu yengesi ile birlikte geçiren Mukadder, yine yengesinin yardımı ile saatlerce önce okuyup sonra ayakları ile yazı yazarak, kollarının olmadığını unutuyor.
Mahallenin ‘Mukadder ablası’ oldu
Doğduğu günden itibaren aynı mahallede yaşayan Mukadder, can sıkıntısıyla kendini dışarı attığında her gün aynı kişileri gördü. Kolları olmamasına rağmen arkadaşları ile bir araya gelen Mukadder yaşıtlarının kardeşi, küçüklerinin ise ablası oldu. Mahallelinin her türlü olumsuzluktan koruduğu Mukadder, evde okuma ve yazmalarını bitirdikten sonra mahalleli ile bir araya gelerek yüzünden hiç eksiltmediği gülümsemesi ile etrafına umut ışığı oldu. Etrafındakilerin engelini hiçbir zaman hissettirmediği Mukadder, her geçen gün hayata ‘ayakları’ ile sarılmaya devam etti.
Kur’an-ı Kerim hocası ona kol kanat gerdi
Arkadaşlarının camiye gidip Kur’an-ı Kerim eğitimi aldığını gören Mukadder, bir gün utana utana hocanın yanına gitti. Kendisinin de Kur’an-ı Kerim okumak istediğini kaydeden Mukadder, kollarının olmaması nedeni ile olumsuz yanıt almayı beklerken kurs eğitmeninin olumlu cevap vermesi sonucu mutluluktan havalara uçtu. Kur’an-ı Kerim’e geçmeden önceki tüm bölümleri atlatan Mukadder, şimdi Kuran-ı Kerim’i de okuyacak duruma geldi. Her cuma, arkadaşları ile kursa gideceği günü iple çeken Mukadder, yine arkadaşları sayesinde abdestini alarak, ayakları arasına aldığı kalem yardımıyla da sayfaları çevirip okumasını yapıyor. Kur’an-ı Kerim’i tam öğrenen Mukadder, artık yeni gelen öğrencilere ders vererek onların Kur’an-ı Kerim’i öğrenmelerini sağlıyor.
Ayakları ile meyve soyup babası ile paylaşıyor
37 yıllık yaşantısında birçok zorluk çeken Mukadder, ilk zamanların ağır zorluklarını da üzerinden attı. Kolsuz yaşamanın zorlukları ile birlikte artık bununla yaşamayı öğrenmesi gerektiğini düşünen Mukadder, ayakları ile yapabilecek durumda olduğu her şeyin üstesinden gelebiliyor. Öyle ki ayakları ile yazı yazıp yemek yiyebilen Mukadder, meyve soymayı bile öğrenmiş. ‘Kendi ayakları’ ile soyduğu mandalinayı babası ile paylaşan Mukadder, babasının aldığı bir dilim ve sonra kendine uzattığı lokma ile havalara uçuyor. Hayatı ile ilgili tüm zorluklara yakınlarının da sayesinde göğüs gerebilen Mukadder’in en büyük hayali, ayakları ile yaptığı şeyleri elleri ile de yapabilmek.
Kol nakli olmak istiyor
Mukadder Öden, 37 yaşında olduğunu ve Kur’an kursuna gittiğini söyledi. Aldığı eğitim sonrası birkaç kadına Kur’an dersi verdiğini belirten Mukadder Öden, “Benim bu durumum doğuştan. Tek başıma hiçbir şey yapamıyorum, yemek bile yiyemiyorum. Sağ olsun yengem bana çok yardımcı oluyor bu konularda. Evde canım sıkıldığında kitap okuyorum veya yazı yazıyorum. Bazen dışarı çıkıyorum, arkadaşlarım var onlarla oturuyorum, sohbet ediyoruz. Karanlık olmadan eve geliyorum. Yengem dışarı çıktığımda, eve geldiğimde benim en büyük yardımcım. Üstümü giydirip başörtümü takıyor. Yatağımı seriyor, üstümü örtüyor, sabah kahvaltımı yaptırıyor. Okumayı da yazmayı da kendimden öğrendim. Kollarımın olmasını çok isterdim, herkes gibi derse gitmek isterdim. Ellerim olsa ilk başta yemek yiyip yüzümü yıkamak isterdim. Elbiselerimi çıkarmadığım zaman çok zorluk çekiyorum. Temizliğimi yengem yapıyor. Eğer okuyabilseydim öğretmen olmak isterdim. Bana daha önce protez taktılar ama ağır olduğu için taşıyamıyordum ve çıkardım. Bana yardım etmelerini istiyorum, kol nakli olmak istiyorum” dedi.
Mukadder’in babası Ahmet Öden ise kızının doğuştan iki kolunun olmadığını, tüm bakımının annesi öldükten sonra yengesi tarafından yapıldığını söyledi. Baba Öden, “Mukadder’in doğuştan iki kolu yok. Mukadder’e yengesi bakıyor, yıkıyor, temizliyor. Ara sıra kendisi ayakları ile yemeklerini yiyebiliyor. Evde çok sıkılıyor, bazen Kur’an kursuna gidiyor, bazen arkadaşları ile sohbet ediyor. Bir şeyler yapmak istiyor ama yapamıyor. Ayakları ile her şeyi yapamıyor. Biz kolları için yetkililerden yardım bekliyoruz, sesimizi duyun, kızımı bu durumundan kurtarın” diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz