Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yapılan çalışmalara yönelik, "Orada koruma amaçlı imar planı var. Bu koruma amaçlı imar planı dışında bir şey yapılmayacak. Hiçbir şekilde burası kimseye peşkeş çekilmeyecek, alışveriş merkezleri yapılmayacak, yüksek katlı konutlar yapılmayacak." dedi.
Özhaseki, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Terörden zarar gören illerin inşa ve ihyası çalışmaları kapsamında, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde özel bir proje yürütüldüğü hatırlatılarak, buradaki çalışmaların ne aşamada olduğu, vatandaşların sürece nasıl yaklaştığı ve söz konusu alanlarla ilgili "Ranta açılıyor" eleştirileri hakkındaki düşünceleri sorulan Bakan Özhaseki, bu konuda Diyarbakır kökenli bazı milletvekillerince "Ranta açılıyor", "Burada tehcir yaşanıyor", "Buralar zenginlere peşkeş çekiliyor" gibi haksız iftiralarda bulunulduğunu ifade etti.
Özhaseki, Sur özelinde oluşturulmuş koruma amaçlı imar planı bulunduğuna dikkati çekerek, bu planın Büyükşehir Belediyesi tarafından da 2012'de tasdiklendiğini, herkesin imar planı üzerinde ittifak ettiğini vurguladı. Aynı zamanda UNESCO'yu da ilgilendiren Hevsel Bahçeleri tarafında bir alan da bulunduğuna işaret eden Özhaseki, dünyanın gözü önünde olan ve kendilerinin göz bebeği gibi korumak için gayret ettiği bir yerle ilgili gündeme getirilen iftiraların çok ağır olduğunu kaydetti.
Sur'a birkaç kez gittiğini anımsatan Bakan Özhaseki, "Orada koruma amaçlı imar planı var. Bu koruma amaçlı imar planı dışında bir şey yapılmayacak. Hiçbir şekilde burası kimseye peşkeş çekilmeyecek, alışveriş merkezleri yapılmayacak, büyük, yüksek katlı konutlar yapılmayacak." dedi.
HAFTA SONU 13 TEMEL ATILACAK
Özhaseki, Sur'daki eylem planının belli olduğunu belirterek, yapılacak çalışmalar hakkında şunları aktardı:
"Bin 200 civarında olan bütün tarihi eserler restore edilecek. İçerisinde Kurşunlu Camii, Ermeni Katolik Kilisesi var. 13 tane temel atma bu Cumartesi-Pazar yapılacak. Restore ediyoruz, ayağa kaldırıyoruz onları.
Gazi Caddesi ve Melik Ahmet Caddesi isimli, iki tane önemli Sur içerisinde, Sur'un adeta kalbi gibi olan ticaretin canlı olduğu bir merkez var. Bu ana caddelerde de sokak sağlıklaştırma yapıyoruz. Bütün dükkanların cephelerindeki kirlilikler, ne varsa, bazen sokağa girdiğinizde sizi rahatsız eder ya, cephedeki tabelalar, kablolar, klimalar bir çirkinliktir adeta. Biri çok modern yapmıştır, öbürü plastikten, tahtadan yapmıştır. Kimi taraf akıyor, kokuyordur. Bütün bunlar iniyor. Diyarbakır'ın kendine has bir bazalt taşı ve özellikle ithal bir ahşap var. Tamamıyla dükkanların cephesi kaplanıyor. Tabi tek örnek yapılıyor çünkü tarihi bölge orası."
Koruma amaçlı imar planında düzenlemelerin dükkan ve üst katı olacak şekilde, bazı yerlerde iki kat olarak belirlendiğini anlatan Özhaseki, bazalt ve ahşap karışımı bir sokak sağlıklaştırma yapıldığını kaydetti.
Özhaseki, Suriçi'nde geleneksel Diyarbakır evlerinin inşa edildiğine işaret ederek, "Hazreti Süleyman Camii civarını boşaltıp, rekreasyon alanı yapıyoruz. 110 dönümlük bir yerimiz var orada mülkiyeti bize geçmiş. Temiz alan değil mi? Hakikaten niyetimiz bozuksa, alışveriş merkezini oraya koyardık. Hayır, yemyeşil bir alan yapıyoruz. İnsanlar ziyarete geliyorlar. Çünkü orada iki tane peygamber kabri olduğu rivayeti ve onlarca da sahabe mezarı var. Bütün bu alanları biz korumaya çabalıyoruz." diye konuştu.
Diğer ilçelerin tarihi bölgeler olmaması nedeniyle, modern sitelerin, yüksek katlı evlerin yapılmasının söz konusu olduğunu kaydeden Özhaseki, Sur'da eylem planı dışında asla farklı bir şey yapılmayacağını vurguladı.
"3-4 AY SONRA EVLERİ VEREBİLİRİZ"
Bakan Özhaseki, zarara uğrayan vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik de "Eğer isterlerse Çölgüzeli ve Üçkuyular mevkiinde konutlar yapılıyor, evlerini vereceğiz. İki artı bir, üç artı bir evler yapılıyor şu anda. Hatta üç-dört ay sonra bin kadar evi bitirebiliriz orada. Üç artı birleri bitirebiliriz. O evleri üç-dört ay sonra hak sahiplerine verebiliriz." diye konuştu.
"Sur içerisinde evim vardı, sizin koruma amaçlı imar planına uygun olarak geleneksel evimi yapmak istiyorum." diyen vatandaşlar için ise ne kadar hasar belirlendiyse, parasının ödeneceğini bildirdi.
Sur'un geleneksel dokusuna uygun yapılanmasının şart olduğunu belirten Özhaseki, planın dışına çıkacak derme çatma, betonarme evlere asla izin verilmeyeceğini açıkladı.
Özhaseki, Sur'daki çalışmalar tamamlandığında dünyanın her yerinden turistlerin gelip görmek istediği bir ortam oluşacağını belirterek, "Onun dışında Cizre'de yeni alanlarda, yeni bir şehir oluşturuyoruz adeta ama modern mantıkla inşa ediyoruz. Oradaki tarihi eserleri de koruyoruz ama boş alanlarda açtığımız yerlerde çok modern doğru şehirler inşa etmeye çalışıyoruz. Oralarda inşallah bir sene içerisinde Sur'un dışında bütün işlerimizi bitiririz. Sur içerisinde biraz daha o geleneksel taş yapı zaman alacağı için iki üç sene sürebilir diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Hak sahipleriyle görüşmelerin devam ettiğini, insanların geleceği, evi hakkında çok değişik ümitler besleyebildiğini aktaran Özhaseki, bu nedenle ilk anda "Evimin değerini eksik yazmışsınız." gibi itirazlarla karşı karşıya kalabildiklerini, vatandaşların haklı olması durumunda gereken tüm işlemlerin yapıldığını sözlerine ekledi.
"7 İLÇEDE 30 BİN KONUT YAPMAMIZ LAZIM"
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terörden zarar gören illerdeki çalışmalarla ilgili bir soru üzerine Özhaseki, ciddi çatışma yaşanan ve şehirlerde hasar bırakan yer sayısının 7 olduğunu belirterek, şu görüşlere yer verdi:
"Çok ciddi çatışma yaşanan ve şehirlerde hasar bırakan, yer sayısı olarak 7 yeri söyleyebiliriz. Bunun dışında bir takım köylerde, küçük ilçelerde ufak tefek çatışmalar yaşanıyor, tek tük zararlar meydana geliyor ama yüzlerce diyebileceğimiz evlerin yıkıldığı ilçe sayısı 7 olarak gözüküyor. Birincisi Diyarbakır'daki Sur ilçemiz. İkincisi Mardin'de Nusaybin, üçüncüsü Hakkari'de Yüksekova, Şırnak'ta da üç tane ilçemiz söz konusu. Şırnak merkez de var hasar. Ayrıca Cizre, İdil ve Silopi'de var. Ortalama yuvarlak bir rakam söyleyeyim. Bizim o civarda yaklaşık 30 bin kadar konut yapmamız lazım. Bu söylediğim yedi tane ilçede 30 bin kadar konut yapmamız lazım. Bu konutları da hak sahiplerine dağıtmamız lazım. Ağır hasarlı olarak tarif ediyoruz."
Bakan Özhaseki, öncelikli olarak 10 bin liraya kadar hasarı olan vatandaşların hasarlarını ödediklerini, 30 bin liraya kadar hasarı olan evlerin hasar bedellerinin verildiğinde herkesin evlerini tamir ederek oturabileceğinin belirlendiğini aktardı.
Söz konusu 30 bin liraya kadar olan zararları ödediklerine değinen Özhaseki, evlerinde 30 bin liradan daha yüksek hasarı olan vatandaşlara konut yapmak istediklerini ifade etti.
Konutların yerlerinde ya da rezerv alanı olarak belirlenen alanlarda yaptıklarını anımsatan Özhaseki, bazı yerlerde hazine arazisi bulamayarak istimlak yoluna gittiklerini ve bu kapsamda da Cizre'de 1 milyon 200 bin metrekarenin istimlak edileceğini, 800 bin metrekarenin istimlak çalışmalarının tamamlandığını anlattı.
"EŞYA BEDELLERİNİ DE KARŞILIYORUZ"
Evleri hasar gören vatandaşların eşya bedellerinin de karşılandığını belirten Özhaseki, "30 bin insanımıza evlerini yapıp vereceğiz ama eşya bedellerini de karşılıyoruz. Bir evin bedeli ne kadarsa, yüzde 12'si kadar da içinde eşya vardır diye düşünüyoruz ama bedel ve değer 5 bin liranın altında ise onu da 5 bin liradan başlatıyoruz. 15 bin, 20 bin lira eşyası vardır içinde diye kabul ederek o paraları da dağıtmaya başladık." ifadesini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz