Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Mescit ve Konak mahallelerinde, Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (DEDAŞ) elektrik sayaçlarını direklere taşımasına yönelik tepkiler sürüyor. Tepkilerin ardından polis ekipleriyle gelen DEDAŞ ekipleri, bir yandan çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan durumu protesto edenlerin elektrikleri 29 Eylül’de kesildi.
DEDAŞ yetkilileri, sayaçların direklere taşınması koşuluyla elektriklerin verilmesi teklif etti. Halkın tepkilerinin artması üzerine 3 Ekim’de yeniden mahallelere enerji verildi.
YİYECEKLER ÇÖPE ATILDI
Tepkilere rağmen DEDAŞ’ın çalışmaları sürerken, elektrik sayaçlarının taşınmasına karşı çıkan mahalleliler yaşadıklarını anlattı. Konak Mahallesi’nde yaşayan Leyla Çiçek, sayaçların dışarı çıkarılmasına değil, elektrik direklerine taşınmasına karşı çıktıklarını belirterek, “Sayaçlarımızı evimizin önüne koysunlar, biz de ne kadar elektrik kullandığımızı bilelim” dedi.
Bu uygulamanın başka yerlerde yapılmadığını ifade eden Çiçek, Silvan ve onun gibi birkaç yerde sürdürülen bu uygulamanın kabul edilemeyeceğini vurguladı. Silvan’ın yoksul bir yerleşim yeri olduğunu ve faturaların fazla gelmesi durumunda ödeyemeyecek halde olan insanlar olduğunu dile getiren Çiçek, “Geçenlerde bir mahalleli evde yoktu, gelip 500 TL fatura kesmişler. Ekonomik durumu olmayan biri bunu nasıl ödesin. Elektrikler kesildiği için bütün yiyeceklerimizi çöpe attık” diye konuştu.
‘UYGULAMA KABUL EDİLEMEZ’
Yapılan uygulamaya tepki gösterdikleri için polis müdahalesine uğradıklarını söyleyen engelli yurttaş Hermi Fidan, sorunların çözümü için gittikleri her yerde kapıların yüzlerine kapatıldığını belirtti. Fidan, şunları söyledi: “Seçim zamanı geldiğinde gelip bize ‘kardeşiz’ deniliyor. Bugün ise Ankara’da ayak ayaküstüne atıyorlar. Eğer fatura geldiğinde, ben faturamı ödeyemediğim zaman elektriğimi kessinler ama amaçları hırsızlık yapmaktır, tüketmediğim elektriğin parasını benden tahsis etmektir. Mahalliler sayaçların direklere alınmasına dair yetkililerden belge istemesine rağmen belge gösterilmiyor. Bu uygulama kabul edilemez. Kürtler olarak bu ülkede 2’nci değil, 3’üncü, 4’üncü sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz