Diyarbakır, Siirt, Mardin, Bingöl ve Elazığ'daki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, PKK'lı militanlarca Diyarbakır'ın Sur ilçesinde ilk Osmanlı eseri Fatih Paşa (Kurşunlu) Camii'ne düzenlenen saldırıya tepki gösterdi.
İSLAM DÜŞMANLARININ TAŞERONLUĞU
Camileri ve Kur'an Kursları Yaptırma, Yaşatma, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şehmus Taş, yaptığı açıklamada, camilere yönelik saldırılar kınandı. Taş, başta Diyarbakır'daki vatandaşlar olmak üzere herkesin bu saldırıyı cesurca kınaması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: "İslam düşmanlarının taşeronluğunu yapan PKK, kendi kirli çatışmalarını güzel şehrimizin tarihi mekanlarına taşımıştır. İslam'ın şiarı olan camilerimizi kendilerine siper yaparak, o mukaddes mekanların tahrip olmasına sebep olmaktadırlar. Bu olayların bir an önce bitirilip, bu mekanlardan çıkmalarını istiyoruz." HUZUR İSTEMEYEN KESİMLERİN İŞİ
Alimler ve Medreseler Birliği'nden yapılan açıklamada, camilerin hedef alınmasının şiddetle kınandığı bildirildi. Fatih Paşa Camii'nin saldırı sonucu yanarak kullanılamaz hale geldiği anımsatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Huzur istemeyen kesimler yaklaşık 5 aydır halkımızı ve değerlerini hiçe sayarak başta cami, Kur'an kursları, medreseler ve tarihi mekanlarımız olmak üzere birçok yeri ya harabeye çevirmiş ya da kapanma noktasına getirmiştir. Sur'da halkın kış ayında evlerinden edilmesi, esnafın iş yerlerini günlerce kapatmak zorunda kalması meselenin vahametini net bir şekilde ortaya koyuyor. En kutsal değerlerimizden biri olan mescitlerimizi karargah haline getirenleri, yakanları ve çatışmaları yaşam alanlarına taşıyanları şiddetle kınıyoruz." SAVAŞTA BİLE BUNLAR YAPILMAZ
Diyarbakır Sosyal Kalkınma ve Geliştirme Derneği Başkanı Kadriye Esra Aygün, Diyarbakır'ın simge tarihi yapıları arasında yer alan Fatih Paşa Camii'ne yönelik terörist saldırının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Aygün, "Hangi dine ait olursa olsun bütün ibadethaneler kutsaldır. Savaşta bile ibadethanelere saldırı yapılmaz. Tarihi camimize yapılan saldırıyı kınıyorum" dedi. DILHANE HARABE OLDU
Memur-Sen Diyarbakır Temsilcisi Yunus Memiş, sahabeler şehri Diyarbakır'da, İslam'ın en büyük sembollerinden olan yapıların mahremiyetine saldırı yapıldığını dile getirerek, şöyle dedi; "Sahabeler şehri Diyarbakır'da, Kurşunlu Camisi'ne yapılan saldırı, İslam’ın en büyük sembollerinden olan bu yapıların mahremiyetine karşı yapılmış bir saldırıdır ve İslam vicdanı böyle bir saldırıyı asla kabul etmez. Caminin de, insanın da sahibi HAK'tır. Dılhane harabe oldu, tarihimizi daha da yakmayın. Diyarbakır’ın Sur ilçesi yaşayan insanlarımızın çok ciddi bir şekilde mağdur olduğunu net bir şekilde ortadadır. Kültür hafızamız ciddi oranda zarar görüyor ve Diyarbakır’da göçler de başlamıştır. Bugüne kadar çatışmaların durması, silahların susması veya en azından çatışmaların şehir merkezi dışına taşınması hakkında Memur-Sen Diyarbakır temsilciliği olarak gerekli uyarıları yaptı. Ama maalesef bu uyarılar dikkate alınmadı. Bütün bu yaşanan olaylar Memur-Sen Diyarbakır ailesi olarak bizi derinden üzmektedir. Biran evvel herkes üstüne düşeni yapmalıdır. PKK hendek barikat siyasetine son ver! Ey hükümet sen de biran evvel çözüm sürecine dön! Artık ne insanların ne de tarihin müsamahası kalmadı." SALDIRILARI ŞİDDETLE KINIYORUZ
Çözüm-Der Genel Başkanı Av. Ercan Ezgin ise, "Kutsal mekanlarımızı, mabet ve mescitlerimizi yakanları, kendilerine karargah eyleyenleri, sivil alanları çatışma alanlarına çevirenleri şiddetle kınıyoruz. Savaşlarda bile kutsal ve tarihi mekanların dokunulmazlığı,korunması esastır.Ancak bölgede yaratılan çatışma ve şiddet ortamı hiçbir ahlak ve kural tanımamaktadır" dedi. DUYGUSAL KOUŞA SEBEB OLUYORLAR
Siyasileri de sorumlu olmaya davet eden Ezgin, 'Özellikle siyasiler ve yerel temsilciler sorunların çözümü noktasında üzerlerine düşen tarihi sorumluluk ve misyonlarını yerine getirmeli ve halkın beklentilerine kulak vermelidirler. Çok acil bir şekilde bölge halkının gündelik hayatını çekilmez hale getiren, hendek ve barikat siyaseti ile silahlı çatışma ortamı Türkiye topraklarını ve Türkiye gündemini terk etmeli,Çözüm süreci kaldırıldığı buz dolabından çıkarılarak,adam akıllı,istismar edilmeyecek, suistimal edilmeyecek bir şekilde Demokratik, eşit ve özgür vatandaşlık temelinde reformlar, güvenlik ve özgürlük dengesi hassas bir şekilde gözetilerek acil bir şekilde devreye sokulmalıdır." dedi. Kaynak: Diyarbakır Söz
