JİTEM davası'nda Balyoz kurgusu

Cizre JİTEM davasının tek tutuklusu da tahliye oldu. JİTEM davası da mı, Balyoz davasının akıbetine uğratılacağı iddiasında bulunuldu.

JİTEM davası'nda Balyoz kurgusu

 DİYARBAKIR/ESKİŞEHİR-Cizre'de 1993-1995 yılları arasında yaşanan 20 faili meçhul cinayetten yargılanan JİTEM davası sanıklarının duruşması Eskişehir'de yapıldı. Dava, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından Özel Yetkili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kapatılması üzerine ‘güvenlik’ gerekçesiyle Eskişehir’e nakledilmişti. Emekli Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak, eski Uzman Çavuş Burhanettin Kıyak, Temel Atak, Kekül Atak, Adem Yakın’ında aralarında yer aldığı sanıklar, "Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, adam öldürmeye azmettirmek, adam öldürmek ve devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçlarından Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. 50 dosyadan ibaret olan ve 46.sı yapılan duruşma, elektrik kesintisi ihtimaline karşı bir kamera tarafından kayda alındı.

Tutuksuz sanık Temizöz, 14 sayfalık savunmasını mahkemeye yazılı olarak sundu. Temizöz, eski Emniyet istihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’un açıklamalarının yer aldığı bir CD ile ‘İn’ isimli kitabına mahkemeye sunarak davada delil olarak kullanılmasını istedi. Ayrıca Temizöz, Uzun, Hakim Oktay Kuban, eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Recep Güven, Orhan Oktay’ın mahkemede tanık olarak dinlenmesini istedi, gizli tanıkların mahkemede verdiği ifadelerin bir CD halinde kendisine verilmesini talep etti. Adıyaman E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu için duruşmaya telekonferans yoluyla katılan eski Uzman Çavuş Burhanettin Kıyak ise hakkındaki iddiaları reddederek, tahliyesini ve beraatini istedi. Diğer sanıklarda tek tek söz alarak haklarındaki iddiaların bir komplo olduğunu savunarak, beraatlerine talep etti.

GİZLİ TANIKLAR: VERDİĞİMİZ İFADELERİ KABUL ETMİYORUZ

Mahkeme Başkanı Oğuzhan Selçuk, duruşmaya Diyarbakır Adliyesi'nden telekonferansla bağlanan gizli tanıklar Hıdır Altuğ ve Fırat Altın’a ‘sokak lambası’ ve ‘tükenmez kalem’ kod adıyla verdikleri ifadeler soruldu. Gizli tanıktan çekildiği için sanık durumuna düşen Hıdır Altuğ, “Sokak lambası olarak verdiğim ifademdeki olayları bilmiyorum. Kesinlikle böyle bir olayla ilgim yoktur.” yanıtını verdi. Gizli tanıklıktan çekildiği için sanık durumuna düşen Fırat Altın da, “Tükenmez kalem olarak verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum. Öyle olayların içinde değilim. Reddediyorum.” karşılığını verdi.

‘İLK DEFA BİR GİZLİ TANIĞA SAVUNMA HAKKI VERİLİYOR’

Davacı avukatları, Mahkeme Başkanı Oğuzhan Selçuk’un gizli tanıkları savunma hakkı vermesine tepki gösterdi. Davacı avukatlarından Rıdvan Ölmez, “İlk defa bir gizli tanığa savunma hakkı verildiğine şahit oluyoruz. Bu CMK uygulamasında olmayan bu hukuka aykırı bir durumdur. Gizli tanıklar Sulh Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi ve olayları anlatarak kabul etti. Ben heyetin doğal yargıç olmadığı kanaatindeyim.” diyerek tepki gösterdi.

‘GİZLİ TANIKLARIN BEYANLARI DOĞRULAYAN SAYISIZ BELGE, DELİL MEVCUT’

Dosyanın delillerle dolu olduğunu aktaran Avukat Ölmez, şöyle dedi: “Dosyada sadece gizli tanıkların beyanları yoktur. Pek çok klasörden oluşan dosyada sanıklardan Cemal Temizöz’ün hazırladığı gözaltına alma, serbest bırakma belgeleri mevcut. Pek çok yüzleştirme, tanıklıklar vardır. Temizöz’ün emrindeki subayların verdiği beyanlar mevcuttur. Bu bağlamda, gizli tanıkların beyanlarını doğrulayan sayısız belge, delil mevcuttur. Sanıklar gözaltına altında tutulan şahısların ne olduğunu açıkça anlatmalıdır. Biz kimsenin tarafı değiliz. Biz sadece adalet istiyoruz. Temizöz’ün araştırılmasını istediği dosyaya her hangi bir katkısı yoktur reddini talep ediyoruz.”

2,5 saat süren duruşma sonunda mahkeme kararını açıkladı. Sanık Temizöz’ün Sabri Uzun, Oktay Kuban, Recep Güven, Orhan Aykut’un tanık olarak mahkemede dinlenmesi yönündeki talebini reddederken, Uzun’un ‘İn’ isimli kitabı ile konuşmalarından oluşan CD’sinin dosya kapsamına alınmasına karar verdi.

UZMAN ÇAVUŞ KIYAK TUTUKSUZ YARGILANACAK

Mahkeme, Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve telekonferansla mahkemeye bağlanan Uzman Çavuş Burhanettin Kıyak'ın adli kontrol şartı ve yurt dışı yasağı konularak tahliyesine karar verdi. Kıyak, tutuksuz yargılanacak. Ayrıca mahkeme, gizli tanık olarak dava sürecinde verdikleri ifadeleri kabul etmediklerini, olayları bilmediklerini belirten Hıdır Altuğ ve Fırat Altın’ın gelecek duruşmada sanık olarak mahkemede yer almalarına karar verdi.

Duruşma sonrası bir açıklama yapan Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Avukat Ahmet Özmen, davanın Eskişehir’e alınmasını ve gizli tanıklara mahkemede savunma hakkı verilmesine tepki gösterdi. Avukat Özmen, “Davanın nakli tabi hakim ilkesine aykırıdır. Suçun işlendiği yer mahkemesi yargılamakla yetkilidir. Hiçbir güvenlik problemi yoktur. Biz bu davayı Diyarbakır da beş yıl devam ettik. Bir tek güvenlik probleminden bahsedilmesin. Bu nakiller bize göre bilinçlidir. Buraya bugün bir tek mağdur müşteki gelemedi. Duruşmaya katılamadılar, haklarını savunamadılar.” diye konuştu.

'MAHKEMENİN GİZLİ TANIKLARA SAVUNMA İZNİ VERMESİ HUKUKA AYKIRIDIR'

Özel Yetkili Mahkemelerin o ana kadar yapmış oldukları bütün işlemlerin geçerli olması gerektiğini kaydeden Özmen, şöyle devam etti: “Mahkeme kendisine devredilen duruşmayı kaldığı yerden devam eder. Bugün burada bu mahkemede çiğnendi. Şu yönüyle çiğnendi. 13 Ocak 2014 tarihinde verilmiş bir mütalaa var. O mütalaa da cezalandırmalar isteniyor. Buradaki mahkeme bugün böyle söyledi. 6 Ağır Mahkemesi'ndeki verilmiş olan mütalaada gizli tanıklar ‘sokak lambası’ ve ‘tükenmez kalemin’ söz konusu vermiş oldukları ifadelerini ‘hile ve aldatma yoluyla verdiklerini ancak beyanların içeriğinin doğru olmadığını yönünde bir beyanda bulunmadıklarına söylüyor' dedi. Siz buna karsı ne diyorsunuz? Bu unsura aykırıdır. Delil ikamesi bitmiş mahkemenin yapmış olduğu yargılama işlemlerin tamamı geçerlidir."

DURUŞMADAN NOTLAR                                           

Mahkeme de zaman zaman bazı sanıklar ile davacı avukatları arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Mahkeme Başkanı Oğuzhan Selçuk, savunmasını uzun yapmak isteyen sanık Temizöz’e, “Önceki savunmalarınızı ayrıntılı okudum. Ek savunma yapacaksanız onları bana anlatın. Uzunca ve eski bilgileri anlatarak mahkemeyi uzatmayın. Ben yargılamayı uzatmak istemiyorum. Mahkemenin buraya nakil olması duruşmanın yeniden başlaması anlamına gelmez. Siz ek savunma yapacaksanız onu yapın, mahkemeyi uzatmayın.” tavsiyede bulundu. Bunun üzerine Temizöz, 14 sayfalık savunmasını yazılı verip, sözlü olarak kısa tuttu. Mahkeme başkanı, duruşma salonuna izinsiz girip çıkan avukatlara uyardı. Başkan, “Burası mahkeme salonuna giriş çıkışlarda izin alalım. Nizamı bozmayalım.” dedi. Bunun üzerine avukatlar salona giriş çıkışlarda başkandan izin aldı.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler