M. Şerif DOĞRU
Diyarbakır’da, kentin neredeyse tüm tarihi yapılarının bulunduğu merkez Sur ilçesinde, çözüm süreci sayesinde birçok restorasyon çalışmaları yapılarak, han ve eski evlerin turizme kazandırılması ilçede süreç öncesinde durağan olan sosyal yaşamı aktifleştirdi. Hem bu durum hem de Hevsel Bahçeleri ile Surların UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmasıyla birlikte de ilçe yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Bu durum da en çok esnafa yaradı. Ancak 7 Haziran seçimlerinin ardından bölgede başlayan terör olayları Sur ilçesini de vurdu. Neredeyse hergün olayların yaşandığı ilçedeki esnaflar, hava kararır kararmaz işyerlerini kapatmaya başladı. Bunun yanı sıra çatışma ve patlamalarda da işyerleri zarar gören esnaf, yaşanan olaylar yüzünden iflasın eşiğine geldi. Ayakta durmakta güçlük çeken esnaflar, devletten destek istedi.
“TEK TEMENNİMİZ İŞİMİZİ HUZUR İÇİNDE YAPMAK”
İlçede 15 yıldır kuaförlük yapan İsmail İnci, durumlarının hiç iyi olmadığını belirterek, sadece esnaf ve ilçede ikamet eden vatandaşların değil, tüm Diyarbakır’ın etkilendiğini vurguladı. İlçedeki bütün esnafların son 3 aydır durumunun çok kötü olduğuna dikkat çeken İnci, “Kaç aydır kira ödemekte sıkıntı çekiyoruz. Tek temennimiz bu olayların bitmesi. Barış ve huzur içinde işlerimizi yapmak istiyoruz. Yetkililerden bu olayları durdurmalarını ve bize destek vermelerini istiyoruz” dedi.
Veysel Ekin adlı esnaf da durumlarının içler acısı olduğuna işaret ederek, “Esnaf kan ağlıyor ve işyerlerini siftah bile yapamadan kapatıyor. Böyle devam ederse ayakta durmamız imkansız. Buralara yatırım yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
BELEDİYE VE POLİS YETKİMİZ DIŞINDA
Yananlardan zarar gören televizyon ustası Mehmet Güneş, zararının karşılanması için belediyeye gittiğini ancak bu zararın ödenmesi konusunda ‘Bu konu, yetkimiz dışındadır.' cevabını verdiklerini kaydetti. Kendisinin belediyeden sonra Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne gidip kendisinin mağduriyetinin giderilmesini talep ettiğini ancak, yetkili polisin talebini reddettiğini söyledi. Halk olarak bu olayların olmasının kendilerine zarar verdiğini ve kendilerinin böyle olayları uygun görmediğini dile getiren Güneş, “Böyle olaylarda halk zarar görüyor. Kazancımızla ancak kendi karnımızı doyurabiliyoruz. Zor bela kendimizi doyuruyoruz. Bu mahallede yaşayan insanlar görüldüğü gibi fakir kesimdir.” ifadelerini kullandı.
ZARAR GÖREN SUR İLÇİ HALKIDIR
Evinin sokağa çıkma yasağından sonra kapıları kırılarak basıldığını kaydeden ve ismini vermek istemeyen bir vatandaş ise “Polis sokağa çıkma yasağının olduğu günde dahi evi basmadı ancak yasak bittikten sonraki günün sabahında evimin kapıları kırılarak basıldı. Hiçbir suç teşkil eden delil olmamasına rağmen evimin kapıları kırıldı. Zararımızın giderilmesini istiyoruz.Yetkililerden bir çare bulmalarını bekliyoruz.” dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz