HÜDAPAR'dan terör mağdurlarına ziyaret

HÜDAPAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu ve partililerden oluşan bir heyet, terör olayları nedeniyle Sur ilçesinden göç eden aileleri ziyaret etti.

HÜDAPAR'dan terör mağdurlarına ziyaret

Tanrıkulu, yaptığı açıklamada, çatışmaların yaşandığı ilçelerde halkın büyük bir mağduriyet yaşadığını söyledi.

Oluşan manzaraların Suriye’yi aratmayacak bir düzeyde olduğunu savunan Tanrıkulu, şöyle konuştu:

"Kutsal mekanlarımızın olduğu tarihi ilçelerde yaşanan bu çatışmalar büyük bir tahribata sebebiyet veriyor. Katledilen insanlarımızın sayısı her geçen gün daha da artmaktadır. Bu çatışmalar derhal son bulmalıdır. Bu çatışmaların hiçbir kesime fayda vermeyeceği aşikardır. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; yaşanan bu çatışmalar sadece ve sadece yaşadığımız coğrafyamız üzerine kirli emeller besleyen emperyalist ülkelerin işine yarayacaktır."

ŞİDDET SARMALINDAN VAZGEÇİLMELİ

"Şiddet sarmalından vazgeçilmelidir" diyen Tanrıkulu, hangi ideolojiye ve düşünceye sahip olurlarsa olsunlar bölgede faaliyet yürüten bütün parti, sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek, yanan ateşe su dökmeleri gerektiğini ve diyalogla, konuşarak meselelerin halledilebileceğine inandıklarını kaydetti.

Yaşadıkları sıkıntıları heyete anlatan Sur sakinlerinden Hüseyin Ateş de yapılan ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bunların İslamla, Kürtlükle alakaları yok. Bir daha bana Sur'a gel deseler hayatta gitmem oraya yerleşmem. Zaten her yer harap olmuş, viran olmuş. Kim bunların Müslüman olduğunu söylese de ben kesinlikle Müslüman olduklarına inanmam. Çünkü kendim gördüm ve yaşadım" diye konuştu.

ÇATIŞMALARDAN MAĞDUR OLAN AİLE

Çatışmalardan dolayı büyük bir mağduriyet yaşadıklarını dile getiren Hacı Ahmet ise evden taşındıktan sonra kendilerinin Sur’dan çıkmalarına izin verilmediğini belirtti.

Ahmet, yaşananları şöyle aktardı:

"Olaylar başladıktan sonra gitmemize izin vermediler, 'yasaktır gidemezsin' dediler. Ben sizden izin istemiyorum dedim. Ben gidiyorum, öldürseniz de gideceğim dedim. Çıktık ve barikatları geçtikten sonra arkamızda kalan bir barikata bizi korkutmak için bomba patlattılar. Eşyalarımız Sur'da kaldı. İslami sivil toplum kuruluşlarının yardımıyla geçinme imkanı bulabiliyoruz."

Sur'a doğru yürümelidir. Mahalle ve ilçelerden bu demokratik bir haktır. Tek bir insanın canına, malına zarar vermeden zarar gelmesine müsamaha etmeden bu demokratik hakkımızı kullanacağız. Halkımızdan ricamız kararlı ve ısrarlı olunmalıdır. Abluka da kalkmadan geri adım atmayacağız demelidir herkes. Bütün STK, meslek örgütleri, işçi, esnaf örgütleri ve kentimizdeki bütün derneklere çağrımızdır. Biz Sur içinde çatışmaların bitmesini istiyoruz. Sadece ablukanın kalkması yeterlidir. Bu saatten sonra biz AKP'den ve çatışma, savaş denkleminden medet umanlara halkın duyarlılığına saygı duyulmalıdır. Bir halk şehri yakılıp yıkılırken sessiz olamaz. Halkın üzgün olmasını bir teslimiyet şeklinde okuyanlar yanılıyorlar. Biz savaşa asla teslim olmadık, olmayacağız. Biz herkes için özgürlük ve adalet istiyoruz. Bize dayatılan savaş politikalarına ancak böyle durdurabiliriz. Talebimiz bellidir, abluka kaldırılsın. Eş başkanlar olarak burada bulunan aileler ile birlikte çözüm nöbetine katılıyoruz. İnşallah tek kişinin burnu dahi kanamadan mevcut durumu stabil hale getireceğiz. Meseleyi bir gurur ve güvenlik meselesi olarak görenlerin bunun yerine çözüm adına ortaya koyduğumuz siyasi iradeye anlarlar ve çözüm konusunda Çarşamba gününe kadar bizlerle diyaloga geçip bir çözüm ararlar diye umuyoruz."

IRMAK: ÖZEL BİRLİKLER BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ DİYOR

Toplantıda Kürtçe konuşan HDP Hakkari Milletvekili ve DTK Eş Başkanı Selma Irmak, "Sur'da da, Cizre gibi bunlar da katledilmek isteniyor. İnsanlarımız bu katliama dur demek için direniyor. Şimdi bu yetmiyor. Demokratlara, kadınlara gençlere herkese çağrımızdır; Sur'da katliama izin vermeyelim, bir trajediye izin vermeyelim, halkımız Sur'a akmalıdır. Abluka kalkar, çatışmalar durursa o zaman bu çatışmalar da sonlanacak. Buradaki çatışmalar bunlara bağlıdır. Bu abluka kalkarsa barikatlar da hendekler de kalkacak. Devlet güçleri ve özel birlikleri buna izin vermeyeceğiz diyor. İlla biz bunları öldüreceğiz, katledeceğiz diyor. Biz de bu abluka ve kuşatma kalkıncaya kadar geri adım atmayacağız. Kuşatma kalkana kadar direnişimiz sürecek. Bu abluka ve kuşatmayı kaldırın bir insan dahi ölmesin. Bu çağrımız yerine getirilmezse halkımızın direnişiyle bu kuşatmayı kıracağız. Bu katliamları durdurmak için Sur'a akmalıyız. Bir gün değil her gün direnişte olmalıyız. Bu direniş ruhu değerli bir duruştur. Bu eylem bize yeni yaşamı müjdeleyecek. Baharı bu duygularla getireceğine inanıyorum. Ölümleri durduracağız. Kanı durdurma ve insanlık mücadelemiz olacak bu eylemimiz" diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz