HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Diyarbakır 1. Olağanüstü Kongresi'nde yaptığı konuşmada, daha önce yaptığı "öz yönetim, özerklik" gibi çıkışların aksine bu kez "birlikte yaşama" vurgusu yaptı. Demirtaş, çözüm sürecinde MHP ve CHP'nin kendilerine yönelik saldırıları da hatırlatarak, "CHP'liler, MHP'liler bize sadece hakaret ederken, biz bu ülkenin barışı için elimizden gelen her şeyi yaptık. Ne oldu? Geri döndük dolaştık bütün o barış çabalarımıza karşı 500 tane fezleke geldi. Yani 'barış isteyenin, çözüm isteyenin hakkı budur' diyorlar." dedi.
Kayapınar Spor Salonu'nda düzenlenen HDP Diyarbakır 1. Olağanüstü Kongresi'nde konuşan Demirtaş, Türkiye'nin 80 milyonluk nüfusu ile Ortadoğu'nun en önemli ülkesi olduğunu belirtti.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin aday ülkesi, dünyanın en büyük 17. ekonomisi, jeostratejik konumuyla dünyanın en önemli coğrafyalarından biri, üç tarafı denizlerle çevrili bağrında onlarca kültürü, medeniyeti barındıran bir ülke olduğunu anlatan Demirtaş, şunları söyledi:
"İnsanlık bu topraklarda doğmuş, büyümüş, İbrahimi dinlerin çocuğu bu topraklardan dünyaya yayılmış, inançların merkezi bu Mezopotamya coğrafyası böylesine kıymetli bir yer. Biz bütün bu görkemli zenginliği gerçekten bir değer olarak görüyoruz. Kürt'ü, Türk'ü her ulusu, milleti, kimliği, inancı bir değer olarak görüyoruz. Öyle sıradan, kenar süsü bir zenginlik değil, her kimliği ve inancı bu toprakların asli unsuru olarak görüyoruz ve buna denk bir yönetim ancak bütün bu inanç ve kültürleri bir arada tutabilecek demokratik bir yönetimle mümkün olabilir."
Kendileri dışında dik duruş sergileyen kimsenin bulunmadığını ileri süren Demirtaş,"Görünen o ki MHP'siyle, CHP'siyle, ordusuyla, ulusalcısıyla bir ittifak içerisinde bize karşı bir faşist cephe kurdular. Irkçı, tekçi anlayışa karşı demokratik bir cephe oluşturmalıyız. Bu kadar üstümüze gelmesine rağmen, biz ilkelerimizden vazgeçmiyoruz. Bizim dışımızda bunu yapabilen yok ki. Nokta kadar menfaatleri için virgül gibi eğildiler hepsi." diye konuştu.
- Dokunulmazlıklar
Çözüm Süreci'nde sorunun çözümü için herkesin elini taşın altına koyduğunu ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:
"Neydi bundan muradımız? Bir yandan demokratik haklar, özgürlükler olacak, öbür taraftan silahlar susacak, savaş bitecek, huzur güven ve adelet içerisinde bir toplumda yaşayacağız. Bunun için hepimiz destekledik. Hepimiz böylesi bir sürecin arkasında olduk, önünde durduk, fedakarlığını yaptık. Biz 30 defadan fazla İmralı'ya gittik, bir o kadar Kandil'e, 50 defadan fazla Ankara'da görüşme, toplantı yaptık. Toplumun çoğunun bundan haberi yokken, CHP'liler, MHP'liler bize sadece hakaret ederken, biz bu ülkenin barışı için elimizden gelen her şeyi yaptık. Ne oldu? Geri döndük dolaştık bütün o barış çabalarımıza karşı 500 tane fezleke geldi. Yani 'barış isteyenin, çözüm isteyenin hakkı budur' diyorlar."
Demirtaş, "Bize dayattıkları budur. Ya baş eğeceksiniz ya baş vereceksiniz. Biz ikisini de kabul etmiyoruz. Ne ölüm, ne zulüm. Onurlu bir yaşam olacak. Bizim seçeneğimiz budur." dedi.
- Direniş çağrısı
Vatandaşlara "seçilmişlerinize sahip çıkın" çağrısında bulunan Demirtaş, şöyle devam etti:
"Halk olarak, başta belediyelerimiz olmak üzere bütün seçilmişlerimize sahip çıkalım. Çünkü, onlar kişi değil, şahıs değil, adı milletvekili, belediye başkanı olabilir. Onlar sizin iradenizdir. Eksiği, yetmezi olabilir, bana eleştirileriniz olabilir ama bu sizin iradeniz olmadığımız anlamına gelmez. Seçtiğiniz herkese dönük saldırı doğrudan sizin haysiyetinize, şerefinize, siyasi temsiliyetinize, iradenize saldırıdır. Buna asla izin vermeyin. Diyarbakır halkı buna hazırlıklı olmalıdır. Görünen o ki kapsamlı bir şekilde vekillerimize, partimize, belediyelerimize daha fazla yönelecekler. Hukuksuzluk diz boyu olacak. Biz buna hazır olmalıyız. Direnişi her adımda büyüterek, buna cevap vermeliyiz. Korkarak, sinerek geri adım atarak değil. Bedel ödenmeden özgürlük kazanılmaz. Biz de bunu görmeleri lazım ki durdurabilelim. Direneceğiz, ne varsa elimizde imkan, demokratik siyasetin bütün olanaklarıyla bu faşizmi inanın ki durduracağız."
Dokunulmazlıklarla ilgili düzenleme hakkında da değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, konuşmasına şu sözlerle sürdürdü:
"Bunlar zannediyorlardı ki bu dokunulmazlıklar kalkınca biz korkudan titreyeceğiz. Çünkü kendileri, kendilerini öyle bildiği için bizi de öyle zannediyorlar. Onlar, cezaevi, zindan deyince tir tir titriyorlar. Hani Diyarbakırlı kırıkların dediği var ya 'Cezaevi bizim ikinci evimiz yav ne yapacağız' korkacak halimiz yok, ne yapalım. Bu tutarsız, iki yüzlü politik anlayış çözüldü. Artık bir arada duramaz, dikiş tutamazlar. Bizim dışımızda birliğini koruyabilen bir parti yok. Diğer parlamentodaki üç partiye bakın kaynıyor, hepsi. AKP'si, CHP'si, MHP'si parti olmaktan çıktılar. Biri tek adam sultasına dönüştü, parti içerisinde rahatsız olan binlerce yönetici var sesini, gıkını çıkartamıyor. CHP kaç parçaya bölünür bilemiyoruz, MHP bölündü inşallah daha fazla da olur. Onu da izliyoruz. Bir biz kaldık. Bak bu kadar rengiz, bu kadar çeşidiz. Aramızda Alevi, Sünni, Ermeni, Ezidi, Süryani, baş örtülü, genç, kadın, işçi, profesör, öğretmen var. Böyle bir meclis grubuyuz. Rengarenk, fikir fikiriz ama tek vücuduz. Bir arada duran sadece biziz."
Kongrede, HDP Diyarbakır İl Eş Başkanlığı'na Gülşen Özer ve Cabbar Leygara seçildi. Kongreye, HDP milletvekilleri, bazı parti temsilcileri ile bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı. Öte yandan, kongrenin gerçekleştirildiği salonda asılı bulunan yasa dışı bazı afişler güvenlik güçlerince kaldırıldı. Kaldırılan afişlerin benzerleri kongre başladıktan sonra, bir grup tarafından yeniden asıldı.
Kaynak: Diyarbakır Söz