Diyarbakır'da salgın süresince öğrencilerin kumbarasında biriktirdiği harçlıklar sokak hayvanlarına mama oldu.
Kentte özel bir okul hem yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak hem de onlarla sokak hayvanları arasında gönül köprüsü kurmak için "Kumbaramda Mama Var Projesi"ni başlattı.
Proje kapsamında uzaktan eğitim sürecinde çocukların kumbarasında biriktirdiği harçlıklarla okul yönetiminin de desteğiyle 500 kilogramdan fazla mama alındı.
Temin edilen mama, öğrencilerin yanı sıra Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Diyarbakır Temsilciliği ve gönüllüler eliyle cadde, sokak ve meydanlarda tespit edilen sokak hayvanlarına veriliyor.
Salgın tedbirleri kapsamında belirli aralıklarla "can dostlar" ile buluşan çocuklar hem güzel vakit geçiriyor hem de hayvanları beslemenin mutluluğunu yaşıyor.
"ÖĞRENCİLERİMİZE ZOR ZAMANLARDA BİLE GÜZEL ŞEYLERİN ORTAYA KONULABİLECEĞİNİ ÖĞRETMİŞ OLDUK"
Proje koordinatörü ve edebiyat öğretmeni Defne Azarkan, salgın nedeniyle insanların evlerde kaldığı süre boyunca sokak hayvanlarının da yalnız kaldığını belirtti. Azarkan çocuklara sık sık sokak hayvanlarına karşı olan sorumluluklarını hatırlattıklarını söyledi.
Sokaktaki dostlar için üzülmek yerine bir şeyler yapmak gerektiğini düşündüklerini ifade eden Azarkan, "Çocuklardan uzaktan eğitim sürecinde okul harçlıklarını kumbarada biriktirmelerini istedik. Biriken harçlıklarla da sokak hayvanları için bir sosyal sorumluluk projesi yapmaya karar verdik." dedi.
Azarkan, alınan mamaları kentin farklı noktalarında öğrenciler ve hayvanseverler aracılığıyla dağıttıklarını dile getirerek, "Bu projeyle öğrencilerimize en zor zamanlarda bile güzel şeylerin ortaya konulabileceğini öğretmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz." diye konuştu.
"ÇOK GÜZEL, ÖRNEK BİR PROJE"
Diyarbakır Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı ve HAYTAP Diyarbakır Temsilcisi Sevgi Ekmekçiler projenin çok anlamlı olduğunu belirtti.
Ekmekçiler, çocuklara hayvan hakları eğitimi verilmesini çok önemsediklerini dile getirerek bu etkinlikten dolayı çocukların ve hayvanların çok mutlu olduğunu bildirdi.
Hayvanların yemekten çok sevgiye aç olduğuna işaret eden Ekmekçiler, "Hayvanlar özellikle çocukları çok seviyor. Çok güzel, örnek bir proje. Diğer okullara da örnek olmasını istiyoruz." ifadesini kullandı.
"KEDİ FOBİMİ YENDİM, KÖPEKLERİ DE SEVDİM"
Elleriyle hayvanları besleyen öğrencilerden Arin Arslan, evde bulundukları süreçte harçlıklarının biriktiğini, bu harçlıklarla projeye katkı sunduğunu söyledi.
Arslan projeyi duyunca çok heyecanlandığını anlatarak, "Çünkü onların karnını doyurmak beni çok mutlu etti. Projeye katıldığım için çok mutluyum. Okul olarak hepimiz para biriktirip onların karınlarını doyurduk." dedi.
Helin Güven, daha önce kedi fobisi olduğunu, bu hayvanları görünce çok korktuğunu aktardı.
"Aslında sevmek istiyorum ama sevemiyordum. Kedi fobimi yendim, köpekleri de sevdim. Burada olduğum için çok şanslı ve mutluyum." diyen Güven, projeye katılmaktan memnun olduğunu kaydetti.
Emir Üre ise evde kedi beslediğini, kedisi aç kaldığında empati kurarak sokaktaki hayvanları düşündüğünü ve b u nedenle projeye katkı sunduğunu dile getirdi.
Simla Çetinkaya da hayvanlarla vakit geçirmeyi çok sevdiğini anlatarak, "Hayvanların ihtiyacını gidermek için evlerimizin önüne bir kap mama ve su bırakmalıyız. Bugün çok eğlendim. Arkadaşlarımla böyle bir ortamda bulunmak beni çok mutlu etti. Kediler ve köpeklerle eğlenmek herkesi mutlu etti." şeklinde konuştu.
Erkut Engin de eğlenceli bir gün geçirdiklerini, sokak havyalarını sevme imkanı bulduklarını aktardı.
Kaynak: Diyarbakır Söz
