Şanlıurfa'nın tarihi çarşısındaki sokaklar akşam vakti bomboş, biri hariç. Balıklıgöl çevresinde akşamüstü el ayak ortalıktan çekilince, onlarca erkek ellerinde karton kutularla bu sokağa geliyor.
Reuters foto muhabiri Ümit Bektaş'ın görüntülediği sokaktaki hınca hınç dolu üç kahvehanede, güvercin mezatı var. Urfa'da yüzyıllardır süren güvercin merakı, son yıllarda yeni bir boyuta taşındı. Haftanın beş günü, üç kahvehanede kuş sevdalıları buluşuyor.
Akşam sekizde başlayan açık artırmalarda satılan güvercinlerin fiyatları, 20 liradan başlayıp 35 bin liraya kadar çıkabiliyor. Değerli kuşlara aksesuar olarak altın ve gümüş küpeler takılıyor, elbette ayaklarına halka, halhal ve boncuk da.
Kentin en ünlü ihale yöneticisi İmam Dildaş. Onun kuşlara biçtiği fiyata itiraz edilmiyor. Bir gecede yaklaşık 13 bin liralık kuş satan ihale yöneticisi, yüzde 10 komisyon alıyor ve geçimini böyle sağlıyor. Dildaş, sadece al-sat yapmıyor, tam bir kuş meraklısı. Geçmişte evindeki buzdolabı ve eşinin altınlarını güvercin almak için satmış.
KÜMESİ ALARM VE KAMERA SİSTEMİYLE KORUYOR
Birbirinden değerli kuşların yetiştiricilerinden biri de İsmail Özbek. 23 yaşında, kentte bir kitabevinin sahibi. Toplam değeri 50 bin lirayı bulan kuşlarına gözü gibi bakıyor. İsmail Özbek, güvercinlerini koyduğu kümesini alarm ve kamera sistemiyle koruyor.
Kadir Yazıcı da genç nesil ihale yöneticilerinden. O da ağabeyiyle birlikte işlettiği kahvehanede haftanın beş günü mezat düzenliyor. Mezata sadece Urfa'dan değil, çevre illerden de güvercin meraklıları geliyor.
HALEP'TEN ARTIK KUŞ GELMİYOR
Suriye'deki savaş güvercin piyasasını ciddi şekilde etkilemiş. Şanlıurfa'ya en cins ve değerli güvercinler geçmişte Halep'ten geliyordu. Ancak iç savaşın çıkmasıyla birçok Halepli kuşlarıyla birlikte sınırı geçip Türkiye'ye geldi. Pazarda bir anda çoğalan kuş sayısı, fiyatları düşürdü. Bu dönem çok uzun sürmedi, Halep'in enkaza dönmesiyle kentten Türkiye'ye getirilecek kuş kalmadı. Bunun üzerine fiyatlar yeniden yükseldi.
Kaynak: Diyarbakır Söz