Göç ve İnsani Yardım Vakfı (GİYAV), Diyarbakır’da yaşayan çocukların anadil haklarının izlenmesi, bu hakların önündeki engellerin görünür kılınması ve çocukların görüşleri temelinde politika geliştirilmesi amacıyla bir rapor hazırladı.
3 ay içerisinde yapılan saha çalışmaları sonucunda hazırlanan raporda, 20 çocuk, 12 ebeveyn, 12 sivil toplum örgütü temsilcisi, 6 öğretmen, 2 okul kurucusu, 3 yerel yönetici, 5 sanatçı/medya çalışanı olmak üzere toplam 60 kişi ile görüşmeler yapıldı.
ÇOCUKLARIN ANADİLİ KULLANIMI
Raporda görüşme yapılan 20 çocuğa anadillerinin ne olduğu sorusu soruldu. Çocukların yarısı anadillerinin Kürtçe olduğunu ve evde de ağırlıklı olarak Kürtçe konuştuklarını; 7’si anadillerinin Türkçe olduğunu; 3’ü ise her iki dilin de anadili olduğunu söyledi.
Ev dışında Kürtçe konuştuğunu belirten çocuk sayısı ise 3’te kaldı. Geri kalan çocuklar ise, tüm sosyal yaşamlarında iletişim dili olarak Türkçe’yi kullandıklarını ifade etti.
ANADİLİN ÖĞRETİLMESİ
Raporda, Kürtçe’nin Kırmanci ve Zazaki lehçelerinin öğretildiği “Yaşayan Diller ve Lehçeler” adlı seçmeli ders müfredatına atıf yapıldı. 20 çocuğun 9’unun böyle bir dersin varlığından haberdar olmadığı belirtildi.
Yaşayan Diller ve Lehçeler Dersi’ni bilen 11 çocuğun 7’sinin, bu dersi seçmek istemesine rağmen dersi alamadığını ya da seçmesine rağmen fiili olarak dersin verilmediğini, bunun nedenini de bilmediğini belirtti.
Raporda, görüşme yapılan ebeveynler, bu dersleri seçme hakkının kâğıt üzerinde kaldığını ifade etti. Dersi verecek eğitimciler için kadro açılmadığını, bütçe ayrılmadığını, idarecilerin aileleri Kürtçe derslerin karşısında bulunan dini içerikli diğer seçmeli derslere yönlendirdiklerini anlattı.
Kaynak: Diyarbakır Söz