DİYARBAKIR - Diyarbakır Ağız ve Diş Hastanesinde görevli Ortodonti Uzmanı Dr. Gülay Berber, çocukluğundan beri devam eden hayvan fobisini bir arkadaşının evine kedi almasıyla yendi. Dr. Berber, şimdilerde her sabah önce kedilere mama, sonra hastalara şifa dağıtıyor.
Ortodonti Uzmanı Dr. Gülay Berber, uzun süre hayvan fobisiyle yaşadı. Dr. Berber’in çok sevdiği bir arkadaşı evine kedi almaya karar verince Berber, arkadaşının evine gitmeme kararı aldı. Daha sonra arkadaşına verdiği değer ağır basınca, arkadaşını evinin yolunu tuttu. Dr. Berber, bu süre zarfından hayvan fobisini yenmeye başladı. 2018 yılından beri görev yaptığı hastane çevresinde her sabah kedilere mama veren Dr. Berber, daha sonra kliniğe çıkıp gerekli hijyeni sağladıktan sonra hastalarına yoğun ilgi göstererek muayeneye başlıyor.
Küçüklükten beri gördüğü bütün hayvanlardan kaçtığını aktaran Dr. Gülay Berber, kelebek dahil olmak üzere her türlü hayvandan kaçtığını söyledi.
Dr. Berber, “Sonra 2018 yılında çok sevdiğim bir arkadaşım evine kedi alacağını söyledi. Ben de artık ona gitmeyeceğimi söyledim. Daha sonra arkadaşımı sevdiğim için evine gidip gelmeye başladığımda o kediyle arkadaş olduk. Onun nezdinde sadece kedileri değil, bütün hayvanları çok seviyorum. Hatta onları gördüğüm yerde sevmek için ben kovalıyorum. 2017 yılında bu hastaneye başladım. 2018 yılından beri de kedileri beslemeye başladım. Asıl kedim 2018’de doğan kedim. Onunla beslemeye başladım. Annesi, o ve bir kardeşi daha vardı. Annesi ikinci doğumdan sonra yavruları bırakıp gitti. Biz bu ve iki kardeşiyle baş başa kaldık. İki kardeşi sahiplendirdim. Birini hastanemizin çalışanına, diğerini bir hastamızın çocuğuna sahiplendirdik. Daha sonra mamayı görüp gelen kediler oldu. Şu anda 3 yavrum var. 5 tane de büyük kedim var. Sadece hastanede. Onları çağırıyorum. Hepsi sesimi duyar duymaz koşuşturuyorlar. Çevremde toplanıyorlar. Onları besliyorum” dedi.
“Önce kedilere, sonra hastalarıma bakıyorum”
Hayvanlara bakmasının kendisi için meditasyon gibi olduğunu ifade eden Berber, “Sonra yukarı çıkıp hastalarıma bakıyorum. Arabamın arkasında sürekli mama var. Sitemde de 5 kedi var. Onları da besliyorum. Akşam benim gidiş saatimi biliyorlar, toplanmaya başlıyorlar. Onun dışında arabamda sürekli mama olduğu için gördüğüm yerde durup döküyorum. Önce bir kaçıyorlar. Sonra koşa koşa gelip yiyorlar. Ben de çok mutlu oluyorum. Bu arada mamalar çok pahalı. Daha 5-6 ay önce en fazla 6 liraya aldığım konserve mamaları şu anda en ucuz market 21,5-22 liraya alıyorum. Bu da beni biraz sarsmaya başladı. Ama onlara kıyamıyorum. Ne olursa olsun gücüm yettiğince almaya devam edeceğim. İnsanlar da lütfen lütfen lütfen, herkes kapısının önündeki bir hayvanı beslerse açlık diye bir şey kalmaz. Çünkü biz onların yaşama alanlarını işgal ettik. O yüzden şu anda açlar” şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz