HABER MERKEZİ
Avukat Mehmet Durakoğlu, ölümlü ya da yaralamalı trafik kazalarının ardından olay yeri ve hastane koridorlarında ortaya çıkıp, mağdurları en zor anlarında 'alacakları tazminatı adlarına tahsil etme' vaadiyle kandırarak, haksız kazanç elde eden 'kaza simsarlarına' karşı hukuk mücadelesi başlattıklarını söyledi.
'AMELİYATHANE ÖNLERİNDE KAZAZEDELERDEN YETKİ ALIYORLAR'
İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, hasar danışmanlık şirketleri adı altında faaliyet yürüten kişilerin, son birkaç yıl içinde sayılarının arttığını ve hukuki mücadele başlatmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Durakoğlu şöyle konuştu:
“Trafik kazalarında bazen kaza mahallerinde, bazen özellikle cismani zararların doğduğu zamanlarda ameliyathane önleri hastane içlerinde insanların yakınlarıyla pazarlıklar yaparak, sigorta alacakları üzerinde temlik (bir hakkın başka bir kimseye geçirilmesi) alarak, işlemler gerçekleştiriyor. Temlik alınan miktarlar, aslında canı ya da yakınının canıyla uğraşmakta olan insanlar için bilmedikleri, yeni doğmuş bir alacak gibi açıklandığı için, uygunsuz mecbur edilen koşullarda kendileriyle anlaşma ortamı sağlanıyor. Türkiye’deki tüm barolar olarak bunlarla mücadele bayrağı açtık. Hem faaliyetlerini sonlandırmaları için davalar açıyor, şikayet ediyoruz, aldığımız kararlar da var. Hem de yurttaşları bilinçli kılabilmek açısından, Aralık ayından itibaren İstanbul’un dört bir yanını billboardlarla doldurarak, neyle karşı karşıya olduklarını göstermek istedik. Ahlaki temeldeki bozukluğu ifade eden böyle bir çabanın kendileri için ne ifade ettiğini bilmeleri gerekiyordu.”
KİŞİ BİLGİLERİNİ HASTANE YA DA ACENTELERDEN HUKUK DIŞI ALIYORLAR
Kazazede bilgilerinin trafik kayıtlarından, hastanelerden ya da acentelerden hukuk dışı yollarla alındığını belirten Başkan Durakoğlu “Bu bilgilerle anında harekete geçiyorlar. Aslında avukatlara ait yetkileri, sanki avukatmış gibi, bazen kendilerini de avukat diye tanıtarak kullanabiliyorlar. Yasaya aykırı biz de bununla mücadele ediyoruz” dedi. Bu kişilerin yüzde 99’unun avukat olmadığını ifade eden Durakoğlu “Zarara uğrayanı kandırmak, aldatmak suretiyle yapılan bir eylemden bahsediyoruz. Çok büyük oranda olay mahkemeye ulaşmadan çözülmesi amaçlandığı için böyle yapılıyor. Bu alanda uzman konumunda bulunan insanlar, sigortadan nasıl tazminat alabileceğini hesaplayabiliyor. Alacağı tazminat 100 birim ise, hemen harekete geçerek hastane koridorundaki yakınına 50 birim teklif ediyor. Orada herhangi bir şekilde alacığının varlığından bile haberdar olmayan yakınıyla anlaşma yapabiliyor. 50 birimi kendisine (kazazede veya yakını) ödeyerek, haksız kazancı elde etmiş oluyor” diye konuştu.
'İNSANLAR BİLMELİ Kİ ALACAKLARI TAZMİNAT TEKLİF EDİLENDEN ÇOK DAHA FAZLA'
Durakoğlu, insanların bu durumlarda kendilerine teklif edilenden çok daha fazla tazminat elde edeceğini bilmesi gerektiğini belirterek, “Orada teklif edilen asıl alacağın yarısıdır. Sakin bir şekilde hukuki süreci işletmeleri gerekiyor. İşin içinde çok ciddi para var, bu paranın legal zemin içinde elde edilmesi gereken düzeyden koparılması söz konusu. Bu şirketler için kandırmaya aldatmaya dönük bir şey olduğu için gelişiyor. Bu mücadelenin yurttaşlar düzeyinde olması gerekiyor” dedi.
'HASTANE ÇALIŞANLARI KAZAZEDE LİSTELERİNİ GÖNDERMEK İSTEDİ'
Tekcan Hukuk Bürosu yetkilisi avukat Melda Merve de hastane çalışanları ya da sigorta şirketleri çalışanlarının kendilerini arayıp, ellerinde kaza geçiren kişilerin telefon ve adres bilgilerinin bulunduğunu söylediklerini kaydetti. Avukat Merve, “Hukuka aykırı, Kişisel Verileri Koruma Kanunu ihlalleri var. Bu duruma sigorta acenteleri de ihmali davranışlarıyla neden oluyor. Çok farklı bilgilerle aranıyorlar. Avukat, hukuk bürosu, sigorta acentesi, hasar tespiti yapan bir firma olduğunu söylüyorlar. Arayan kişi avukat olduğunu beyan ediyorsa bilgilerini alıp, barodan teyit edilebilir. Bu kişi avukat ise İstanbul Barosu’na şikayet ederek, takibini de sağlamaları mümkün. Ayrıca Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na başvuru yapabilirler. Kurulun bu konuda ciddi ve sıkı denetimleri var” dedi.
SAYISIZ KEZ ARADILAR, TACİZ ETTİLER
Kaza simsarları tarafından taciz edilen kazazede Batuhan Yılmaz, şunları anlattı:
“Üç hafta önce, trafikte seyir halindeyken arkadan bir araç vurdu. Aracımla birlikte ileri doğru sürüklendim ve belimde zedelenme oldu. Hastaneden çıktıktan sonra iki gün geçmedi aramaya başladılar. İsmimle hitap ediyorlar, tazminat hakkınız var, biz takip edelim gibi şeylerle benden vekaletname istediler. Bana mantıklı gelmedi, şahsi bilgilerimin telefon numarama nasıl ulaştıklarını da bilmiyorum. Hastane ya da acentadan aldıklarını tahmin ediyorum. İstemediğimi ifade ettiğimde kapatıyor ama, biri bitiyor diğeri arıyor. Her arayan farklı bir rakam telaffuz ediyor. Size şu dara para verelim dosyanızı bize verin dediler. Daha sonra bir hukuk bürosuna gittim, güvendiğim avukatım beni doğru yönlendirdi. Yapılan şeyin hukuka aykırı olduğu konusunda beni bilgilendirdi. Taciz aşamasına gelen bu durumun beni çok rahatsız ettiğini avukatım aracılığıyla gerekli işlemleri başlatacağımızı konuştuk. Herkese tavsiyem kendisini telefon acente olarak tanıtan insanlara itibar etmesinler. Güvendikleri avukatlar aracılığıyla işlemlerini yürütsünler.”
Kaynak: Diyarbakır Söz