Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Dicle Üniversitesindeki 'İlahiyat dekanları' toplantısı için geldiği Diyarbakır'da Cuma hutbesini verdi.
İşadamı Mehmet Ali Altındağ tarafından inşa edilen Altındağ Fetih Camii'nde cuma namazı kılan Diyanet İşleri Bakanı Görmez burada hutbe verdi.
Birlik ve kardeşliğin önemine değinerek, "Bugün İslam dünyasında küçük mensubiyetleri bir kimliğe dönüştürerek gölgelemekten kaynaklanan büyük bir tehlike var. Müminlerin bir dile mensubiyeti, bir cemaate mensubiyeti küçük bir mensubiyettir. Asıl büyük mensubiyet bizi kardeş kılan İslam'a olan mensubiyettir. Buna ihtiyacımız var." dedi.
KARDEŞLİK HUKUKU
Görmez, Kutlu Doğum Haftası'na az bir süre kaldığını hatırlatarak, geçen yıl merhamet eğitimi üzerinde durduklarını, bu yıl ise kardeşlik ahlakı ve hukuku konusunu ele alacaklarını dile getirdi. Görmez, "Kardeşliğin hukuki bir sorumluluk olduğunu, müminlerin sadece merhamet değil hukuki olarak birbirlerine bağlı olduklarını anlamak için bu başlığı seçtik." dedi.
Müminlerin birbirlerine sadece sevgi bağıyla bağlı olmadığını aynı zamanda hak bağıyla bağlı olduğunu vurgulayan Görmez, "Müminin mümin üzerinde hakkı vardır. Hak sahibinin kurucusu cenabı Allah'tır. Kardeşlik bağımızın kurucusu da haktır." ifadelerini kullandı.
KİMLİK MENSUBİYETİ
Görmez hutbede şunları söyledi: "Bizim bahsettiğimiz Yaratıcı merkezli insan kardeşliğidir. Bu, 'insan insanın kurdudur' felsefesini destekleyen kardeşlik değildir. Bizi aynı babadan, aynı anneden aynı özden yaratan kardeşliğimizden söz ediyorum. Kur'an'da peygamberlere inanmayan kavimlerle ilgili ilişkileri anlatırken bile Rabbimiz 'Biz ad ve Semud kavmine kardeşlerini gönderdik' diyor. Tıpkı Hz. Ali'nin ya hilkatte eşimsin ya dinde kardeşimsin' dediği gibi hilkatte eş olmanın mümine yüklediği bir sorumluluk var. Her müminin dünyadaki bütün insanlara yaratılışından kaynaklanan bir kardeşlik ahlakı ve hukuku vardır. Asıl üzerinde durmamız gereken İslam kardeşliğidir. Hem sevgi, merhamet ve hem da hakla bağlayan İslam kardeşliğidir, büyük kardeşliktir."
Kaynak: Diyarbakır Söz