Diyarbakır'daki bir kamu kuruluşunda silahsız özel güvenlik görevlisi olarak çalışan R.N.Ç., kimlik kartının yenilenmesi için 8 Haziran 2017 günü Diyarbakır Valiliği'ne başvurdu. Başvuruyu değerlendiren Valilik, R.N.Ç. hakkında Emniyet Müdürlüğü'nden arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması kapsamında bilgi talep etti. İstihbarat Şubesi'nden gönderilen yazıda, R.N.Ç.'nin, PKK/KCK terör örgütü adına kurye-işbirlikçilik faaliyetlerinde bulunduğu, iki kardeşinin ise farklı örgütlerle bağlıntısı olduğunun değerlendirildiği bildirildi.
KARTI VE ÇALIŞMA İZNİ İPTAL EDİLDİ
İstihbarat raporu üzerine Diyarbakır Valiliği İl Özel Güvenlik Komisyonu, güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğu gerekçesiyle R.N.Ç.'nin özel güvenlik kimlik kartı ile çalışma iznini iptal etti. Kimlik kartının yenilenmesi için yaptığı başvurunun ardından işinden olan R.N.Ç., avukat Erhan Ürküt aracılığıyla kararın kaldırılması için dava açtı. Diyarbakır 2'nci İdare Mahkemesi'ne verdiği dilekçesinde Valilik kararının; hukuki dayanaktan yoksun ve keyfi olduğunu belirten Ürküt, "Müvekkilimin herhangi bir örgüte üyeliği, iltisakı, irtibatı olduğuna dair yargı kararı, belge veya ihbar yoktur. Çalıştığı süre boyunca idari ve adli soruşturma geçirmemiştir" dedi.
VALİLİK: ÇOK YÖNLÜ İNCELEME YAPILMAKTADIR
Davayı kabul eden Diyarbakır 2'nci İdare Mahkemesi, Diyarbakır Valiliği'nden savunma istedi. Davacı hakkındaki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğu belirtilen savunma dilekçesinde, "Araştırma yapılırken sadece ilgilinin yargılandığı dosyalara bakılmayıp, çok yönlü bir inceleme yapılmaktadır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olması halinde özel güvenlik kimlik kartı ve çalışma izni başvuruları hakkında idareye takdir hakkı tanınmıştır. Dava konusu işlemde hukuka aykırılık yoktur" denildi.
VALİLİK KARARI İPTAL EDİLDİ
Mahkeme, bunun üzerine R.N.Ç. hakkındaki değerlendirmeye dayanak alınan bilgi ve belgelerin, ilgili kurumlardan istenmesine karar verdi. Gönderilen cevabi yazıda R.N.Ç.'nin iki kardeşinin, iki farklı örgüt suçundan yargılandığı, kendisi hakkında ise adli işlem veya soruşturma bulunmadığı bildirildi. Bunun üzerine mahkeme, R.N.Ç.'nin özel güvenlik kimlik kartı ve çalışma izninin iptal edilmesine dair kararın kaldırılmasına hükmetti. Valiliğin savunma dilekçesinde; R.N.Ç.'nin PKK/KCK terör örgütü adına kurye/işbirlikçilik faaliyetlerinde bulunduğunun iddia edildiğini belirten mahkeme, bu değerlendirmeye dayanak alınan bilgi ve belgelerin dosyaya sunulamadığı gibi, davacı hakkında başlatılmış herhangi bir adli işlem veya soruşturmaya da rastlanılmadığını kaydetti.
VALİLİK KARARINDA HUKUKA UYARLIK YOK
Arşiv araştırmalarında, R.N.Ç.'nin terör örgütleriyle ilişiği konusunda herhangi bir işlem kaydına rastanmadığı belirtilen kararda, davacının kardeşlerinin çeşitli terör örgütlerine üyeliğinden bahisle, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı belirtildi. Yakınlarının görüş ve eylemleri gerekçe gösterilerek, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirilmeyeceğini belirten mahkeme, R.N.Ç.'nin terör örgütlerine veya devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunan oluşumlara, iltisakı veya irtibatı olduğunu ortaya koyan, hukuken kabul edilebilir somut bir tespitin ortaya konulamadığını kaydetti. Mahkeme, soruşturmanın olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle özel güvenlik kimlik belgesi ve çalışma izninin iptaline yönelik tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığını kaydetti.
Kararın güvenlik soruşturmalarına takılan kişiler için emsal nitelikte olduğunu söyleyen avukat Erhan Ürküt, "OHAL Komisyonu'nun eli bu karar ile güçlenmiştir. OHAL Komisyonu'nun,
birçok geri dönüşü bu karara dayanarak vermesi gerekiyor. Ayrıca taşeron işçileri için de emsal nitelikte bir karar. KHK ile ihraç edilen ve taşeron işçileri gibi birçok mağdur neden ihraç edildiğini bilmediğini, ancak ailesinden ve akrabalarından bir ksımının yasa dışı örgütler içinde yer aldığını, bu gerekçe ile ihraç edildiklerini düşündüklerini söylemişti. Artık birçoğunun bu kaygısı giderilmiş oldu" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz