Diyarbakır'da Kobani protestoları sırasında 7 Ekim günü Hüda-Par yanlıları Yasin Börü, Riyat Güneş, Ahmet Dakak ve Hasan Gökoğuz, sığındıkları bir evde öldürülüp balkondan atıldı. Evin sahibi Eşi Hasan O. ile kayınpederi Hüseyin O. tutuklandı. Tutuklu Hasan Ö.'nün eşiLeyla O. ilk kez olaylarla ilgili konuşurken, can güvenliği gerekçesiyle yüzünü göstermek istemedi. Leyla O., savcıya daha önce verdiği ifadede can güvenliği olmadığını söylediğini belirterek, çok mağdur olmalarına rağmen katil damgası yediklerini savundu.
'YARDIM ET' DİYEREK KAPIMA GELDİLER
Olay günü eşinin, bayramlaşmak için gelenteyzesini evine götürdüğünükaydeden Leyla O., 5 dakika geçmeden 4- 5 kişinin kapıya gelerek, "Allah rızası için bize yardım et" dediğini ve kendisinden polisi aramasını istediklerini söyleyerek, şunları anlattı:
"Ben hemen polisi aradım.Dedim ki 'çabuk gelin binanın kapısını kıracaklar. Çabuk gelin yetişin bunların kurtarın'. Polis memuru bana, 'tamam geliyoruz' dedi. Öyle demesiyle biraz ferahladım.Ancak uzun süre polis gelmeyinceben yinearadım. 'Neredesiniz? Hadi çabuk aşağıdaki dış kapıyı kıracaklar' dedim. Yine gelmediler."
AÇMAYANLARIN KAPILARINI KIRDILAR
Sonra aşağıdaki dış kapınınkırıldığını ve kalabalığın binaya girdiğini belirtenLeyla O. şöyle dedi:
"8 katlı binadır. Biz 3'üncü katta oturuyoruz. İlk olarak aşağıdaki kapıları çaldılar. Sonra yukarı gelmeye başladılar. Bizim kapı panjurlu ve iç kapı var. Panjurlu kapı çalmaya hızlı hızlı başladılar. Benim evde olmadığımı ilk başta zannettiler. Yukarı çıktılar. Tek tek aradılar. En sonda baktılar ki hiç kimse açmıyor kapılarını. Yukardan kapıyı açmayanların kapılarını kırıp içeri girmeye başladılar."
'IŞİD'ÇİLER BİNAYA GİRMİŞ'
Osırada eşinin geri geldiğini aşağıda göstericilerin eşine, "IŞİD'ciler sizin binaya girmiş, IŞİD'ciler sizin çocuklarınızı, karınızı kesecekler" demeleri üzerine eşinin merdivenleri koşa koşa çıktıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Eşimin eve gelmesiyle onun etrafını sardılar. Ben de onlara 'bu benim eşimdir' dedim. Kapıyı kapatıp anahtarı eşimin elinden aldılar. 'Bize biraz zaman verin, polis gelsin bizi buradan alsın, bunlar alırsa bizi öldürecekler' dediler.Biz de 'tamam size yardımcı olacağız' dedik. Epey bi uğraştık. Onlar kendi tarafını arıyordu. Eşim kendi akrabalarını falan arıyordu. Diyordu tanıdık polis varsa gönderin buraya. Eşim kimi araydıysa 'polisi arayın' dediler. Bina içindekiler eşimineve girdiğini gördüler. Kapıyı açmadığımız için daha çok baskı yaptılar bizim kapıya.O sırada çok korktum. Panjurlu kapıyı kırdılar.Biz kapıyı hiçbir şekilde açmadık. Eşim bana 'çocukları al' dedi. Onlara da 'herkes saklansın' dedi. Biz de eşimle birlikte yatak odasına girdik. İki çocuğumuzu karyolanın altına sakladık. Ben yatağın sağ tarafına, eşim de sol tarafına uzandı. Çocukları himaye etmek için. Biz odaya girer girmez silah patladı.
'BİRİNİN ELİNDE BALTA VARDI'
Leyla O., saldırganların eve girişlerini yatak odasında saklandıkları için görmediklerini, ilk silahın yatak odasına sıkıldığını ancak o sırada çocuk odasında saklanan Riyat Güneş ve arkadaşlarının tekbir getirdiklerini ifade ederek, yaşananları şöyle anlattı:
"Onlar tekbir getirince otarafa gittiler. 5 ya da 10 dakika ya sürdü ya sürmedi bir sessizlik hakim oldu. Biz hiçbir şey görmedik.Eşim sonra etajeri biraz çekip kapıyı açtı. Kapıyı açmasıyla dışarıdaki grup eşime saldırdı. O an ben kendimi eşimin önüne atıp, eşim olduğunu ve bırakmalarını istedim. Ondan sonra bıraktılar. Bize kızıp, bağırıp çağırdılar bize. Saldıranlar 6 kişiydi ve yüzleri kapalı idi. Ellerinde tam olarak ne olduğunu görmedim ama birinin elinde balta vardı.Sonra odayı aradılar. Karyolanın altına baktılar. Bende o esnada bağırdım dedim onlar benim çocuklarımdır, sakın dokunmayın. Komşular geldi. İlk başta beni götürdü. Sonra çocuklarımı götürdüler. Ben odadan çıktığım an kan gölü olmuştu. Her yer kandı. Biz aşağı inmemizle baktım ki yerde 3 tane ceset. Riyad'ın cesedi aşağıdaydı. Hasan ve Hüseyin'in aşağıdaydı. Olayda yaralı kurtulan Yusuf Er'i görmedik. Nereye saklanmış biz şahit olmadık. Çünkü biz dışarı çıktığımızda kimse içeride yoktu. Bir kaç kişiydi onlar da arama yapıyorlardı. Belki başka yere saklamışsız bazılarını diye."
Leyla O., 2 çocuğu olan bir anne olarak yaşanan vahşeti kınadığını belirterek, onları kurtarmak için kendisinin ve eşininellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını söyledi.
'O GÜN HATAY'DA OLAN KAYINPEDERİM DE TUTUKLANDI'
Leyla O., kayınpederinin olay günü Hatay Erzin'de olduğunu ama buna rağmen tutuklandığını belirterek, şöyle dedi:
"Gerçekten yardım etmek istedik. Eşim boşU boşuna 4 aydır orada. 4 aydır ben ne çekiyorum o ne çekiyor çok iyi biliyoruz. İki tane çocuğum var ortada. Ve benim eşyalarım babamların bir odasında hiçbir şekilde bu durumu biz hak etmedik."
'MAĞDURKEN SUÇLU OLDUK'
Leyla O., mağdurken suçlu muamelesi gördüklerini ileri sürerekkonuşmasınışöyle sürdürdü:
"Ben aradım polis niye gelmedi onları kurtarmadı. Bizden şikayetçi olacaklarına o polislerden şikayetçi olsunlar. onları da gözaltına alsınlar. Dışarıda bir olay olsa 200 tane polis toplanır o olaya. O gün bir tanesi gelseydi yeterdi. Bir gaz bombası atsaydıonları kurtaracaktı. Bu insanlık değil miydi? Hani devlet bizim can güvenliğimizi sağlıyordu. Devlet o gün nerdeydi? Ben mağdurum evim yok hiçbir şeyim yok. 5 aydır oradan oraya sürüklenmekten bıktım. Kayınbabam burada değildi diyorum. Savcıya da dedim kayınbabam burada değildi. Erzin'e gitmişti. Bir sinyal tespiti, şahitlerimiz var. Ya da görüntüleri incelesinler. Adalet istiyoruz biz. Ben de katillerin bulunmasını istiyorum."
Kaynak: Diyarbakır Söz