-FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıldönümü münasebetiyle açıklamalarda bulunan Diyarbakır’daki Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri, darbelerin olmadığı bir dünya için mücadele ederek 15 Temmuz ruhunu her zaman yaşatacaklarını söyledi.
Demokrasi adına halkın zaferi olarak kabul edilen, demokrasi ve sivil irade düşmanların da hezimeti olarak tarihe geçen 15 Temmuz gecesinde gerçekleştirilen darbe girişiminin sene-i devriyesine girilirken, Diyarbakır'da aralarında Diyarbakır Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen İl Başkanı Yunus Memiş, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Diyarbakır Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu, Peygamber Sevdalıları Platform Sözcüsü Yahya Uğraş, Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen, Sur İşadamları ve Toptancıları Derneği (SİDER) Genel Başkanı Şükran Yılmaz, Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu ve Yeşilay Cemiyeti Diyarbakır Şube Başkanı Yahya Öğer'in bulunduğu Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, değerlendirmede bulundu. STK temsilcileri, 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıldönümüne ilişkin açıklamalarda bulunurken, Darbelerin olmadığı bir dünya için her zaman mücadele edeceklerini dile getirdi.
“15 Temmuz ruhunu ayakta tutacağız”
Diyarbakır Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen İl Başkanı Yunus Memiş, Türkiye tarihi boyunca yaşanan kısa darbelerin yönetim değişikliği olduğunu ancak 15 Temmuz darbe girişiminin ise ülkeyi ele geçirme ve işgal etme girişimi olduğunu belirtti.
15 Temmuz darbe girişiminin diğer darbelerden çok farklı olduğuna dikkat çeken Memiş, “FETÖ, önceden beri Amerika ve İsrail olmak üzere dış güçlere çalışıyor ve insanları İslam adı altında kandırıyordu. Asıl yaptığı ise İslami terimlere, kavramlara, sembollere zarar vermek suretiyle İslamı yok etmeye çalışmaktı. FETÖ, İslam adı altında yeni bir din türetmeye çalışıyordu. Bu proje İsrail’in MOSAD tarzı birimlerine benzeyen bir projeydi. Binlerce Şehit ve benlerce Gazimiz oldu. Tüm mücadelesi ile canı ve malı ile mücadele eden halkımız, Allah’ın yardımına muhatap oldu. Allah, biz Suriyeli kardeşlerimize ve mazlum kardeşlerimize kucak açmamız ve onların duasını almamız nedeniyle bu ülkeyi bize bağışladı. Biz de bugünlerde darbeye karşı yapılmakta olan her türlü etkinliğe birebir destek vererek, 15 Temmuz ruhunu ayakta tutacağız.” dedi.
“İçten ve dıştan gelecek tehditlere karşı daima uyanık olmalıyız”
Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen de “15 Temmuz kalkışması Türkiye için yeniden dirilişe vesile olmuştur. Hain Fetö terör örgütü tarafından ümmetin geleceğini karartmak için girişilen darbe süreci onların 40 yıllık çabasının halk tarafından bir gecede yerle bir edilmesiyle sonuçlanmıştır. Kökü dışarıda olan İnsanlık düşmanı bu hain yapı yıllardır ümmet ağacını içerden kemirerek tüm kurumları yozlaştırmasına rağmen bu ülkenin değerlerini, birliğini bütünlüğünü bir arada tutmak isteyen halkımız buna dur demiştir. 249 şehit 2 bine akın yaralı vererek, Allah için bu ümmet için İslam ümmetinin son kalesinin düşmesine izin vermemiştir. Canıyla, kanıyla dün şehit olanlar bugün gerekirse şahadete koşacak binlerce insana meşale olmuşlardır.” ifadelerini kullandı.
Evsen son olarak, “15 Temmuz geçti diye asla mücadeleden vazgeçilmemeli, içten ve dıştan gelecek tehditlere karşı daima uyanık olmalıyız. 15 Temmuz bir yiğitlik destanının adıdır. İlelebet yaşatılmalıdır ki, bir daha kimse bu ümmete kafa tutmasın, bir daha asla darbe düşünmesin.” diye ekledi.
“FETÖ, üst aklın kontrolünde Türkiye’yi teslim alamamıştır”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Diyarbakır Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu Türkiye’nin zenginlikleri nedeniyle dikkatleri üzerine çektiğini dile getirerek, Türkiye’nin son günlerde tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken bir demokrasi sınavından yüz akıyla çıktığını ekledi.
15 Temmuz gecesi 249 vatandaşın Şehit, 2 bin 193 vatandaşın gazi düştüğünü ifade eden Ensarioğlu, “15 Temmuz 2016 günü FETÖ, Türkiye’ye en karanlık gecelerinden birini yaşattı. Devletin zirvesini, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni F–16 uçakları bombaladı. Cumhurbaşkanlığı önünde, tek amacı milli iradeye sahip çıkmak olan 29 kişi şehit oldu. Şüphesiz ki FETÖ’nün darbe girişimine karşı en önemli kırılma noktası, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın halkı meydanlara, sokaklara çağırması oldu. O kara geceyi aydınlatan, vatanına sahip çıkan millet oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir darbe direnişi başladı. Ancak FETÖ, üst aklın kontrolünde Türkiye’yi teslim alamamıştır. 15 Temmuz bu ülke için önemli tarihlerin biri olmasının yanında belki de uzun yıllar sürecek bir mücadelenin de ateşleyicisi olmuştur. Ülkemize dışarıdan ve içeriden musallat olmuş bütün lanetli düşüncelere ve düşmanlara karşı bir olmanın, diri olmanın bütün olmanın en büyük sebebi olmuştur. Şehit Olanlara Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı, gazi olanlara Allah’tan şifa dilerim.” şeklinde konuştu.
“Halkın 15 Temmuz’daki direnişi, İslami bir ruhla gerçekleşmiş bir kıyamdır”
Peygamber Sevdalıları Platform Sözcüsü Yahya Uğraş da açıklamalarda bulunarak, 15 Temmuz darbe girişimini ülkenin temeline yerleştirilen bomba olarak niteledi.
Ülkenin temeline yerleştirilen bombanın patlatılamadan etkisi hale getirildiğine dikkat çeken Uğraş, “Bomba patlatılsaydı, emperyal ülkelerin mandasına girecektik. Bu darbe girişimi yıllar önce planlanmış olup, halka rağmen ceberut bir yöntemle egemen olma emeli vardı. Ancak Müslüman halkımızın inanılmaz direnişi, fedakârlığı, şahadeti buna set çekti. Allah, bu uğurda mücadele edip, canını feda eden, Şehit ve Gazi olan herkesten razı olsun. Halkın 15 Temmuz’daki direnişi, İslami bir ruhla gerçekleşmiş bir kıyamdır. Bu başarı İslami direnişin başarısıdır. Bu başarıyı başka isimlerle nitelendirmek ve çarpıtmak doğru değildir.” ifadelerine yer verdi.
"Hayır, Bu Defa Hayır !"
Sur İşadamları ve Toptancıları Derneği (SİDER) Genel Başkanı Şükran Yılmaz, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz’da kalkışılan hain darbe girişimi hakkında açıklamalarda bulunarak, darbeci hainlerin milletin iradesini ayaklar altına almaya çalıştıklarını ancak başaramadıklarını söyledi.
Darbe girişimi sırasında Diyarbakır halkının sokaklara döküldüğüne dikkat çeken Yılmaz, “Diyarbakır halkı ile beraber tüm Türkiye, "Hayır, Bu Defa Hayır !" diyerek milli irademizi koruduk. Rabbimizin yardımı, Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu ve milletimizin desteği ile ülkemiz üzerinde oynanan hain planı bozduk. 15 Temmuz 2016'da yaşadığımız hain darbe girişimi de göstermiştir ki, dünyada emsali olmayan özelliklere sahip bir milletiz. Türk, Kürt, Alevi, Sünni hep birlikte el ele vererek hain darbe girişimine karşı duran bir millet olduk.” diye konuştu.
Şükran konuşmasında son olarak, “Cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığımız bütün darbe ve muhtıralardan çok daha hain 15 Temmuz darbe girişiminin failleri, tarihte görülmedik bir vahşilik ile insanlarımızın üzerine kurşunlar ve bombalar yağdırmışlardır. Bu hainler ve 15 Temmuz'da yaşadığımız acı olaylar asla unutulmayacaktır. Tüm halkımızı 15 Temmuz’un sene-i devriyesinde bir kez daha aynı ruhla meydanlara davet ediyoruz. 81 ilimizde aynı anda salaların okunacağı gecede hain darbe girişimini bir kez daha tüm halkımızla lanetleyeceğiz. O karanlık gecede ebediyete uğurladığımız kahraman şehitlerimizi de rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize de sağlık ve şifa diliyorum.” şeklinde konuştu.
“Darbelerin olmadığı bir dünyada yaşamak istiyoruz”
Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu da 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde açıklamalarda bulunarak, halka yönelik yapılmak istenen darbe girişimini şiddetle kınayarak, suçluların cezalandırılmasını istedi.
Darbe girişiminin faillerinin yakalanmasını ancak masum insanların da mağdur edilmemesini isteyen İskenderoğlu, “Her sınıftan darbe girişimine destek veren damarlar var. Bunların devletin içinden ayıklanması gerekir. Darbenin dünya tarihinden silinmesi gerekiyor. Askeri cuntaları benimsemek, vatana ihanet demektir. Darbelerin olmadığı bir dünyada yaşamak istiyoruz. En kötü sivil yönetim, en iyi askeri, cunta yönetimden iyidir. Her zaman darbelere karşı canımızla ve malımızla mücadele edeceğiz. Halkın destek verdiğini ve seçtiğini herkes kabul etmek zorundadır.” ifadelerini kullandı.
“Nefretin insanı ne kadar vahşileştirdiğini gördük”
Yeşilay Cemiyeti Diyarbakır Şube Başkanı Yahya Öğer de darbe girişimini ülkeyi yıpratma ve zarar verme amaçlı bir kalkışma olarak niteleyerek, milletin parası ile alınan silahların millete doğrultulmasının aklın ve hayalin alamayacağı büyük bir paranoyaklık olduğunun altını çizdi.
FETÖ’nün İslami bir kılıf altında İslami değerlere ve Müslümanlara ciddi zararlar verdiğini belirten Öğer, “İnsanların birbirine karşı olan güvenlerinin yetirilmesine sebep olan terör örgütü, hain şebeke emellerine ulaşmış olsaydı Türkiye'nin içinde bulunduğu durum çok daha vahim olabilirdi. Millet, seçilmişlere karşı ve ülkesine karşı darbe kalkışmasına direnmesi Türkiye için muazzam bir umut yeşermesidir. 15 Temmuz darbe kalkışmasında, aslında nefretin insanları ne kadar çok vahşileştirdiğini, kişiye olan nefretin ülkenin bölünmez bütünlüğüne kastedecek kadar insanı kör ettiğini üzülerek gördük. Bu anlamda demokrasinin, hak ve adaletin bütün kurumlara sirayet etmesi, milletin Devleti'ne karşı canı pahasına seçilmişleri kuruması ve kendilerini silahlara karşı siper etmesi aynı zamanda seçilmişlerin de bundan sonraki süreçte milletin Kadir ve kıymetini bilinmesi gerektiğini bize bir kez daha göstermiştir. Hiçbir güç hiç bir teşebbüs milletten onay almadıkça Muzaffer olamayacak! ” dedi.
Öğer son olarak, “15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminin çocuklarımıza içinde yaşadığımız vatan toprağının muhafazasının millet tarafından yapılacağının nişanesi olmuştur. Biz bu hain kalkışma da ilk gün söylediğimiz gibi bundan sonrada darbe Bağımlılığına karşı da mücadelemizi devam ettirmeye kararlıyız.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz