Diyarbakır'daki STK'lar, "Sorunlar masa etrafında çözüme kavuşur" mesajı vererek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın haftasonu Diyarbakır'a yapacağı ziyarete atıfta bulunarak, Çözüm sürecinin yasal zemine oturulması ve Öcalan'ın statü kazandırılması gerektiğini bildirdi.
Elçi: 'Masa yoktur' söylemi kabul edilemez
Sivil toplum örgütleri olarak Kürt sorununun demokratik mekanizmalarla çözümlenmesinden taraf olduklarını belirten Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, "Sorunlar da bir masa etrafında çözüme kavuşur. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'Masa yoktur' söylemi kabul edilemez bir söylemdir. Masa olmaz derseniz o zaman silahlar devreye girer, halk sokağa çıksın dersiniz. Bunların olmaması için de çözüm süreci barışçıl bir şekilde yürütülmesi gerekir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Devlet kimse ile masaya oturamaz' söylemini büyük bir talihsizlik olarak görüyorum. Sürecin ruhuna uygun devam etmesi için devletin ve hükümetin sürece yasal zemin kazandırıp, barış ortamını sağlaması gerekir. Aksi taktirde silahlar ve şiddet devreye girer" uyarısı yaptı.
Günay: Hükümetin üzerine düşeni yapmamı
Çözüm sürecinde, başından itibaren hükümeti kendi sorumluluklarını yerine getirmediğine dikkat çeken Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Cengiz Günay ise, "Çözüm süreci başladığında bölgede hak ihlallerinin, toplumsal tepkilere müdahalelerin, sivil ölümlerin azalacağını umut ediyorduk. Ancak hükümetin ve devletin sürece gereken ciddiyet ve hassasiyette yaklaşmaması beraberinde hak ihlallerini getirdi. Şimdi de 7 Haziran'da milliyetçi kesimlerin oylarına göz diken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'Masa yoktur, devlet masaya oturmaz' söylemini hayretle izliyoruz. Cumhurbaşkanının bu açıklamaları süreci sulandırmaktan başka bir şey değildir" diye ifade etti.
Bilici: Barışa sahip çıkıp mücadelemize devam edeceğiz
İnsan Hakları Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son günlerde çözüm sürecine ilişkin kullandığı dil ayrıştırmacı, reddeden ve savaş dilidir. Çözüm olacaksa herkes sürecin ruhuna uygun davranmalı. İktidarını devam ettirmek için, birkaç milliyetçi oylar almak için Cumhurbaşkanın bu söylemlerini Türkiye halkları da biz STK'lar da kabul etmeyeceğiz, barışa sahip çıkıp mücadelemize deva edeceğiz" diye belirtti.
"Masanın anlamı görüşmelerin karşılıklı bir şekilde yürütülüp barışı sağlamaktır" vurgusunu yapan Bilici, "Masada görüşülen konuları da hükümet resmi yasalarla desteklemeli. Abdullah Öcalan'ın siyasal statüsünün de kabul edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Böyle olduğu taktirde çözüm süreci devam eder" dedi.
Bedirhanoğlu: Öcalan'ın statüsünün yasal zemine kavuşturulması gerekiyor
Doğu Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu ise, çözüm sürecini yürütenlerin dil ve üsluplarına dikkat etmesi gerektiğini düşündüğünü ancak son dönemlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemlerinin sert ve çözüm sürecinin ruhuna ders düşen söylemler olduğunu dile getirdi. Öcalan'ın halk nezdinde önemli bir statüye sahip olduğunu da vurgulayan Bedirhanoğlu, "Bu statünün hükümet ve devlet tarafından kabul edilip, yasal zemin hazırlanması gerekir" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz