İddia üzerine tutuklanan N.K. hakkında 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'Eşe karşı kasten yaralamaya teşebbüs' suçlarından 22.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Cinsel istismar suçlamasından beraat eden dede N.K., 'Eşi kasten yaralamaya teşebbüs'ten 11 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldı.
8 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest kalan dede N.K., şimdi kendisini mahkum ettiren eşi ve onun yönlendirmesiyle suçlamada bulundukları ortaya çıkan torunlarıyla aynı evde yaşamaya başladı.
Diyarbakır'da, 29 Temmuz 2016 günü polisi arayan bir vatandaş, Bağlar İlçesi'nde bir kadının eşi tarafından zorla alıkonulduğunu ihbar etti. Adrese giden polis, 70 yaşındaki D.K. adlı kadına bir sıkıntı olup olmadığını sordu. D.K. da eşi N.K.'nin sürekli kendisini dövdüğünü, bıçakla saldırdığını, şikayetçi olursa zarar görebileceğini, bu nedenle şikayetçi olmadığını söyledi. Şikayet olmadığı için evden ayrılmak üzere olan polisler, babaannesinin yanında bulunan 17 yaşındaki kız çocuğu G.K.'nın tedirgin şekilde titrediğini ve ağladığını gördü. Polisin neden titrediğini sorması üzerine utanarak konuşan G.K., dedesinin defalarca kendisine tecavüze yeltendiğini, çocukluktan beri taciz ettiğini, tacize kardeşleri ve babaannesinin şahit olduğunu, kardeşi D.K.'nın da dedesinin cinsel istismarına uğradığını söyledi. G.K.'nın ifadesi üzerine olayla ilgili soruşturma başlatılırken, şüpheli dede N.K. gözaltına alındı. Olayı araştıran polis, G.K. ve D.K.'nın anne ve babasının uzun yıllar önce boşandığını ve çocuklarını kabul etmediklerini, çocukların da dedelerinin evinde yaşadığını öğrendi. Mağdurların ifadelerinin alınmasının ardından şüpheli dede tutuklandı.
22.5 YIL HAPİS İSTEMİ
Soruşturmayı tamamlayan savcılık, şüpheli N.K. hakkında 'Çocuğun cinsel istismarı' ve 'eşe karşı kasten yaralamaya teşebbüs' suçlarından 6.5 yıldan 22.5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede, şüphelinin torunlarına küçük yaşlardan beri cinsel istismarda bulunduğu ileri sürüldü.
İddianamenin kabulünün ardından tutuklu sanık N.K.'nın yargılaması Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Torunlarının 2004 yılından bu yana kendi evinde kaldığını belirten N.K., "Torunlarım cahildir. Çocuk oldukları için uydurmuş olabilirler. Olay günü evde balkonda yatıyordum. Torunlarım kavga edince onlara kızdım ve birine tokat attım. Torunlarıma kötü davranmıyorum. Eşimle 3 yıldır konuşmuyoruz" dedi.
Mağdur çocuklardan D.K. duruşmadaki ifadesinde dedesinin kendisine cinsel istismarda bulunmadığını belirterek, şikayetçi olmadığını söyledi. Diğer Mağdur G.K. de dedesinin sinirli bir insan olduğunu belirterek, şikayetçi olmadığını söyledi.
Sanığın eşi D.K. ise mahkeme heyetine yalvardığını ve bir şey söylemek istemediğini kaydederek, "Şikayetimi geri alıyorum. Mahkemenin vicdanına bırakıyorum. Cinsel istismar olayı ile ilgili ifade vermek istemiyorum. Bu işin hesabını öbür tarafa bıraktım" diye konuştu.
TAHLİYE EDİLDİ, AYNI EVDE YAŞIYORLAR
8 ay tutuklu kaldıktan sonra yargılama sürecinde serbest bırakılan N.K., cinsel istismara uğradıklarını iddia eden torunları ve yaralamaya çalıştığı eşi ile aynı evde yaşamaya başladı. Son celsede kararını açıklayan mahkeme, sanık N.K.'nın 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan beraatına, 'Eşe karşı kasten yaralamaya teşebbüs' suçundan 11 ay 7 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
BABAANNE ÇOCUKLARI YÖNLENDİRMİŞ OLABİLİR
Mahkeme gerekçeli kararında, sanık ve eşinin 3-4 yıldır küs olduğunu ve ayrı odalarda yattığını belirterek, N.K.'nın torunlarına cinsel istismarda bulunduğuna dair kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğini kaydetti. Sanığın, tutarlı ve ısrarlı bir biçimde suçlamayı reddettiği vurgulanan kararda, "Sanık ile 3- 4 yıldır küs olan ve ayrı yatan eşinin, kendileri için hayatı çekilmez kıldığını düşündüğü sanığa yönelik, çocukları yönlendirmek suretiyle cinsel istismar iddialarını gündeme getirmesi ihtimali beraat karan verilmesinde etkili olmuştur" denildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz