DÖKH avukatlarından Elif Tirenç İpek Ulaş, eskiden beri mahkeme tutumunun, kadın cinayetleri ve cinsel suçlarda erkeğe daha az ceza vermeye ya da cezayı kurtarmaya dönük olduğunu söyledi. Sanığın alacağı cezayı bildiği için suça yöneldiğini kaydeden İpek Ulaş, "Sanık, zaten alacağı indirimleri bildiği için, çünkü çok fazla örnek yaşandı. Bunları bildiği için içi rahat, hayatıma bir şey olmaz gibisinden bu suça yönelebiliyor. Mahkeme kararları sanıklar açısından, erkekler bu suçu işlemeyi düşünüyorlarsa onların ıslahı açısından çok etkisiz kalıyor. Örnekleri göre göre, ya da medyada bu örnekleri göre göre yapacakları şeyden aslında nasıl sonuçlanacağını, neyle karşılaşacaklarını çok iyi biliyorlar. Bu onları suçu işlemeye biraz daha teşvik eden bir durum" dedi.
"TAHRİK VE İYİ HAL İNDİRİMİ İÇİN SAVUNMASINI DEĞİŞTİREN BİRÇOK SANIKLA KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ"
Bazı olayların başta farklıyken, sonradan namus olayına, erkekliğe laf durumuna getirildiğini aktaran İpek Ulaş, şunları söyledi:
"Olay baştan farklıyken cezaevine girip, cezaevindeki örneklerle karşılaştığında onların yönlendirmesi ile durumu çok farklı anlatıp gelip savunmasını tümden değiştirip namus olayına, ya da bana laf etti, hakaret etti, erkekliğime laf etti gibisinden savunmasını değiştiren birçok sanıkla karşı karşıya kalıyoruz. Kadın cinayetlerin, olayın en başından tutun soruşturma aşamasından tutun, mahkeme yargılanmasından tutun en sonuna kadar aslında haksız tahrik ve iyi hal indirimlerini aslında en başından beri uygulandığını görüyoruz. Olayın başında sanık, sıcağı sıcağına suç halindeyken bile çevresindeki erkeklerin hemen böyle bir koruma içgüdüsüyle ona şu ifadeyi ver bu ifadeyi ver diye yönlendirdiğini görüyoruz. Daha sonra bunlar dosyalara şöyle yansıyor, örneğin erkekliğime dokundu, ya da çok bariz bir örnek var, porno izlemiş, kadının kıyafeti ile eşinin kıyafeti ile aynıymış, bundan etkilenmiş öldürmüş. Bunda bile haksız tahrik sayabiliyorlar. Bütün bu erkeği tahrik edebilen, edeceği düşünülen her şeyi baştan böyle kurgusu yapılıp ifadeye yansıyıp, savunmaya yansıyıp en sonunda da mahkeme kararına yansıdığını görüyoruz bu durumların. Haksız tahrik olarak aslında çok böyle örneklere baktığınızda çok iç acıtıcı şeyler var."
"TAHRİK VE İYİ HAL SUÇ ORANINI ARTTIRIYOR"
‘Tahrik’ ve ‘iyi hal’ indiriminin suç oranını arttırdığını vurgulayan Ulaş İpek, şu ifadeleri kullandı:
"Suçtan sonra iş mahkeme kısmına geldiğinde ifadesini bu yönde savunmasını bu yönde değiştiren çok erkek oluyor. Genelde hepsi bana hakaret etti, küfretti ya da namusa dayandırmaya çalışıyorlar. Bunun sonucu olmayacağını bile bile çünkü birkaç mahkeme kararı ile karşılaştık yargılama esnasında sanık hiç öyle bir şey yokken namusa atıf yaptı, bu ispatlanamadı ama mahkeme şöyle bir karar verdi namusuna leke geldiğini düşünmesi bile tahrik olmasına yeterlidir deyip haksız tahrikten mesela ceza indirimine gitti. İyi hal uygulamalarında da şöyle bir durum var normalde iyi hali kanuna göre eğer suçta bir ikrar varsa yani suçunu kabul etmişse uygulamak zorundasınız ama mahkemeler bu yönde çok geniş takdir yetkisi kullanıyor özellikle kadın cinayetleri dosyasında ve sanığın mahkemedeki hali tavrı duruşu giyimi kuşamı saygın tutum dedikleri bir şey var. Bütün bunları iyi hal indirimi olarak uygulayabiliyor. Aslında cinsel suçlarla ilgili, kadın cinayetleri için de geçerli karşılaştığımız çok sık bir durum şudur ki mümkün olduğunca erkeğe az ceza vermeye dönük bir uygulama söz konusu bu da zihniyetten gelen bir şey. Erkek yargı erkeği yargılarken bir koruma içgüdüsüyle davranıyor. Cinsel suçlarda mümkün olduğunca az ceza ile, cinsel istismarlarda son dönemlerde ceza artışına denk gelebiliyoruz ama 18 yaş üstü cinsel suçlarda mümkün olduğunca az ceza ile kurtarma indirim ile mümkün.
Kaynak: Diyarbakır Söz