Sunumuyla, doğranışıyla, pişirilmesiyle bölgesel farklılıklar gösterse de ciğer, Edirne, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Adana gibi illerde hem yerli halk hem de turistlerin vazgeçemediği lezzetler arasında yer alıyor.
Geçmişte gastronomi turizminde çok fazla yeri olmasa da ciğer, son dönemlerdeki tescil ve tanıtım hamleleriyle bazı şehirlerin mutfakları için vazgeçilmezlerden oldu. Şanlıurfa ve Adana'da sabahın erken saatlerinde yenen şiş ciğer, öğle ve akşam vakti Edirne'de tüketilen tava ciğer, akşam menülerinde Diyarbakır'ın közde ciğeri, yerel lezzetler durağı yolcularının aradığı tatlar arasında yer alıyor. Gastronomi turizminin vazgeçilmezleri arasına girmesi nedeniyle arzının talebe yetmemesi, son günlerde ciğerin kilogram fiyatını artırdı, bu da porsiyonlara yansıdı.
"DİYARBAKIR'A AYAĞININ TOZUYLA CİĞER YEMEĞE GELİYORLAR"
Binlerce tarih ve kültür varlığına sahip Diyarbakır, bünyesinde barındırdığı farklı kültürler sayesinde zengin mutfağıyla da ziyaretçilerinin büyük beğenisini alıyor. Kentin damak çatlatan lezzetleri arasında yer alan ciğer kebabı, son yıllarda gördüğü büyük ilgi sonucunda restoranlardaki menülerin ilk sırasına yerleşti.
Geçmiş yıllarda düşük gelirlilerin tercih ettiği ciğer kebabı, lezzetiyle yöre halkının yanı sıra turistik amaçlı kente gelen yerli ve yabancı turistlerin de tercihlerinde ilk sırada yer aldı.
Kentte ciğer kebabına günün her öğününde artan talep dolayısıyla bir yandan mevcut ciğerciler yeni şubeler açarken diğer yandan da yeni salonlar hizmete sunuldu. Özellikle tarihi Sur ilçesinde sabahın erken saatlerinde ve gece kurulan seyyar tezgahlarda hazırlanan ciğer kebabı, yoğun ilgi görüyor.
Kentteki ciğer ustalarından Cuma Akın, 32 yıldır bu işi yaptığını, ciğer kebabının eskiden az sayıda seyyar arabada pişirildiğini söyledi.
Uzun yıllar önce kentte et ızgara ve sulu yemeklerin daha çok tercih edildiğini anlatan Akın, "Ciğer, eskiden fakir kebabı iken şimdi zengini de fakiri de tercih ediyor. Diyarbakır'a gelen ayağının tozuyla ciğer yemeğe geliyor. Çevre illerden, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa gibi yurt dışından gelen müşterilerimiz de var." ifadelerini kullandı.
Şu anda Diyarbakır'da günde 5 tonun üzerinde ciğer tüketildiği bilgisini veren Akın, artan talep üzerine şube sayısını ikiye çıkardıklarını bildirdi.
Akın, "Daha önce tek mangalda yaptığımız ciğer kebabını şimdi 5 mangalda yapıyoruz. İş yerimiz ilk açıldığında 5 olan çalışan sayısı 50'ye çıktı. Yaklaşık 7 yıl önce günlük 50 kilogram olan ciğer tüketimi bugün 500 kilograma yükseldi." dedi.
Akın, bazı müşterilerin ciğeri paketleyip uçakla İstanbul, Ankara ve İzmir gibi Türkiye'nin farklı kentlerine götürdüğünü belirtti.
Van'dan kente gelen Azat Güvener de 15 kişilik arkadaş ekibiyle gezdiklerini söyledi.
Öncelikle kentin tarihi ve turistik mekanlarını ziyaret ettiklerini belirten Güvener, şöyle konuştu:
"Bizim oralarda herkes 'Diyarbakır'da ciğer yiyin.' diye tavsiye ediyor. Diyarbakır'a adım attığımız andan itibaren 'ciğer yiyeceğiz' düşüncesi aklımızda var. Kenti gezdikten sonra böyle müthiş bir ciğer kebabı yedik. Tadına doyulmaz."
Bölgenin birçok yemeğinin güzel olduğunu kaydeden Güvener, Diyarbakır'a gelen ziyaretçilere ciğer kebabı yemeden dönmemelerini tavsiye etti.
Kaynak: Diyarbakır Söz