Diyarbakır, Mardin, Bingöl ve Batman'da sivil toplum kuruluşları Çin'in Uygur Türklerine yönelik politikasını basın açıklamaları ile protesto etti.
İHH İnsani Yardım Vakfı Diyarbakır Gençlik Teşkilatı üyeleri, Sur ilçesindeki Nebi Camisi önünde toplandı.
İHH Yönetim Kurulu Üyesi Zülküf Baskın, 4 yıl önce 1 Nisan'da Doğu Türkistan bölgesindeki halkın kitleler halinde toplama kamplarına alınmaya başlandığını hatırlatarak, bu insanlık ayıbının sona ermesi gerektiğini belirtti.
Çin'in baskı ve zulümleri neticesi bölgedeki Müslümanların maddi ve manevi travma yaşadığını ifade eden Baskın, dünyanın son asırda yaşanan soykırıma karşı sessiz kalmasını kınadı.
BM'yi başta toplama kamplarının kapatılması olmak üzere Çin'in sürdürdüğü baskıların sona ermesi için girişimde bulunmaya davet eden Baskın, şunları kaydetti:
"Evlerinden, çocuk ve eşlerinden, anne ve babalarından, akraba ve arkadaşlarından, işlerinden, okullarından, en sevdiklerinden kopartılan, dünyanın en ağır işkence ve mahrumiyetlerini yaşayan Doğu Türkistanlı, Çin'in gönüllü mesleki eğitim kamplarında soykırıma uğruyor. Toplama kamplarında keyfi güç kullanımı, özgürlüğün sistematik olarak kaldırılması, kültür ve inançların tahkiri, ideolojik baskılama, insanlıktan çıkarma, taciz, tecavüz, fiziki ve psikolojik işkence, cinayet ve soykırım suçları işlenmektedir. Kısacası bu kamplar, tüm insan haklarının ihlal edildiği yerlerdir."
- Bingöl
Bingöl'de de İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu öncülüğünde Genç Caddesi Saat Kulesi önünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşları üyeleri, Çin'in Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerine tepki gösterdi.
Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Bingöl Şube Başkanı Yusuf Boğatekin, 11 Eylül sonrasında terörle mücadele bahanesiyle Doğu Türkistan'a yönelik baskıların arttığını, milyonlarca Uygur, Kazak, Kırgız'ın demir parmaklıklara mahkum edildiğini belirtti.
Boğatekin, "2. Dünya Savaşı'ndan bu yana kitlesel olarak en büyük özgürlükten men etme operasyonu Doğu Türkistan'da yürütülmekte. 2017 yılının nisan ayından itibaren Doğu Türkistan genelinde yoğun bir şekilde kurulmaya başlayan ve sayılarının 1200'ü geçtiği belirtilen toplama kamplarıyla bu bambaşka bir noktaya taşındı. Sevdiklerinden kopartılan, dünyanın en ağır işkence ve mahrumiyetlerini yaşayan 3-8 milyon Doğu Türkistanlı, Çin'in kamplarında soykırıma uğruyor." dedi.
- Mardin
Kentte 54 dernek, vakıf, oda ve sendikadan oluşan Mardin Sivil Toplum Kuruluşları Platformunca MÜSİAD Şubesinde basın açıklaması yapıldı.
Platform adına açıklamayı okuyan Mardin İHH Teşkilat Başkanı İzzeddin Ceylan, Çin'in BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen tüm hakları gasp ettiğini aktardı.
"Dünyanın insanlık adına Doğu Türkistan için söyleyecek bir sözü olmalı. Doğu Türkistan'daki toplama kampları kayıtsız şartsız bir an evvel kapatılmalı, bölgede uygulanan tüm hak ihlallerine derhal son verilmelidir." ifadelerini kullanan Ceylan, şöyle konuştu:
"BM, Çin'in insan haklarını ayaklar altına alan toplama kampları vahşetini derhal durduracak sahici adımlar atmalıdır. İslam İşbirliği Teşkilatı ya İslam ülkelerini bu zulme karşı mobilize etmeli ya da kendini lağvetmelidir. Zira İslam İşbirliği Teşkilatının mevcut tutumu Çin'i daha da cesaretlendirmektedir. Türkiye bu zulmün bitirilmesi için öncü olmalıdır. Çin bu zulmü sonlandırıncaya kadar tüm dünya halkları Çin mallarını boykot etmelidir."
- Batman
İHH Batman İnsani Yardım Derneği ile Batman Düşünce ve İnanç Platformu üyeleri, Gültepe Mahallesi Su Parkı'nda bir araya geldi.
Grup adına açıklama yapan atman İHH Batman Şube Başkanı Mehmet Latif Kaya, Çin'in genel hukuk ilkesi olarak bilinen masumiyet karinesini hiçe sayarak, milyonlarca insanı "ayrımcılık", "aşırılık" ve "terör” suçlamalarıyla toplama kamplarına doldurduğunu aktardı.
Kaya, "Burada kalabalık hücrelerde sırt üstü yatabilecek kadar yer bile bulamayan insanlar yoğun beyin yıkama faaliyetlerine ve işkencelere maruz kalıyorlar. Bu kamplar, tüm insan haklarının ihlal edildiği yerlerdir." diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz