Hüda-Par Diyarbakır il Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu Türkiye ve Ortadoğu'daki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunurken, Türkiye'de 2 asra yakındır devam eden bir Kürt meselesi olduğunu belirterek, çözüm sürecinde Kürt ve Türk halkı, barışın ve kardeşliğin geleceğine inandırıldığını belirtirken, 16 Nisan'dan sonra Kürt meselesinde beklenen adımı atılmadığını söyledi. Tanrıkulu, "Anadilde eğitim ve öğretim ile Kürtçe'nin resmi dil olarak kabul edilmesiyle Kürt meselesi tamamen çözülecekti. Ama adım atılmadı" dedi.
Diyarbakır il Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu başkanlığındaki Hüda-Par yönetimi, Söz ve Uzay Yayın Gurubuna Kurban bayramı ziyaretinde bulundu. Heyet, Genel Yayın Yönetmenimiz Ömer Büyüktimur tarafından karşılandı. Karşılıklı görüş alışverişinde yapıldığı ziyarette ikramlarda bulunuldu.
Türkiye ve Ortadoğu konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunulduğu ziyarette konuşan Tanrıkulu, Türkiye’de 2 asra yakındır devam eden bir Kürt meselesi olduğunu belirterek, çözüm sürecinde Kürt ve Türk halkı, barışın ve kardeşliğin geleceğine inandırıldığını söyledi.
Tanrıkulu konuşmasına devamla, “Aslında meselenin Kürt meselesini çözmek değil, PKK ve devletin bölgedeki alan hâkimiyetini güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapıldığını gördük. Devlet PKK’nin silahları bombaları bölgeye taşımasına veya çözüm sürecinin başlamasıyla beraber 2013 tarihinde çözüm sürecinin başlangıcında YDG-H çetelerinin kurulmasına göz yumdu.” dedi.
“Süreç, savaşa hazırlık süreciydi”
Çözüm sürecine işaret eden Tanrıkulu, “Mesele Kürt meselesini çözmek değildi, savaşa hazırlıktı. Samimi olsaydılar, mesele Kürtlerin meşru temel hakları olsaydı, HDP, hükümet ve devletin iki üç adım atmasıyla mesele çözüme kavuşurdu. Ancak Kemalist sistemin güçlenmesi ve PKK’nin örgütsel çıkarları ile alan elde etmek istemesi ile Kürtler alet edildi ve kullanıldı.” ifadelerini kullandı.
“PKK ve siyasi uzantısı HDP’dir”
Tanrukulu, “Tüm bunlardan sonra, 6-7 Ekim olayları, çukur ve barikat siyaseti ile 7-8 bine yakın Kürt genci o çukurlara gömüldü. Bombalar patlatıldı, yüzlerce sivil hayatını kaybetti. Bu yaşananların en büyük suçlusu PKK ve siyasi uzantısı HDP’dir. Diğer taraftan hükümetin suçu da küçük değildir. Hükümet, PKK’nin şehirleri bombalarla silahlarla doldururken olanlara göz yumdu.” şeklinde konuştu.
“PKK, emperyal ülkelerin emrinde”
PKK’nin emperyal güçlerin kontrolünde olduğuna işaret eden Tanrıkulu, “Son 3 yıldır PKK tarafından yapılan eylemlere bakıldığında Amerika ve Rusya gibi emperyal ülkelerin, Türkiye’de çatışma çıkarmak, operasyon yapmak isteyen ülkelerin istekleri doğrultusunda adım attıklarını görüyoruz. FETÖ ve PKK’nin ABD tarafından yönlendirildiği açık bir şekilde ortada. Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri tarafından tetikçi olarak kullanılıyorlar.” dedi.
Beklenen adımlar atılmadı
Çözüm süreci zamanında PKK'nın bütün Kürtleri temsilen muhatap alınmasının ve sürecin şeffaf yürütülmemesinin büyük hata olduğunu söyleyen Hüda-Par il Başkanı Tanrıkulu şöyle konuştu:
"16 Nisan referandumundan sonra 'belki Kürt meselesiyle ilgili adım atar ve Kürt meselesini çözer' diye kamuoyu bekliyordu. İşte anadilde eğitim ve öğretim ile Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesiyle Kürt meselesi tamamen çözülecekti. Fakat bu iki konuda hükümet bir türlü adım atmıyor. Ya da atmak istemiyor. Dolayısıyla 21'inci Yüzyılda temel hak ve hürriyetlerin arttığı bir ortamda, siz sadece bir televizyon açarak veya özel dil kurslarının serbest olduğunu söyleyerek 20- 30 milyon bir halkın yaşadığı ülkede 'bu özgürlüklerle yetinin' denmesini kimse kabul etmez. Fakat hükümet bu konuda adım atmıyor."
Kürt meselesi ayrı, PKK ayrı
Tanrıkulu, Kürt meselesinin Kürtlerle, silah meselesinin ise PKK ile çözülmesi gerektiğini savunarak, "Kürt meselesini ayrı görmek lazım, PKK konusunu ayrı görmek lazım. PKK olduğu için Kürt meselesi yoktur. Yani PKK olmadığı zaman da, belki iki asırdır bu ülkede Kürt meselesi vardır. Sebep ile sonucu birbirine karıştırdılar" diye konuştu.
“Omuz omuza emperyalistlerle savaştı”
iki eksik tamamlanırsa diğerleri teferruattır. Bu ülkeyi beraber kurduk. Türkler ve Kürtler çanakkalede omuz omuza ecnebilere ve emperyalist güçlere karşı savaşıp yüz binlerce Şehit verdik. 1921 anayasasında da beraberdik. Bu ülkede yaşayan tüm halklar varlıklarını hissedebiliyordu. Ancak 1924 anayasasından sonra Kürtler, Kemalistler tarafından hakları inkar edildi.” şeklinde açıkladı.
“Kuzey Irak’taki referandumda halkın iradesine saygı duymalı”
Büyüktimur’un sorularını yanıtlayan Tanrıkulu, “Kuzey Irak’taki referandum hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, “Oradaki referandumda o ülkede yaşayan halkın iradesi karar verecek. Herkesin o iradeye saygı göstermesi gerekiyor. Biz isteriz ki Ortadoğu’daki halklar, büyük bir devlet çatısı altında dillerini renklerini inançlarını rahat bir şekilde eşit ve adalet ölçüsüyle yerine getirebilsinler. Böyle bir imkan varken, bunu yapmak gerekiyor yoksa komşu olarak kalınması çatışmaya sebebiyet verilmemesi en doğrusudur. Türkiye ve İran’ın mazlum ve mustazaf Kürt halkının bu referandumuna saygı göstermeleri gerekiyor ve ellerinden gelen yardımı yapmalıdırlar. Bu insanları emperyalist ülkelerin kucağına itmememiz gerekiyor. 5-6 milyon nüfusa sahip federal bir ülkenin bölgenin halkının kendi geleceğine karar vermesinde herkes saygı göstermesi gerekiyor. ” dedi.
“Yeni haritaları Amerika ve Rusya çizer”
Tanrukulu son olarak, “1916 tarihinde Fransa, İngiltere ve Rusya tarafından syces-pisot anlaşması ile Suriye, Irak ve Türkiye sınırları çizildi. Yüzyıl geçti. Amerika ve Rusya’nın Suriye’de aktif bir şekilde sahadadır. Birkaç yıl içinde yeni haritaları kendileri çizecek. Eğer Türkiye, İran ve Suudi Arabistan bir araya gelip adalet çerçevesinde hareket etmezse Rusya ve Amerika’nın çizeceği haritaya da mecbur kalacak ve itiraz edemeyecekler.” diye ekledi.
“Suçlular, cezaevinde”
Hükümet tarafından FETÖ ve paralel yapılanmalara yönelik ciddi adımlar atıldığına dikkat çeken Diyarbakır Söz Gazetesi ve Uzay Tv Genel Yayın Yönetmeni Ömer Büyüktimur da “Birçok komutan, emniyet yetkilisi teröre destek verdiği gerekçesiyle cezaevinde cezalarını çekiyor. Mardin’de PKK’ye yönelik operasyonları örgüte haber veren bir astsubay hakkında da işlem yapıldı. Bu noktada da ciddi adımların atıldığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz